ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından duyurulan kararın, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) insan hakları ihlallerine ortak olanlara güçlü bir mesaj verdiği vurgulandı.

Tayland hükümetinin uluslararası hukuku ihlal ederek Uygurları sınır dışı ettiğini belirten Uygur Hareketi, Çin’e gönderilen kişilerin işkence, hapis ve zorla kaybedilme riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. ABD’nin vize kısıtlama adımı, Uygurlara yönelik baskılara karşı net bir duruş olarak yorumlandı.

Uygur Hareketi, diğer ülkeleri de ABD’nin izinden giderek Tayland hükümetini sorumlu tutmaya ve Uygur mültecilerin güvenliğini sağlamaya çağırdı.

Uygur Hareketi (CFU) yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun 14 Mart 2025 tarihinde açıkladığı, 40 Uygur’un Çin’e zorla geri gönderilmesinden sorumlu mevcut veya eski Taylandlı yetkililere yönelik vize kısıtlamalarını takdirle karşıladığını söyledi. Uygur Hareketi kararlı adımın, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) insan hakları ihlallerini mümkün kılanların işledikleri suçların sonuçlarına katlanacaklarına dair güçlü bir mesaj gönderdiğini vurguladı.

Uygur Hareketi (CFU) yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Tayland’ın uluslararası hukuku ve Tayland’ın kendi İşkence Karşıtı Yasasını ihlal ederek Uygurları sınır dışı etmesi, masum hayatları riske atmış, onları ÇKP’nin ellerinde hapis, işkence ve zorla kaybedilmeye maruz bırakmıştır. Çin ve Tayland hükümetleri eylemlerinin “uluslararası hukuka uygun” olduğunu iddia ederken, işledikleri suçları ve devam eden soykırımı aklamak için yanlış ve yanıltıcı propaganda sahneleri düzenlemektedirler. Buna ek olarak, Tayland Başbakan Yardımcısı Phumtham Wechayachai, 18-21 Mart tarihleri arasında Uygur bölgesine bir propaganda turu planladı ve sadece devlet onaylı, hükümet yanlısı gazetecilerin katılmasına izin vererek gerçeği daha da çarpıtmayı ve zulümlerini savunmayı amaçladı.

Türkiye ve Endonezya'nın Diplomatik İlişkileri 75. Yılını Kutluyor Türkiye ve Endonezya'nın Diplomatik İlişkileri 75. Yılını Kutluyor

Artan uluslararası baskılara rağmen Tayland 27 Şubat 2025 tarihinde 40 Uygur’u sınır dışı etti. Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, zorla sınır dışı edilmeleri kınadı ve devam eden Uygur soykırımını bir kez daha teyit ederek bunu yapan üçüncü ABD yönetimi oldu. Bugün, Uygur Hareketi de dahil olmak üzere Uygur gruplarının savunuculuğuna cevap olarak, ABD hükümeti, suç işleyen hükümet yetkilileri için yeni bir vize kısıtlama politikası açıklayarak adalete olan bağlılığını daha da gösterdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “27 Şubat’ta 40 Uygur’un Tayland’dan zorla geri gönderilmesinden sorumlu olan ya da suç ortaklığı yapan Tayland Hükümeti’nin mevcut ve eski yetkililerine vize kısıtlamaları getirmek için gerekli adımları atarak bu politikayı derhal uygulamaya koyuyorum. Çin’in Uygurlara yönelik uzun süredir devam eden soykırım eylemleri ve insanlığa karşı işlediği suçlar ışığında, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere Uygurları ve diğer grupları zorla Çin’e geri göndermemeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas Taylandlı yetkililere yönelik vize kısıtlaması kararı ile ilgili olarak, “Bakan Rubio’ya liderliği ve Uygur davasına verdiği uzun soluklu destek için minnettarız” dedi. “ABD, 40 Uygur’un geri gönderilmesinden sorumlu Taylandlı yetkililere vize kısıtlamaları getirerek açık bir uyarıda bulunuyor: insan haklarını ihlal eden ve uluslararası hukuku hiçe sayan uluslar sonuçlarına katlanacaklardır. Bakan Rubio ve Trump yönetimini, uluslararası baskı ve soykırıma karşı kararlılıkla durdukları için takdir ediyoruz.” dedi.

Uygur Hareketi açıklamasında uluslararası toplumu ABD’nin izinden giderek Tayland hükümetini ÇKP’nin Uygur soykırımındaki suç ortaklığından sorumlu tutmaya ve Tayland’da kalan Uygur mültecilerin güvenliğini sağlamaya çağırdı.