Bilim insanları, İstanbul'un yeni bir depremle sarsılabileceğini belirtirken, bankalar da acil durum planları yapmaya başladı. 17 Ağustos Depremi'nin yıldönümünde Bloomberg, büyük şirketlerin beklenen İstanbul depremine nasıl hazırlandığını ele aldı.

Denizbank, Nisan ayında genel müdürlüğünün bulunduğu bina için 350 milyon dolardan fazla ödeme yaparak İstanbul'un en pahalı ticari bölgesindeki yerini sağlamlaştırdı. Ancak, 34 katlı görkemli kule için yapılan anlaşmanın mürekkebi kurur kurumaz, aynı kurum sessizce başka bir şehirde alternatif binalar aramaya başladı. Bunun nedeni, İstanbul'da deprem olma ihtimaliydi. Bilim insanları, İstanbul'da deprem olacağını söylüyor. Geçen yıl ülkenin güneydoğusunda yaşanan yıkımın ve yetkililerin hazırlıklı olmadıkları yönündeki eleştirilerin ardından, bankalar şimdi acil durum planlaması konusunda ilerleme kaydediyor. Başkent Ankara'daki gölge ofislerde felaket durumunda sürekliliği sağlamak için ekipler kurmak da buna dahil.

Denizbank'ın yanı sıra İspanyol BBVA'nın Türkiye birimi Garanti, Katar'a ait QNB Finansbank ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) yedek planlar üzerinde çalışıyor. Bu arada Türkiye Merkez Bankası, İstanbul'un Anadolu yakasında inşaatı devam eden ve son yıllarda sayıları hızla artan yeni ofis kulesine rağmen tüm birimlerinden bazı personelini Ankara'ya geri çağırıyor.

Türkiye'nin finans merkezi, bölgedeki en güçlü depremlerden bazılarını üreten Kuzey Anadolu Fayı'nın yakınında bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın raporuna göre, petrokimya, otomotiv ve tekstil üretimi de dahil olmak üzere Türkiye'deki sanayi tesislerinin yaklaşık %40'ı İstanbul metropol bölgesinde yer alıyor. Yaklaşık 16 milyon nüfuslu şehir ve çevresindeki iller aynı zamanda küresel tedarik zinciri için de bir merkez konumunda. İstanbul'da Avrupa ve Asya'yı birbirinden ayıran İstanbul Boğazı, Ukrayna'daki savaş sırasında Karadeniz ülkelerinden gelen petrol ve tahıl yüklü gemiler için tek geçiş noktası.

İstanbul Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü profesörlerinden Nurcan Meral Özel, "İstanbul'un Türkiye sanayisindeki kritik rolü göz önüne alındığında, bir deprem durumunda olası kayıpların değerlendirilmesi ve ulusal, yerel ve işletme düzeyinde endüstriyel deprem risk yönetimi planlarının gecikmeksizin uygulanması büyük önem taşımaktadır" dedi. Enstitü, tarihsel emsalleri kullanarak yaptığı bir dizi hesaplamaya dayanarak 7.33 büyüklüğünde bir deprem bekliyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ise geçen yıl Şubat ayında Güneydoğu'yu vuran depremden sadece biraz daha küçük olan 7,5 büyüklüğünde bir depreme hazırlanıyor.

Tesislerin %80'i 1999'dan önce inşa edildi

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan'a göre, diğer işletmelerin ve sektörlerin de planlamalarını hızlandırmaları gerekiyor. Bahçıvan, şehirdeki tüm sanayi şirketlerinin kontrol edilmesinin ardından tesislerin depreme daha dayanıklı hale getirilmesinin de buna dahil olduğunu söyledi. Geçen yıl Türkiye'nin doğusunda yaşanan olayların ardından Bahçıvan, İstanbul'un büyük ilçelerindeki sanayi tesislerinin yaklaşık %80'inin, ülkenin bina yönetmeliklerini revize etmesinden önce, 1999 yılından önce inşa edildiğini belirtti. Türkiye'nin en büyük iş dünyası grubu TÜSİAD tarafından 2021 yılında hazırlanan bir rapor, sektörler arasındaki koordinasyonun yetersiz olduğunu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ise düşük farkındalık ve sigorta kapsamı ile öne çıktığını ortaya koydu.