Paşa'nın yanına gittiğim zaman bahçede beni beklediğini fark ettim. Sert ve tok bir sesle “Çocuk biraz yürüyelim” Birer sigara yaktık.
“Çocuk!”
“Buyur Paşam!”
“Softa takımı başımı çok ağrıtacak bir çözüm bulmam lazım.”
“Paşam! Ne düşünüyorsunuz?”
“Kutsal Kitabın Türkçe tercümesini yaptıracağım, milliyetimiz ne yazdığını anlasın.”
Paşa'nın zekâsına bir kez daha hayran oldum.
Geç olmuştu izin istedim ve ayrıldım.