ABD, ne yazık ki büyüklüğünü koruyamamıştır. Büyüklük sopa göstermekle, baskı yapmakla, kabadayılıkla olmuyor/olamıyor.
Türkiye, ABD’nin ve insanlığın dostudur. Türkiye hiçbir terör örgütünün yanında olmamış, silah vermemiş, lojistik destek sağlamamıştır; aksine terörle ve terör örgütleriyle de her türlü mücadeleyi yapmış ve yapmaktadır.
Ne yazık ki, ABD ve Trump, bu kez baltayı taşa vurmuştur.
Türkiye son yıllardaki kötü yönetimle üretimden uzaklaşmış, ithal ağırlıklı bir ekonomiyi seçmesine rağmen Türk milleti birlik ve dirlik içindedir. Siyasilerin ayrıştırmalarına karşın söz konusu vatan olunca; birliğini korumasını da bilir.
ABD’ye göre Türkiye, gelişmeye çalışan bir Ortadoğu ülkesi görünümündedir. Bu algı oldukça yanlıştır. Türkiye asla ve asla ne bir Ortadoğu ülkesidir, nede bir muz cumhuriyeti.
ABD, son gelişmeler de gösterdi ki, Türkiye’yi bazı önlemlerle dize getirmeyi denemekte/düşünmekte.
Bu da yanlış ve oldukça da sakat bir uygulama.
Türk milletinin imanı ve inadı onun karakteridir. Bu asla unutulmamalı ve göz ardı edilmemelidir.
Sen büyük (!) ABD olarak, terörün arkasında duracaksın, terör örgütlerine her türlü yardımı yapacaksın, terör liderlerini koruyup kollayacaksın, sonra da demokrasi ve insan hakları savunucusu olarak lanse edileceksin. Hadi oradan.
Irak ve Suriye’de Türk devletinin baş düşmanı PKK/PYD/YPD terör örgütlerine binlerce tır dolusu askeri yardım edeceksin, teröristlere ABD forması giydirip, ellerine ve omuzlarına ABD bayrağı ve arması taktıracaksın sora da Türkiye’den sana biat etmesini bekleyeceksin öyle mi? Geç onu bir kalem efendi!..
ABD ve Trump, çok yanlış etmekteler ve yanlışta direnmekteler.
Dünya ABD’den ibaret değil ki, yeni bir dünya düzeni kurulur Türkiye’de orada yerini alır. Bu Türk dünyası NATO’su ya da Türk dünyası milletler dayanışması olamaz mı?
Son yıllarda Türkiye, iç ve dış politikada bazı zikzaklar yapmıştır bu, doğrudur. Fakat asla ve asla Türk-ABD ilişkilerine zarar verecek kadar da önem arz etmemelidir.
Yapımcı ortağı olduğumuz ve parasını ödediğimiz F-35’leri vermemek, bazı mallara gümrük ve vergi artırımında bulunmak; Türkiye’ye ambargo değil, diz çökertme harekâtıdır. Biz Türkler buna asla izin vermeyiz/vermeyeceğiz.
Ağzına Türk kelimesini asla almayan Erdoğan bile, “Sen TÜRKSÜN, Türk Lirasına sahip çık” demedi mi?
Demek ki bizler, yeri geldiği zaman tabuları yıkmayı, gemileri yakmayı en iyi bilen asil ve şanlı bir milletiz.
Trump yönetimindeki ABD, sadece Türkiye’yi rahatsız etmiyor, İsrail ve Suudi Arabistan hariç: Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Çin, Hindistan, İran, Kore dahil pek çok ülkeyi rahatsız etmektedir.
Asla unutulmamalı ki; hiçbir savaşın kesin kazananı yoktur: az zarar göreni ile çok zarar göreni vardır. Bir Türk Atasözü: İki testi çarpışınca biri kırılırsa diğeri de çatlar.
Acaba ABD ve Trump nereye koşuyor?
Esen kalınız.