Bazı insanlar kendi dünyalarında sessizce, mütevazı bir hayat sürerler. Böyleleri tantanayı sevmez, gürültü etmezler. Makul, mantıklı, ağır ve alçakgönüllüdürler. Ne kırılmak ne de kırmak isterler. Kalbe dokunacak tavır, söz ve eylemlerden uzak dururlar. Sözleri ölçülü, davranışları nahiftir. Yumuşak huylu ve hatırşinastırlar. Topluluk karşısında içten içe duygulu, hitabetleri yumuşak, sohbetleri tatlıdır. Aslanla ceylanı bir arada tutacak kadar insani ilişkileri iyidir, ayrım yapmazlar.
Kendilerine karşı, olumsuz tavır, yanlış tanımlama ve daha ileri sözlere takılmaz, tam bir yoğunlaşma ile, sadece yaptıkları işe odaklanırlar. Adalet duyguları vardır, ama başarı için seçim yapar, işin ehlini ararlar. Sadakat huyları vardır, mahcup olmamak için gayret ederler. İyi bildikleri kişileri ezdirmezler, yanıldıklarında üzülürler. Dedikodudan uzak durur, yapılması gerekeni yaparlar.
Öğrenmeyi sevdikleri için, öğretecek çok şeyleri vardır. Ayrıntıları gözden geçirir, hazmederler, ama çözümleri pratiktir. Hızlı karar alır vaktinde uygularlar. Çalışkandırlar, vakitleri kıymetlidir. Zamanlarını boşa harcamaz, dolu dolu koşturmayı severler. Onlar için amaç, doğru yoldan istenen sonuca ulaşmaktır. En iyi sonuçları bile sükûnetle takip eder, daha iyisi için çalışırlar.
Evet, böyle birini tanıdım. Yetkin Öztürk, İYİ Parti Ankara İl Başkanı. O, Ankara’nın has evladıdır, iyi insandır, cana yakın insandır. Anadolu Hotel’le başlayıp ve partileşme sürecinin her aşamasında bulunmuş biri olarak hemen hemen bütün çalışmalarında kendisini gözlemledim. Onu, o stresli seçim ortamlarında sürekli kendisine yüklenen, incinen, fakat çevresini incitmeyen bir yönetici olarak gördüm. Yorulduğunu gördüm, pes ettiğini görmedim; üzüldüğünü gördüm, kızdığını hiç görmedim. Girdiği her ortamda sevgiyle karşılandığını gördüm, kendi muhitinde aleyhinde kimseyi görmedim. Hata insan içindir, herkes hata yapar. Bu süreçte çok başarılı çalışmalarını gördüm, akılda kalacak bir hatasını görmedim. O, en çalışkan il başkanlarından biridir. Ferasetiyle, il teşkilatını bir otobüs, bir minibüs, bir makam arabası sahibi yapmıştır. Ankara il teşkilatı, yönetim sorunu olmayan illerimizden biridir.
Yeni kurulmuş bir partinin ittifakla girdiği seçimin Ankara ayağında, çok koşturan ve elde edilen başarıda en büyük payı olan kişilerden biridir o. Bugün, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni, bir ülkücü yönetiyorsa, bu onun da bir başarısıdır. Bugün bu belediyede ülkücüler kadrolarda yer alabiliyorsa, bunda onun da büyük payı vardır. O beklemez, ama ülkücülerin ona bir teşekkür borcu vardır. Ayrıca, personeli arasında, insanlar arasında hiçbir ayrım yapmayan, partiler üstü baba adam Mansur Yavaş’ı, o göreve seçtiren ona ve herkese Ankara halkı minnettardır.
Yetkin Öztürk alçakgönüllüdür, mütevazıdır, övülmekten mahcup olur. Büyüklenme, böbürlenme, kasılma, ekâbirlik bilmez. Haberi olursa, razı olmayacağını bildiğim için, bu yazıyı kendilerinden habersiz yazdım. Hakkımda hayırlısı. :))
Seçimler, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bir Ankara mukimi ve seçmeni olarak ben de seçimlerde emeği olan bütün yöneticilere, gelecekteki görevlerinde başarılar diliyor, herkese saygılar sunuyorum.