Bafra Ülkü Ocakları eski başkanı Adnan Hazır, İsmail Türk ile ilgili önemli bir yazı kaleme aldı.
Yazı kısa zamanda sosyal medyada çokça paylaşılarak okundu.
İşte o yazısı:
Yusufiyeliler
Kıymetli İsmail Türk Ağabey
Sonunun nereye varacağını ve bedelinin ne olacağını hiç düşünmeden haksızlıklar karşısında yiğitçe duran bir bozkurt, bir savaşçı, bir kahraman, bir ülkücü, gazeteci, yazar ve dava adamı Saygıdeğer İsmail Türk Ağabey
Kıymetli büyüğümüz İsmail Türk hayatı yazılacak ve belgeseli yapılacak Türk milliyetçi ve ülkücü kahramanlardan birdir.
Ülkücü hareketle tanışması, taş medreselerde kalışı çok eskilere dayanır. 1978 yılında Rusya'nın Afganistan'ı işgali tüm Türkiye'de ülkücü hareketi ayağa kaldırır. Türkiye'nin ve Avrupa'nın her yerinde ülkücüler protesto eylemleri düzenler. İstanbul'da Rus konsolosluğu önünde protesto için orada bulunanlardan biride Kıymetli İsmail Türk ağabeydir. 5 arkadaş gelmişlerdir. Polis kontrolü sırasında gözaltına alınırlar ve tutuklanırlar. Kıymetli ağabeyimiz 15 yada 16 yaşındadır ve ilk defa cezaevi ile o yaşta tanışır.
Saygıdeğer İsmail Türk büyüğümüzün 15 yaşında başlayan Yusufiye hayatı, İstanbul, Aydın, Afyon, Bafra gibi cezaevlerinde aralıklar ile 11 yil sürer.
Bu cezaevleri hayatı sirasinda 1987 yılında 2000 yılına mektup isimli düzenlenen bir kamoanyada cezaevinden 2000 yılında ailesine ulaştırilmak üzere yazdığı mektup. 2000 yılında kendiside evdeyken postacının gelmesiyle ailesine teslim edilir. Mektubun ve cezaevinde birlikte yattığı ülküdaşlarımızın yazdiklari düşünceler evde çok duygusal anlar yaşanır. Kızının doğumuda kızını ilk görmeside cezaevindeyken olur.
Kıymetli İsmail Türk ağabeyimiz Kazakistan bişkente sürgün edilir. Orada da anlamlı bir anı gerçekleşir . Babasını çok özleyen oğlu Yılmaz can bişkente babasını ziyarete gelir. Kıymetli büyüğümüz İsmail Türk ata topraklarında cuma namazına birlikte eda ederek sürgünde bir babanın evladına bırakacağı en güzel anıyı ve mirasıda bırakmış olur.
Kıymetli büyüğümüz şöyle der" Vatanı sevmek bedel ödemeyi göze almaktır. İnandığım değerlerin peşinden gittim. O değerlerin mücadelesini yaptım" Başka bir güzel sözü ise soyledi8 " Hikayesi olmayan bir hayatı ret ederim. Ülkücü mücadelenin içinde olup yaşamamış olsaydım, hayatım bir hiç olurdu.
ülkücüler, bozkurtlar İsmail Türk gibi ağabeylerimize :
Pek çok organlarından vücutlarına elektrik verildi
Filistin askılarına asıldılar
Vücutlarında sigaralar söndürüldü
Sırtlarına kum torbalari konulup balyozlar ile vuruldu
Parmaklar mengenelere sokuldu kırıldı
Vinçler ile sulara daldırıp daldırıp nefessiz bıraktılar
Günlerce açlık ve susuzluğa terk edildiler
Falakalar atıldı
Yaralara tuzlar basıldı
Elbiseleri üzerlerinde buz gibi soguk sular ile ıslatılıp üzerlerini günlerce cikartirmadan bıraktılar
Kafeslere attılar
Tabutluklara ( 70x70 cm) koydular
İşkenceci şerefsiz Raci tetik tarafından Kafeslere atıldılar ve üzerlerine parçalasınlar diye Alman kurtu denilen Belçika kurtlarini saldılar.
Tüm bunları yaşamış insanlar yıllarını cezaevlerini Yusufiye yaparak geçirmiş olanlar istikballerini sağlıklarını kaybedenler İsmail Türk gibi ülkücü ağabeyler hala ülkücüler hala hizmet ve mücadele ediyorlar. O yıllarda cezaevlerinde yatmak paşa paşa yatmak değildi işkence göre göre yatmaktı
Saygıdeğer İsmail Türk ağabeyimize çıktığı mahkemede ülkü ocakları üyesi suçlaması yapılır anayasal düzeni yıkmaya teşebbüsten ceza istenir. İsmail Türk Ağabey hakime ben nereye üyeymisim diye sorar hakim ülkü ocakları deyince evet üye olmak için müracaatım olmuştu ama yaşım küçük olduğu için üye yapmadılar. Siz beni en çok istediğim şeyi ülkü ocakları üyesi yaptınız size teşekkür ederim diyecek ve cezaevine girmeyi göze alacak şekilde ülkücülük sevdalısıdır.
Kıymetli İsmail Türk Ağabey İstanbuldan döndükten sonra Bafraya gelir Ülkücü hareket içindeki şanlı ve destansı mücadele ve hizmetine kesintisiz burada da devam eder. Bafra'da ülkücü hareketin tarihsel dönüşümü ve psikolojik üstünlüğe ulasmasinda önemli rol oynar. Bafrada da cezaevini yusufiye yapma hayatı devam eder.
İsmail Türk ağabeyimiz Türk Dünyasının bağımsızlığı ile birlikte Türk dunyasina sürekli ziyaretlerde bulunan bir ağabeyimizdir. İstanbul'da da ülkücü hareket için her türlü mucadeleyi her alanda yapmaya devam etmektedir. Korku nedir bilmez, yiğit, mert, güzel bir aile reisidir. Haksızlıklara bedeli ne olursa olsun baş kaldıran bir büyüğümüzdür.
İsmail Türk ağabeyimizin bir durum karşısında ifade ettiği şu sözlerini çok önemsiyorum. " Kimin cennetine gideceksin. Biz bu ülkeyi cennet yapmak istiyoruz. Bunun için bir ömür verdik. Başka bir ülke asla bizim cennetimiz olamaz"
Kıymetli yiğit ağbimiz orak çekiçli bayrakları gördüğünde bu nedir diye sorduğunda Rus bayrağıdır derler. Diğer yanda da hilal yıldız gibi sembolleri gördüğünde ise bunlar kim diye sorduğunda ülkücüler cevabını alınca daha çocuk sayılabilecek yaşta Ülkücülüğe gönül vermesiyle yarın asıra yakın bir süredir bu mücadelenin içinde olan bir kahraman ve cesur bir savaşçıdır.
Bu vesileyle buradan asaletli büyüğümüz, kahraman bir savaşçı ve mücadele insanı saygıdeğer İsmail Türk büyüğümüze, saygıdeğer eşi, çocukları ve ailesinin her bir güzel ferdine sağlık mutluluk başarı ve hayırlı uzun ömürler diliyorum . Selam sevgi ve saygılarımı yolluyorum