Politika

Anayasa hukukçuları "yeni anayasa" ve "sivil anayasa" tartışmalarını değerlendirdi

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin "Siyasiler, 'yeni anayasa' ve 'sivil anayasa' deyimlerini kullanıyorlar ve bu yol ile bilgi kirliliğine neden oluyorlar. Eğer mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa, bu anayasa değişikliğinin erkler ayrılığını, yargı bağımsızlığı temelinde sağlayıcı bir anayasa değişikliği olmalıdır" dedi.

Abone Ol

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin "Siyasiler, 'yeni anayasa' ve 'sivil anayasa' deyimlerini kullanıyorlar ve bu yol ile bilgi kirliliğine neden oluyorlar. Eğer mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa, bu anayasa değişikliğinin erkler ayrılığını, yargı bağımsızlığı temelinde sağlayıcı bir anayasa değişikliği olmalıdır" dedi.

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, siyasilerin 'yeni anayasa' ve 'sivil anayasa' söylemlerinin bilgi kirliliğine neden olduğunu söyledi. Kaboğlu, yapılacak olası bir anayasa değişikliğinin erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı temelinde olması gerektiğini vurguladı.

Kaboğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada şunları söyledi: 

"1 Ekim 2024, TBMM’nin açılış günü. Aynı zamanda ekim ayı, baroların seçim ayı. Türkiye'nin ana sorunu, Anayasa'ya saygı sorunudur. Siyasiler, 'yeni anayasa' ve 'sivil anayasa' deyimlerini kullanıyorlar ve bu yol ile bilgi kirliliğine neden oluyorlar. Bu nedenle öncelikli sorunumuz -baroların da devreye girmek suretiyle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olarak- doğru anayasal bilginin yayılması. Barolar aynı zamanda anayasaya saygının takipçisi olmalılar. Eğer mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa, bu anayasa değişikliğinin erkler ayrılığını, yargı bağımsızlığı temelinde sağlayıcı bir anayasa değişikliği olmalıdır. Bütün barolar, seçimler vesilesiyle anayasa konusunu da gündeme almalıdır."