BAHÇELİ İLE DEVAM,ERDOĞAN İLE DEVAM DEMEKTİR!

Abone Ol

 Sosyolojik olanı siyasi tedbirlerle durdurmak mümkün değildir,en fazla geciktirebilirsiniz. MHP'de ki değişim talebi sosyolojiktir. Dışarıdan bir tesirle ilgisi olmadığından ayak oyunları,Bizans entrikaları ile durdurulamaz.

Bu değişim arzusu sadece MHP tabanından gelmiyor, toplumun diğer kesimlerinde de benzer talepler var. Onun içindir ki Akşener'in ziyaretleri MHP'nin seçmen çerçevesini aşan bir ilgi ile karşılaşıyor. MHP seçmeni partisinde değişim isterken,genel seçmen siyasi iktidarın değişmesini istiyor. Akşener'in şahsında bu umudu gördüğü için de ona yöneliyor.

Yıllarca İslam ahlak ve faziletine-Türklük gurur ve şuuruna vurgu yapan bir ülkücü ahlaktan söz ettik. Son gelişmeler sözle amelin ne kadar farklı olduğunu,ahlakın bir kal işi olmadığını bütün çıplaklığı ile gözler önüne serdi.Meğer bütün dava bir koltukta ilelebet oturmaktan ibaretmiş.

Paralel,ajan,proje iftiralarının arkasında sadece koltuk hırsı yatmıyor,ülkücü hareketi sistemin kontrolünde tutma çabası yatıyor.Delegesi,tabanı,vekili, yönetimi desteklemeyen bir parti başkanının yerinde kalma ısrarı başka nasıl izah edilebilir? Milletvekili diyorum, tamamı 6 kişiden oluşan politbüroyu bir tarafa bırakın,geriye kalan tüm vekiller açık veya zımni değişim istiyor.

Suçlama, karalama klasik bir suçlu mantığıdır.Karşı tarafı hep kendini savunmaya mecbur ederek esas mesajın verilmesi engellenir.MHP'de iktidarı hedefleyerek yola çıkanlara da yapılan budur. Cari sistem MHP'nin iktidar olmasını istemiyor,taşeronları ile bu sivil, spontane ve millici yürüyüşün önünü kesmek istiyor. MHP yönetimi ile yeminli MHP düşmanlarını aynı safta buluşturan budur. Bahçeli'nin riyasetinde bir MHP demek Erdoğan'ın iktidarının devamı demektir.

Bir çok defa iktidardan önce muhalefeti dizayn etmişler diye yazmıştım. Bazıları 5-10 yıldır bu minvalde yazdığım yazıları çok uçuk bulmuştu.Bugün uçuk bulunanların tamamı birer gerçek olarak karşımızda duruyor. Lider eleştirilmez diyerek işin başında idraki iğdiş edilenler  elbette bu gerçeği göremez.Çünkü daha işin bidayetinde muhakemesini kaybetmiş, doğmacı,nasçı bir anlayışa teslim olmuştur. Yapıcı,yol gösterici,aydınlatıcı olmak şartıyla herkes eleştirilebilir.. Tartışılmaz olan Allah'ın birliği, Peygamberin Risaletidir.

MHP'yi AKP'nin havuzuna bağlamak, geçmişi büyük mücadeleler ve yüzlerce şehitle dolu bir harekete yapılabilecek kötülüklerin en büyüğüdür.Keşke genel başkan adaylarının her birine bir kulp takanlar,7 Haziran akşamı seçim sonuçları açıklandıktan sonra kiminle görüşüp talimat aldıklarını da açıklasalar. Telefonlarına gelen aramaların kayıtlarını kamuoyu ile bir paylaşsalar. En üst düzeyde MHP içindeki paralel AKP'yi toplumda görse.

MHP tabanı geç de olsa bu gerçeği gördü. Bahçeli ile devam etmenin Erdoğan ile devam etmek anlamına geldiğini anladı.Bugün bu şahlanışın, bu heyecan uyandıran çıkışın, olağanüstü alakanın ardında bu müşahede yatıyor. AKP'yi bir an önce anayasa yapmaya çağıran,anlaşılmaz bir telaşla bu işin bir an önce bitirilmesini isteyen bir liderin MHP'nin hedeflerine hizmet ettiği söylenebilir mi? Tek millet hassasiyeti olmayan bir kadroya anayasa yaptırmak, üniter devletin ölüm fermanını yazmaktır.

2002'de verilen erken seçim kararından bugüne kadar MHP liderinin izlediği siyaset takip edildiğinde bunun sadece AKP iktidarını pekiştirmeye yaradığı görülecektir.Erdoğan bugüne kadar planladığı her hedefini gerçekleştirdi. Geriye eyaletleşmeye yol açacak bir anayasa ile başkanlık sistemi kaldı. Bu iki hedefi gerçekleştirmek için Bahçeli'nin bir kaç ay daha orada durması gerekiyor. Ondan sonra istediğiniz kadar, devletin başına Devlet gelecek diye bağırın,Devlet'in aslının Erdoğan olduğu anlarsınız ama iş işten geçmiş olur.