Üç gün önce BBP Genel Başkan yardımcısı Kaptan Kartal başkanlığında bir heyet Hakkari'ye gitti. Bölgenin durumunu yakından gördü. Bir kısım güvenlik personeli ve halkla görüştü. Bölge halkının nabzını tutmaya çalıştı.
Kartal, farklı bir psikoloji ile gitti, farklı bir psikoloji ile döndü.
İzlenimlerini bize de aktardı.
Kartal, askerin polisin moralinin son derece yüksek olduğunu ve terörü bitirmeye kararlı olduklarını söylüyor. Ancak bölgede PKK/HDP ikilisinin, çatışmayı yaymak,kavgayı Türk-Kürt ayrışması noktasına getirmek için büyük çaba harcadığını ifade ediyor. Böyle bir tehlike var mı sorumuza,şimdilik yok,ama acemi, bölgeyi tanımayan,ön yargılı,iyi denetlenemeyen personelin gönderilmesi ve vatandaşa zarar verilmesi halinde böyle bir ihtimalin doğabileceğini, son derece dikkatli hareket edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Operasyonlar sonucu tahrip olan,yıkılan,kullanılamaz hale gelen evler var. Bu evlerle ilgili işlem yapılırken mutlaka vatandaşın hukukunun gözetilmesi gerektiğini aksi takdirde şimdiye kadar örgütün mağduru olan halkın devletin mağduru durumuna geleceğini, bunun da duygusal kopuşa zemin hazırlayabileceğini vurguluyor.
Kartal,operasyonlarda denetimin mutlaka askerde olması gerektiğini, politize olmuş bir kısım personelin yanlış yapma ihtimalinin ancak bu şekilde bertaraf edilebileceğini belirtiyor. Bu konuda bazı şikayetler de almış.Özel hareketçilerin bu konu ile ilgili endişelerini dinlemiş.
Kartal, Hakkari'de saatlerce gezdiğini, 150-200 kişiyle birebir temas ettiğini,terör ve çözümü konusunda fikirlerini aldığını söylüyor."Konuştuğum herkes eğer ortam konuşmasına müsaitse mutlaka bu devlet bizim, bu vatan bizim, bu bayrak bizim diyerek önce ortak değerlere vurgu yaptı. Kendileriyle ilgili ön yargıların haksızlığına işaret etti ve hemen herkes bir an önce teröre çözüm bulunması gerektiğini söyledi ,diyor. Çözümden ne anladıklarını öğrenmek için, nasıl bir çözüm istiyorsunuz, Özerklik mi, ayrılık mı,Apo'ya özgürlük veya başka bir şey mi diye sorduğumda, ne o, ne ötekisi terör bitsin,hayat normalleşsin yeter, dediler,diyor.
Kartal'ın bu tespitinden de anlaşılacağı gibi çözüm sözü herkes için aynı anlama gelmiyor. HDP/PKK çözüm dediği zaman egemenliğin paylaşılması,sistemin değişmesi,özerk bölgelerin oluşturulmasını kast ediyor. Ama sokaktaki vatandaş çözüm derken, terörün bitirilmesini, huzur ve sükunun avdet etmesini istiyor. Kartal sorduğunda, çözümün muhatabının halk olması gerektiğini, Kandil'in,İmralı'nın, HDP'nin asla muhatap alınmamasını, ülkeyi bu hale bunların getirdiğini ifade ediyorlar. Bölgede HDP'nin süngüsü düşmüş durumda.Hakkari'li şehrinde hendek kazılmasına müsaade etmemiş,onun için bir Yüksekova kadar yoğun terör olayı yok. AKP'ye de ciddi bir tepki var,vatandaş AKP'yi de gelinen noktanın sorumlularından biri olarak görüyor.Ciddi bir alternatifin çıkması halinde Kaptan bölgede siyasi dengelerin değişebileceğini belirtiyor.
Kaptan vali ve Emniyet müdürü ile de görüşmek istemiş,ancak her ikisinden de randevu alamamış.Üstelik vali,şehirde kırmızı BBP plakası ile gezmemesi için bir de haber göndermiş.Kartal, yüksek bürokrasinin devletin bürokratı gibi değil, parti bürokratı gibi davrandığını, bölgedeki sıkıntılardan birinin bu olduğunu söylüyor. Korucular yeterince değerlendirilmediklerinden ve dikkate alınmadıklarından şikayet etmişler. Kaptan, bölge ile ilgili algının mutlaka değişmesi gerektiğine işaret ediyor. Kimle konuştuysak, buraları bırakmayın, buraları terk etmeyin dediler. Çözüm süreci, toplumda devlet bizi terk ediyor, buraları bırakıyor algısı oluşturmuş. Bu algının derhal izale edilmesi, vatandaşa güven verilmesi gerekiyor.
BBP kıt imkanları ile çırpınıp duruyor, keşke şu oturarak milliyetçilik yapanlar da yerlerinden kalkıp dillerine pelesenk ettikleri milli bütünlüğümüz için bir şeyler yapsalar... Lafla,sloganla milliyetçi olunmuyor çünkü.
Not:Kaptan Kartal'ın yazılmamak kaydıyla anlattığı şeyler de var.Bunları terör politikasını belirleyenlerin mutlaka dinlemesi lazım.Yazmak devlete zarar verir,yazmamak vicdanları kanatır...