MGK’da ‘Gülen’i bitirme kararı alındığı’na dair belge yayınlanması üzerine Abdüllatif Şener şunları söyledi:
"Kararların verilmesinde o belgenin doğrudan etkisi olmuştur. Ama bugün basına bir başka belge sızmıştır. Bu belge daha önceki tüm kararları hukuken de gözden geçirmeyi gerektirecek niteliğe sahiptir."

Taraf Gazetesi’nin ‘Gülen’i bitirme kararı 2004’te alındı” başlıklı manşet haberinde yer alan belgede imzası bulunan, dönemin MGK üyesi, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, Ergenekon ve Balyoz yargılamalarının yeniden yapılması gerektiğini ifade ederek, “Bütün başbakanlığın rafları irticayla mücadele yazışmalarıyla doludur. Buna Recep Tayyip Erdoğan dönemi de dahil” dedi. Şener, Vatan gazetesinden Deniz Güçer'in sorularını yanıtladı:

- O gün neler yaşandı?

MGK toplantıları gizlidir. Bu toplantıda alınan kararlar ve yapılan konuşmalar orada kalır... Bu hassasiyeti korumak lazım. Ben içerik niteliğinde herhangi bir bilgi vermeyeceğim.

- Peki belge doğruysa genel olarak değerlendirmeniz ne olur?

Bu belgenin doğru olduğu var sayımı adı altında sonraki süreç konuşabilir. Şunu söyleyebilirim; tüm bu çerçeve içinde değerlendirebilecek hukuk süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu hale getirmiş bir belge niteliğindedir. Dolayısıyla konuyu tekrar incelemek lazım. Hukukçu değilim ama herhalde hukukta da bunun yeri vardır. Yargılamaların bile tekrar, yeni baştan yapılmasını gerektirecek bir niteliğe sahiptir. Tutuklama kararlarının, gözaltına alma kararlarının tekrar gözden geçirilmesine yol açacak bir niteliğe sahiptir. Bir ıslak imza çok uzun süre tartışıldı biliyorsunuz.

İmamoğlu'ndan beğeni rekoru kıran 29 Ekim paylaşımı İmamoğlu'ndan beğeni rekoru kıran 29 Ekim paylaşımı

- Dursun Çiçek’in meşhur ıslak imzalı belgesi...

Evet. O da kamuoyuna sızmış bir belgeydi. Orada iki şey vardı: Basında yer aldığı ifadesiyle ilki Gülen grubunu bitirme planı. İkincisi AK Parti’yi bitirme planı. Gülen hareketi ve AK Parti’yi bitirme belgesi olarak tartışılan belge kamuoyuna sızdıktan sonra bunun altında imzası olan Dursun Çiçek ve bu çerçevede çok sayıda asker, sivil, gazeteci, aydın yargılandı. Üstelik o belge Ergenekon yargılama sürecini de topyekün etkilemiştir. Kararların verilmesinde o belgenin doğrudan etkisi olmuştur. Ama bugün basına bir başka belge sızmıştır. Bu belge daha önceki tüm kararları hukuken de gözden geçirmeyi gerektirecek niteliğe sahiptir.

‘Islak imza devamı olur’

- Bu belgeyi nasıl yorumlamak gerekiyor? İktidarın en isimlerinin imzası var...

MGK’da görüşülmüş, karara bağlanmıştır diye iddia ediliyor. Altında dediğiniz gibi şu andaki Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, bakanların, askeri zevatın imzası var. Peki ‘Ergenekon davasındaki ıslak imzalı belge neyin nesi’ derseniz, bunun devamı o olur. Böyle bir karara istinaden demek ki tüm devlet kurumlarında bir takım yazışmalar meydana gelmiştir. Bunlar nereden kaynaklanabilir? Buna benzer üst kararlar vardır. O ilk sızan belgeye istinaden açılan dava, onun da dayanak olduğu kararlar şu anda yeniden gözden geçirilmeye muhtaçtır.

- O belgede AK Parti’yi bitirme planı yapılıyor iddiası da gündeme gelmişti ama

Şunu söylemek lazım; AYM’nin 11 üyesinden 10’u bu kapatma davası nedeniyle AK Parti’nin irticai faaliyetlerinin odağı olduğuna karar vermiştir. Bu hukuki ve yasal en üst mahkemenin verdiği karar. Dolayısıyla Dursun Çiçek belgesinin iki ayağının ikisi de -biri bugün yayınlanan belgeyle- ikincisi AYM’nin daha önce verdiği kararla suç olma niteliğini kaybetmiştir.

‘MGK’ya da girmelerini gerektirecek’

- MGK tutanaklarından ilginç şeyler çıkabilir mi?

Buna karar verecek olan yargıdır. Yargı tüm devlet dairelerindeki, bakanlıklardaki irticayla ilgili yazışmaların trafiğini incelesin. Bir dağ olur. Bakanlıklardaki irticayla ilgili tüm dosyaları bir araya getirecek olursanız, Mamak Çöplüğü onları imha etmeye yetmez.

- Hiçbir zaman söylemeyecek misiniz?

Hiçbir zaman söylemeyeceğim. O benim görevim değil. Yargı isterse bunu MGK dosyalarını ister. Yargı kozmik odaya bile girmiştir. Oradaki bildirileri inceler. Aslında bunları incelemeden Ergenekon, Balyoz dosyalarıyla ilgili karar vermek de yanlıştır. Devlet yıllarca Başbakanıyla, Bakanlarıyla, kuvvet komutanlarıyla yıllarca neyi konuşmuş inceler. Burada konuşulanlar yargılama dosyalarında görünen bazı şeylerle uyumlu, uyumsuz mu? Ama bu paralelde gidiyorsa, bir tarafı bırakıp öbür tarafı piyasaya çıkaramazsınız.

- Yalan da demiyorsunuz ama?

Doğruluğunu test edecek olan yargıdır. MGK’ya da girmelerini gerektirecek galiba kozmik odaya girdikleri gibi.

‘Ben belgeleri aynı gün imha ettim’

- Size göre tekrar yargılama olabilir mi ve bu sürecin sonu nereye gider?

Bu yargının vereceği bir karar. MGK’nın bilgileri nerede saklanır bilmiyorum ama sunulan brifing belgelerini kurul üyeleri yanlarında götürebiliyorlardı. Gerçi zaman zaman herkese dosyayı bırakması söylense bile orada bir üye alıp götürdüğünde kimse ‘niye götürdün’ demez. Ama mesela ben üzerime yük olmasın diye imha ederdim.

- Neden?

MGK’ya davet için gelen yazıyı bile imha ediyordum. Çünkü benim kontrolüm dışında biri gelir dosyalarımı karıştırır, alır basına servis eder sıkıntı olur diye düşünürüm. İşin ciddiyeti var. MGK’yla ilgili elimde hiçbir yazılı metin bırakmadım; hepsini imha etmiştim. Sonradan da değil. Günü gününe imha yapardım.

Ülke Gündemi

Editör: TE Bilişim