Politika

Berat Albayrak'ın videosu Erdoğan'a mesaj mı?

Yazar Mehmet Y. Yılmaz, dört yıl önce istifa eden eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Abone Ol

SÖZCÜ TV programcısı ve T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, dört yıl önce istifa eden eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak hakkında çarpıcı bir yazı yazdı.

Albayrak, 2020 Kasım ayında "At izi it izine karıştı" ifadesiyle görevinden istifa etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı olan Albayrak, uzun süredir gözükmüyor. Mehmet Y. Yılmaz, T24'teki köşesinde Albayrak'ın siyasete dönüş sinyalini ve AKP içindeki iktidar mücadelesini kaleme aldı.

Yılmaz'ın "AKP’deki 'gizli yarış' ve CHP" başlıklı yazısı şöyle:

"Geçen gün Instagram'da, beratalbayrak.fan isimli hesap tarafından yayınlanan bir video izledim.

Üzerinde hayli çalışılmış bir kısa film bu.

Sahne bir pazar yerinde açılıyor. Küçük bir erkek çocuk koşarak gelip pazarcıyı uyarıyor. Ardından kameranın, pazarın içinde yürümeye başladığını görüyoruz. Gelenin kim olduğunu görmüyoruz ama insanlar belli ki “geleni” çok beğeniyorlar, özlemişler, görünce heyecandan ne yapacaklarını bilemiyorlar. Hatta bir pazarcı gelenin kim olduğunu görünce elindeki limon sandığını düşürüyor. Buraya kadar olan bölüm, Çukur dizisinden apartılmış.

Fonda Sezen Aksu’nun “Geri dön” şarkısı çalarken “geri dönmesi istenen” kişinin Berat Albayrak olduğunu anlıyoruz. Sağa sola selam vererek ilerlerken şarkı yükseliyor ve son! Berat Albayrak bildiğiniz gibi bir pop star değil. Bir tür star sayılabilir ama mesela Ekrem İmamoğlu ile kıyaslanabilecek bir star ışığına sahip değil.

Onun için insanların aralarında toplanıp böyle bir hesap açmaları, böyle çalışılmış videolar çekmek için masraflar edip, yayınlamalarını düşünmemiz için saf olmamız gerekiyor.

Bunun Albayrak kardeşler tarafından desteklenen bir hesap olduğunu tahmin edebilirim ama iddia edemem. Bununla ilgili bir somut bilgiye ulaşamadım.

Bu videonun mesajı çok açık: Albayrak ekonomiyi yönetiyorken pazar yerinde her şey yolundaydı, millet alışveriş edip, karnını doyurabiliyordu. Şimdi o günleri hasretle anıyoruz, onun için Albayrak’a “geri dön, geri dön” diye yalvarıyoruz.

Herkes CHP içindeki “iktidar mücadelesine” odaklanmış durumda.

Daha seçime 3,5 yıl varken kim Cumhurbaşkanı adayı olacak, Kılıçdaroğlu, Özel’i yerinden edebilecek mi gibi sorulara bugünden yanıt aranıyor.

CHP içinde bu tür tartışmalar tarihi boyunca hiç eksik olmadı ama iktidar olmaya odaklanması lazım gelen bir partinin bu iç tartışmalarla enerjisini tüketmesi, gidecek bir yer arayan seçmenin güvenini sarsması üzerinde önemle durulması gereken bir mesele.

Benzeri bir “iktidar mücadelesi” kuşkusuz ki AKP içinde de sürüyor.

Çünkü eğer CHP son anda bir el uzatıp, Recep Tayyip Erdoğan’a bir can simidi atmazsa, gelecek seçim için AKP iki önemli aday bulmak zorunda: Cumhurbaşkanı adayı ve genel başkan!

Erdoğan aday olamaz ise partisini bırakmayacağını açıkça söylediğine göre genel başkan sorunu yok aslında.

Sorun, Cumhurbaşkanı adayı bulmakta.

Öyle bir aday olacak ki her şeyden önce Erdoğan’ın güvenini kazanmış olacak ve onun sözünden çıkmayacağının garantisini verecek kadar da düşük profilli olacak.

Erdoğan’ın bir kez daha Davutoğlu’na benzer iddialı bir karaktere yakayı kaptırmayacağına iddiaya girerim.

Daha önce düşük profilli adaylarla İstanbul ve Ankara’da seçim kazanamadığını gören Erdoğan bu huyundan vaz geçer mi diye soracak olursanız yanıtım açık: Vazgeçemez.

O karakterde bir politikacı, kendisi hayattayken ve görevinin başındayken yerini alabilecek çapta her politikacıdan uzak durmaya çalışır.

AKP’nin bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde en büyük handikabının bu olacağını söyleyebilirim.

Düşük profilli bir adayın karşısına CHP’den çıkabilecek iki aday da yüksek profilli.

Murat Kurum’un İmamoğlu karşısında, Turgut Altınok’un Yavaş karşısında başına gelenleri unutmayalım.

Erdoğan’ın bu işteki avantajı ise CHP.

CHP, “Erdoğan’ı sandıkta yeneceğiz” hevesiyle hareket ederse AKP’de cumhurbaşkanlığı yarışı olmaz, düşük profilli, söz dinleyecek adam aramaya da gerek kalmaz.

Berat Albayrak’ın bu videosu, TBMM’nin erken seçim kararı almadığı bir durumda yapılacak yarış için bir ön alma çabası gibi görülebilir.

Erdoğan’a çok yakın ancak söz dinlememe potansiyeli de var. Onun için seçmenin kalbine oynamalı ki Erdoğan’ı böyle bir adaylığa razı edebilsin.

Birader Albayrak’ın kontrolündeki medyanın arada bir durduk yerde Berat Albayrak güzellemeleri yayınlaması boşuna değil.

Ancak Selçuk Bayraktar’ı da ihmal etmeyin.

Bu genç girişimci de doğrudan bir iktidar mücadelesinin içinde değil ama verdiği demeçlerde kendisini “Türkiye’yi kurtarmak için seçilmiş kişi” gibi gördüğünün ipuçları var.

Onun handikabı da Albayrak gibi: Erdoğan’a yakın ama söz dinlememe ihtimali yüksek.

CHP’deki gibi açık bir yarış olmasa da AKP’de de bir iktidar mücadelesi yaşanacak, seçime yaklaştıkça daha görünür hale gelecek.

Eğer CHP, Erdoğan’ı kurtarmaya karar vermezse!"