Murat Bardakçı 25 Mayıs'ta yayınlanan yazısında "Asıl felâketi 2001 Şubat’ında yaşadık! Ekonomide birşeyler olacağı zaten belli idi, zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit’in 21 Şubat’taki Millî Güvenlik Kurulu’nda birbirlerine girmeleri ve Anayasa kitapçığının havalarda uçuşması beklenen krizi ateşledi. O sabah 670 bin lira olan dolar bir gecede 1 milyon 170 bin liraya çıktı, gecelik faiz yüzde 7 bin 500 oldu, lira, o hafta dolara karşı yüzde 300 değer kaybetti!Ardından peşpeşe iflâslar geldi, en az 400 bin kişi işsiz kaldı ve Cumhuriyet tarihinin bu en büyük krizinin etkileri senelerce devam etti... “ demişti.

Şu şekilde devam etmişti. "2001 felâketini hatırlatmamın sebebi, Türk parasının dolar karşısında birkaç günde yüzde 300 değer kaybettiği o günleri unutup şimdi beş ay içerisinde yaşanan yüzde otuzluk düşüşü bir kıyamet senaryosu hâline getirmemizdir...”

Habererk olarak o yıllara ait dolar kuru analizlerini yayınlamış Bardakçı’nın bahsettiği zamanda böyle bir şeyin olamadığı söylemiştik.

Ama Bardakçının bu yalanı neden söylediğini anlamak için durumu zamana bırakmıştık.

Soner Yalçın Sebebi açıkladı

Soner Yalçın'ın yayınlanan "Kabine notları" başlıklı yazısının ilgili kısmı şu şekilde;

"Y'ardakçı yandaşlığı o hale getirdi ki…

Erdoğan'a -Osmanlı padişahlarının tahta geçme töreni- “cülus” yapılmasını istedi!

Başardı. Kılıç kuşanma hariç yapıldı da…

İyi de…

“Geleneğimiz” dediğiniz aslında Doğu Roma/Bizans'ın “donatium” töreni!

Şekille/biçimle uğraşmayı çok seviyoruz!

Varlığı, şekle/dış görünüme göre değerlendiriyoruz!

“Gardrop Atatürkçülükten” “Gardrop Müslümanlığa” kadar kutuplaşmaların kökeni bu yüzeysel popüler tutumlarda değil mi?

Kültürel toplumsal parçalanma y'ardakçı'nın umurunda bile değil; ateşe barutla gidiyor! Erdoğan'ın saray-uçak davetini artırma peşinde, eski “amiral” gazetesine dönme uğraşısı içinde. Böylesine basit çıkarları için kalem “oynatıp” duruyor. Yazık…"