Türk siyasetçiler Avrupa’da çiğ köfte partisi yapıyor.
60 yıldır Türkiye’den siyasetçiler Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri, Belediye Başkanları gelir Avrupa’ya.
Getiririz toplantılar düzenlenir bu toplantılarda sorunları çözecek muhatap bir Alman bulmanız neredeyse mümkün değil.
Yani kendimiz anlatır kendimiz dinleriz.
Bir tek meselemizi Alman veyahut Avrupalı vatandaşa iletmeyiz.
Zaten Türkiye'den gelen misafirin bizim sorunlarımızı çözme bir gayreti derdi yok 60 yıllardır çözdükleri bir sorun da yoktur.
Örneğin her yaz tatili Gurbetçiler için çile başlar ; kara yolu Bulgar ,Sırp vs. Kapıkule gümrük kapısı sorunları 60 yıldır aynı devam eder.
Yine yaz tatili uçak biletleri, Türkçe eğitim sorunu, pasaport, askerlik seçim gibi sorunlar.
Türkiye'den gelen siyasetçiler en güzel yerlerde ağırlanırlar sanki misafir hiç İskender, saç kavurma, işkembe çorbası görmemiş, yememiş gibi misafiri doğru Türk lokantasına götürülür, en güzide yerlerde konaklamaları sağlanır, program bitince bir çoğu gece kulüplerine eğlencelere gider.
Ha bu arada gezdirdiğimiz yerler de çok enterasan hiç bir estetiği olmayan Almanların eski fabrikalarının bacalarını minareye çevirdikleri camiileri gururlanarak gösteririz.
Misafirin camii ve yemek hususunda dünyanın en iyi ülkesinden geldiğimi unuturuz.
Bir ikide iş yeri olarak kebapçı, büfe, dönerci gezdirdi mi ?
iş tamamdır.
Maalesef geldikleri ülkeler ile alakalı bir program, bilgi, ülkenin tarihi, ekonomisi, siyasi yapısı Türkiye’den gelen misafirler tarafından bilinmez.
Gelirler 3 gün 5 gün kalırlar birçoğu, burada derneklerde çiğ köfte yiyip sabaha kadar Vatan Millet Sakarya nutukları atarlar.
Siyasetçilerin geliş sebepleri buradaki Gurbetçilerin sorunlarını çözmek yerine.
Bir gurup para toplama şirketlere, belediyelere, bir gurup ülke, şehir seyahati yapmak, bir gurup memleketten uzak rahat rahat gece hayatında eğlenmek sade küçük bir gurup da samimi olarak geliyor.
Lakin hiçbiri bir muhatap bulamadan gidiyorlar.
Bizde 60 yıldır Türkiye'den çözüm bekliyoruz.
Bence Gurbetçilerin aklı, beyni, bedeni, vücudu yaşadıkları ülkelerde olup sorunlarını yerinde kendilerinin çözme zamanı geldi, geçiyor.