BEŞİNCİ PARTİ?

Abone Ol

 1 Kasım seçimlerinde büyük bir özveride bulunarak 2 defa televizyona çıkan Bahçeli,MHP'nin projelerini anlatmak yerine -iç muhalefete- dikkat çekerek seçimden sonra mecliste beşinci bir partinin olabileceğini söylemişti. O zaman çok dikkat çekmeyen bu söz bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Seçime MHP'yi kaybettirmek üzere giren Bahçeli belli ki,muhtemel tepkileri ta.. o zaman tahmin ederek, kendi yerinden emin olduğu için muhalifleri farklı bir siyasi organizasyona mecbur etmeyi planlamış. Yani Sarayla el ele, MHP'yi hem seçim mağlubu yapmak hem de bölmek.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı,Genel Başkan adayları bu oyuna gelmediler. Parti tüzüğüne güvenen Bahçeli'nin hesaplarını tüzük kurultayı ile bozdular. Gösterilen direnç,yapılan açıklamalar,adaylara dönük ağır ithamlar hep MHP'den yeni bir parti çıkarmak için.

MHP misyonu olan bir parti,sokaktan toplanmış amaçsız,gayesiz insanlarla oluşturulmadı. Misyonu ülke ve milletin menfaatlerini fert,grup,parti menfaatlerinden üstün tutmak. Bu bir MHP'linin her şeyden vaz geçebileceğini ama ülke ve millet menfaatlerinden vaz geçemeyeceğini ifade eder. Fakat bugün MHP yönetiminin çizdiği kompozisyon MHP'nin geleneksel misyonu ile asla bağdaşmıyor. Vaz geçilmezlik,MHP'nin ilke ve ülküleri yerine MHP'yi yönetenlerin kişisel hırs ve menfaatlerine odaklanıyor.

MHP'yi başka hiç bir şey değil, ben merkezli siyasetler bu noktaya getirdi. Ülke beka sorunu yaşarken bütün dikkatler koltuklara teksif edildi. Her gün gelen şehit cenazeleri bile -oturan başbuğları- yerinden kaldırıp meydan, meydan dolaştırmaya yetmedi.Çünkü ideallerin yerini ikbal hırsı almış,ülke meseleleri ikinci plana düşmüştü.

Şimdi MHP'nin önünde büyük bir şans doğmuştur. Toplumdaki yeni siyaset arayışları ile MHP'deki değişim arzusu örtüşmektedir.Akşener'in gittiği her yerde olağanüstü ilgi ile karşılaşmasının ve Başbakan olacağım sözünü kolayca telafuz etmesinin arkasında bu gerçek yatıyor.Bir çok defa tembellik ve davasızlıktan israf edilen benzer süreçleri bu defa da israf etmek sadece MHP'yi bitirmekle kalmaz,Türkiye'yi de tek adam düzenine mahkum eder.

Bir defa herkesin şunu görmesi gerekir,her gün koşan,konuşan,tabanını diri tutmaya çalışan bir Erdoğan ile, genel merkezden dışarı çıkamayan,aksiyonunu kaybetmiş,bir harekete önderlik edecek fiziki ve psikolojik şartlara sahip olmayan bir lider ve kadrosu ile mücadele edilmez.Yenilmeye alışmış bir kadro tarihin seyrini tersine çeviremez. N.Kösoğlu Enver Paşa isimli kitabında yenilmiş insanın psikolojisini şu şekilde açıklar: Yenilmiş insan yüreği daralmış insandır;uzağı göremez,büyüğü kavrayamaz,hele hele büyük kavga ve mücadelelere giremez!

Bahçeli yıllar, yıllar boyunca nice ahlaklı, faziletli, fedakar insanı dışarı attı.Her birine bir kulp takarak itibarsızlaştırdı. Bedel ödeyen yüreğinde dağ gibi acılar taşıyan insanları hoyratça harcadı.MHP gömleği giymenin kefen giymek gibi olduğu dönemlerde o gömleği seve seve giymiş,R.Ongun,Ozan Arif,T.Onur,S.Somuncuoğlu,N.Kösoğlu,Ali Güngör gibi bir çok ismi tasfiye etti. Giden her isimle birlikte MHP biraz daha ruhunu,maneviyatını,köklerini,kalitesini kaybetti.

Şimdi aynı oyun azar azar zehirlenerek yok edilmek istenen bu partiyi ayağa kaldırmaya,misyon ve maksadına yaraşır hale getirmeye çalışanlara yapılıyor. MHP'den 1 Kasım'dan önce planlanan 5. parti çıkarılmaya çalışılıyor. Derin mahfillerde planlanan, elde tutamıyorsanız bölün, oyunu sahneleniyor. Lakin bu defa ülkücü hareket oynanan oyunu görmüştür.Ufku, ilk okul çocuğunun kafasına punkçu tıraşıyla -oyunu boz- yazdıracak kadar sığ olanlara kaderini teslim etmeyecektir.