Af, yüce bir sözdür. Affetmek büyük bir erdem ve fazilettir. Kâinatın sahibi yüce yaratıcı Allah da affedicidir, affetmeyi sever. (Sn. Akşener, kendisini taciz edenleri affederek Erdemli bir davranış sergilemiştir.)
Türkiye son 16 yıldır, kanayan adalet sorunları ve kararlarıyla anılmaktadır.
Alelacele hâkim ve savcı yapılan, daha sonra da FETÖ elamanı çıkıp görevlerden alınarak içeri tıkılan binlerce hâkim ve savcının yanlı verdiği kararları Mısırdaki sağır sultan bile bilmekte.
Önemli olan kimin ve kimlerin affedileceğidir?
Askerlerimizi şehit eden canileri mi?
Devleti soyup soğana çeviren mali hırsızları mı?
Ülke insanının kaderi ile oynayan soru hırsızlarını mı?
Yaşlı, hasta demeden yüzlerce TSK’nın şanlı mensuplarını içeri tıkan Fetö elamanı hâkim ve savcıları mı?
Okul önlerinde yavrularımızı zehirleyen eroin, ekstazi satan uyuşturucu baron ve torbacılarını mı? Yurtlarda erkek kız demeden yavruların ırzına geçen namus düşmanlarını mı?
Halkın düşmanlarını, yetim hakkı yiyenleri, devlet malını deniz bilip hortumlayan, lüks ve israfın dibine vuranları mı?
D. Bahçeli, bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü, mantığıyla aniden bir af teklifiyle ortaya çıktı. Ciddi ciddi de arkasında durmakta. Önceleri de “İDAM” diyerek meydanlardaydı.
Öyle görünüyor ki iktidar, ya eli mahkûm ya da danışıklı dövüş misali buna sıcak. AKP’lilerin eveleyip gevelemeleri de bunu doğrulamakta.
Bahçeli kurnaz ve deneyimlidir. Her işi bilerek ve planlayarak yapar. Tıpkı ülkücüleri ve ülkücülüğü pasifize ettiği gibi.
Bahçeli boşa kürek çeker mi?
Eğer bu, bir danışıklı dövüş ise AKP’nin niyeti kimleri affetmek olabilir?
Ağır yolsuzluklar, Ali-dibo hırsızlıkları, ihaleye fesat karıştıranlar, hamili kart ve ahbap-çavuş ilişkileri ile milleti soyanlar mı, partizanlık yapanlar mı, kendilerine emanet edilen kız-erkek ayırt etmeksizin çocukların ırzına geçenler mi affedilmek isteniyor?
Rüşvet alanlar mı, rüşvet verenler mi, bankanın müdürü iken evinde kutu kutu dolar saklayanlar mı, off-shore hesap açıp milyonlarca ülke dolarlarını yurt dışına aktaranlar mı affedilecek?
Elbette kader kurbanları ile yancı hâkim ve savcıların siyasal kararlarıyla mağdur olan, işini kaybedenler affedilmeli. Binlerce öğretmen-polis-subay, memur, aydın-akademisyen-gazeteci, işçi-pazarcı FETÖCÜ suçlamasıyla işinden aşından olmuştur. Gerçek Fetöcüler yatsın, sürünsünler.
Bu af iyi niyetle çıkarılsa bile; Anayasa Mahkemes, Rahşan affında olduğu gibi, “Eşitlik ilkesine” uymuyor gerekçesiyle sınırlarını genişletirse ne olacak?
Eğer bu teklif AKP’nin de; Bahçeli buna aracılık ediyorsa durup düşünmemiz gerekiyor. Özetle bir AF KOMEDİSİ dir sürüp gitmekte.
Oysa ülkenin o kadar can alıcı sorunları var ki; üretim durmuş, zamlar dolu olmuş milleti vurmakta, hasar da, ziyan da çok büyük.
Esen kalınız.
NOT: Meral Hanım’ın evinin önündeki protestoyu kınıyorum. O, sizi tenkit ettiyse siz de onu tenkit edin. Medeni olmanın ve demokrasinin ilkesi budur. Hiç yakışmamış. Maksat ülkücüyü ülkücüye düşman etmek mi? Bu da bir planın gereği midir?