Yeni Çağ yazarı Arslan BULUT "Göktürkler diriliyor!" adlı makalesinde önemli konulara dikkat çekti. İşte BULUT'un makalesi:
Ergenekon'du, Balyoz'du, Suriye sorunuydu, sığınmacılardı, "pandemi" uygulamalarıydı, "Büyük Sıfırlama" idi, Ukrayna sorunuydu derken, Türk Dünyası'ndan uzun süredir uzak kaldım. Gerçi zaman zaman Doğu Türkistan, Kırım, Irak, İran ve Suriye Türkleriyle ilgili yazılar da yazdım ama günümüzün önde gelen Türkologlarından Prof. Dr. Tuncer Gülensoy'u da kaybedince, kendimi bu alanda eskisinden daha fazla sorumlu hissetmeye başladım.
***
Tuncer Hoca ile Nazif Okumuş'un girişimiyle yıllarca aynı gazeteden ses vermiştik. Şimdi Tuncer Hoca duysaydı onu çok mutlu edecek bir haberim var: Nihal Atsız'ın "Bozkurtlar Diriliyor" dediği gibi Göktürkler diriliyor!
Hangi Göktürkler mi? Göktürk devletine adını veren Türk boyunun bugünkü torunlarından 200 bini Kırgızistan'da yaşıyor. 50 bininin kimliğinde Sovyetler Birliği döneminden beri Türk yazıyor. Diğerlerinin de bu yönde başvurusu var.
Göktürklerin 2 milyonu Fergana vadisinde Özbekistan ile 1 milyonu da bu bölgenin devamında Tacikistan ile kaynaşmış durumda. Doğu Türkistan'da yaşayanlar da var. Tabii bütün Türk Dünyası Göktürklerin varisidir ama Türkatalar, Göktürk devletini kuran boyun torunları...
***
Kırgızistan'daki Göktürkleri, 23 yıl önce, Denizli'de Türk Kurultayı'nda sohbet ederken Namık Kemal Zeybek'ten duymuş ve nakletmiştim. Zeybek, konuyu büyük bir heyecanla anlatmıştı.
Seyfullah Türksoy da Göktürklerin torunu Türkataların yaşadığı bölgeye giderek bir televizyon programı yapmıştı. Prof. Dr. Ahmet Buran'ın, Özgen'de yaşayan Göktürklerin dili ile ilgili bilimsel bir makalesi var.
Zeybek, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı olarak, Göktürklerin yaşadığı Oş ve Özgen bölgesinde 32 köy ilkokulunda Türkiye Türkçesi kursları başlatmıştı. Zeybek'ten sonra aynı makama gelenler, bu önemli faaliyete son vermişti. Bir ara TİKA, kursları desteklediyse de bundan da vazgeçildi. Durumu gören Türk iş adamları, Yakup Baş'ın öncülüğünde 8 okulda kursları yeniden başlattı. Öğretmen olarak Türkiye Türkçesine hâkim Kırgızistan vatandaşları değerlendirildi. Öğrencilere kursu başarı ile bitirdiklerine dair sertifika verilmesi için TÖMER ile bağlantı kuruldu. TÖMER, sertifikaları hazırladı ve gönderdi ama Türkiye'nin eğitim müşavirliğinden hiçbir yetkili törene katılmadı. Katılmak isteyenler engellendi! Bu arada, Türkiye Türkçesi kurslarını destekleyen iş adamları hakkında da "bölücülük yapıyorlar" diye şikâyette bulunuldu! Şikâyet edenlerin kimliği belli! Kırgız devlet aklı ise büyük Türk ağacının bir dalı olmak bilinciyle bu iftirayı ciddiye almadı. Zaten, Göktürkler, "Türkatalar" adıyla Kırgız Anayasası'nda da var...
***
Törende Prof. Dr. Ahmet Bulgan ve iş adamı Zafer Ersöz de bulundu ve Göktürklerin torunlarına sertifikalarını verdiler. İş adamları da öğrencilere hediyeler verdi. Göktürk çocukları, Kırgız Millî Marşı ve İstiklal Marşı'nı söyledi ve hep birlikte "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" diyerek "Andımız"ı okudu; Atatürk sevgisini dile getirdi, şiirler okudu, halk oyunlarından örnekler sundu.
***
İktidarın yıllardır takip ettiği siyasi yol, tren raylarına benzetilirse, Türkiye'ye bir makas değişikliği yaşatmaya çalıştıkları ortada ve bazen, "Artık bu yoldan geri dönüş yok" da diyorlar ama büyük Türk Milleti kendi kimliğini yok sayan bu kadroları tasfiye etmeye karar vermiştir. Yeter ki yerine düzgün bir kadro getirmeyi de becersin!
Türkiye'nin imkânları, başka milletlerin çocuklarına sunuluyor da Göktürklerin torunlarına bırakın maddi destek vermeyi, bir görevli bile gönderilmiyor! "Andımızı ilkokullardan kaldıranlardan başka ne beklenir?" diyebilirsiniz ama sorun şu ki Türk devleti adına Türk Milleti hor görülüyor... Herkes kendi yaradılışının gereğini yapar ama zannedilmesin ki Türk devlet hafızası, bu yapılanları ve yapılmayanları kaydetmiyor! Gün ola harman ola...