Sevgili okuyucular, son bir haftadır tüm medyada manşet konu “Cumhurbaşkanı veya AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la CeHaPe Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesi” konuşuluyordu. Nihayet dün bu görüşme gerçekleşti. Kimini heybesinde ne vardı, kim neleri ortaya döktü henüz netleşmedi. Ortada sadece karşılıklı iyi niyet temennileri, görüşmenin her iki taraf tarafından olumlu bir gelişme olarak algılandığı görülmektedir.

Aslında başlıkta verdiğimiz gibi hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olmuştur. CeHaPe eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu en son 2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmüşlerdi. 8 yıl aradan sonra böyle bir görüşmenin yapılmış olması aslında Türk Demokrasisi için büyük bir gelişmedir. Bazı şom ağızlıların sözlerine pek aldırmayın. Şahsen ben bu görüşmenin daha da geliştirilerek devam etmesi taraftarıyım. Beni bilenler bilir. CeHaPe’li değilim. Onların avukatlığına da soyunacak değilim. Ama Türkiye’nin gittiği tek adam rejiminde böyle bir görüşmeyi önemsiyorum. Burnundan kıl aldırmayan RTE’nin 31 Mart yenilgisinden sonra yelkenleri suya indirdiğinin bir ispatıdır bu görüşme. Eğer bu ağır yenilgi olmasaydı asla böyle bir görüşmeye yanaşmazdı.

Düşünsenize Sayın Cumhurbaşkanı her konuşması ağır hakaretlerle dolu, muhalefeti adeta yok sayan bir anlayışa sahipti. Hatta muhalefet liderlerine hitap ederken her türlü terbiye sınırlarına aşan ağır sözlerle hitap ederdi. Örnek mi? Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bay Kemal” Özgür Özel’den bahsederken “O kişi” diye hitap ederdi. Yine bazı gruplara hitaben söyledikleri “Zübük”, “Bunlar Çürük”, “Bunlar Sürtük”, “Eşkıyalar”, “Teröristler”, gibi bir Cumhurbaşkanının ağzına yakışmayan sözler sarf edebilmiştir.

Gelgelelim görüşmenin içeriğine, henüz içerik tam olarak açıklanmasa bile Türkiye’nin gündemi belli. Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, emeklilerin düşük maaş almaları, zincir marketlerin katmerli fiyat ayarlamaları vatandaşı canından bezdirmiş durumda. Bunlar konuşulmasın diye İktidar yanlıları tutturdular yeni anayasa. Şu anda vatandaşın yeni anayasaya ihtiyacı yoktur. Kaldı ki 1982 Anayasası kalbura dönmüş, büyük çoğunluğu Ak Parti iktidarları tarafından olmak üzere 17 kez değiştirilmiştir. Bu Anayasa’da ne eksikti de 22 yıldır düzeltmediniz? Ak Parti olarak Anayasa’yı külliyen değiştirecek sayıya eriştiğiniz günleri de hatırlıyoruz. Elinizi tutan mı vardı? Neden işinize gelmeyen maddeleri değiştirmediniz de şimdi gündem değiştirmek adına “Yeni Anayasa” diye düşmüşsünüz yollara.

CeHaPe Genel Başkanı Özgür Özel’in tabiri ile sizler mevcut Anayasa’ya uymadığınız sürece yeni Anayasa yapsanız ne olacak? Önce mevcut Anayasa’ya ve başta AYM olmak üzere yargı kararlarına saygı duyacaksınız. O nedenle mevcut Anayasa’ya saygı duymadığınız için yapılacak yeni Anayasa hakkında da pek samimi olmadığınız tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir. Yeni Anayasa çalışmaları veya görüşmeleri zaman kaybından ve gündemi saptırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu arada büyük umutlarla Maliye’nin başına getirilen Mehmet Şimşek’ten de umutlar tükenme noktasına gelmiştir. Mehmet Şimşek önce MB’nın başına alayı yalan ile getirilen Gaye Erkan’ı da kısa sürede pasivize ederek, sonuçta bir komplo teorisi uydurularak görevden uzaklaştırılmıştır. Yerine gelen Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın ise varlığı yokluğu bir arada. Gaye Erkan’dan sonra Merkez Bankası’nda ne değişti? Cevap tam bir fiyasko. Sizin anlayacağınız Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de suyu ısındı gibi. Sayın Cumhurbaşkanı bulduğu ilk fırsatta Mehmet Şimşek’e güle güle diyecektir. Aslında Mehmet Şimşek ekonomi adına güzel adımlar attı. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Daha önceki yazılarımızda da dile getirmiştim. Evlilikte de siyasette de ekonomide de tek ortak nokta “Güven” unsurudur. Evet bugün Mehmet Şimşek’in ekonomi adına yaptığı doğru adımlara rağmen enflasyon düşmüyorsa, döviz piyasasındaki artış her gün devam ediyorsa vatandaşın dolayısı ile kamuoyunun bu iktidara güvensizliğinden kaynaklanmaktadır. Tekrar ediyorum her şeyin anahtarı güvendir. Kamuoyuna güven veremediğiniz sürece isterseniz Mehmet Şimşek’in yerine uzaydan yeni bir Maliye Bakanı getirseniz sonuç yine değişmeyecektir. Bu böyle biline.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE