14 Mayıs Seçimlerinde Türk Milliyetçilerinin oyları, seçimin ikinci tura kalmasıyla kilit bir öneme kavuştu. Türk Milliyetçilerinin oylarını almak için ikinci tur adayları, Sinan Oğan ve Zafer Partisi ile istikşafi görüşmeler yaptılar.
Erdoğan, süregelen İttifak ortaklarıyla makam mevki pazarlıkları yapmama duruşunu koruyarak Sinan Oğan’la ilkeler etrafında anlaşarak ittifakını genişletti. Ümit Özdağ’ın talepleri ise Erdoğan tarafından kabul görmedi.
Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Kılıçdaroğlu’nu makam mevki karşılığında desteklemesiyle ilkelerini terk etmiştir. Özdağ’ın bu hamlesi ben de dahil olmak üzere birçok Türk milliyetçisini yanılttı. Özellikle hayatını “HDP” ile mücadeleyle geçiren Türk milliyetçilerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Unutulmamalıdır ki Zafer Partisine verilen oylar, bir taban oyu değil Cumhur ve Millet İttifakları arasında sıkışmak istemeyen Türk milliyetçilerinin oylarıdır.
Özdağ siyasetinin devamlılığını; ilkeleriyle bağdaşmayan ittifaklarda değil, ilkelerinde taviz vermeden dik duruşuyla bağımsız kalarak, gelecek dönemin aktif siyasetçilerinden olabilirdi.
Zafer Partisinin, Millet İttifakını desteklemesi Zafer Partisinin kuruluş felsefesine ne kadar uyuyor? Özdağ, İYİ Parti içindeki FETÖ yapılanmalarından ve HDP ile ilişkilerinden rahatsız olduğunu beyan ederek İYİ Partiden ayrılmamış mıydı?
Özdağ, seçim kampanyasını yaparken HDP standını boş görüp “Muhtemelen dağa çıktılar.” dememiş miydi? Kendi söylemi ile Özdağ, Dağa çıkanların desteklediklerini desteklemektedir. Siyasetin geçişken olduğunu biliyorduk ama bu kadar kısa sürede olması hepimizi şaşırttı.
Peki, gelelim Türk milliyetçilerinin hassas olduğu bir konuya;
Zafer Partisi ve Kılıçdaroğlu ile yapılan protokolünüzde terörle iltisaklı olan belediyelere kayyım uygulamasının mahkeme kararlarının sonucuna göre karar verileceği hususuna. Türk milliyetçileri bu yaptığın köylü kurnazlığını yiyecek mi zannettin? Ne demek istiyorsun yani, mahkemeler nasıl olsa en az 5 yıl sürer, HDPKK birlikteliği olan belediyelerin görevde kalmasının garantisi mi bu?
Protokolün bu maddesi ile HDP, Ümit Özdağ'dan razı olur, millet ittifakı parçalanmaz, HDP Kılıçdaroğlu’nu desteğe devam eder. Özdağ da Türk milliyetçilerini kandırır. Burada dur Özdağ!
Malumunuzdur ki kayyum uygulaması önleyici tedbirdir. Bu protokol ile kayyum uygulaması önleyici tedbir olmaktan çıkar ve HDP’nin almış olduğu belediyeler istediklerini yaparlar. PKK, çöp elemanına Belediye Başkanını teftiş ettirir. Kanallarını, tünellerini Kahraman Türk Mehmetçiğine karşı açar. Ne de olsa özerk yönetim sözü var Sayın Kılıçdaroğlu’nun.
Özdağ’a son olarak birkaç sorum var.
Seçimleri Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inandın mı?
Seçimleri kazansaydı Kılıçdaroğlu’nun sana İçişleri Bakanlığını vereceğine inanıyor muydun ?
Türk milliyetçilerini; CHP, FETÖ ve PKK’nın değirmenine su taşımasına vesile olmaktan hiç ar etmedin mi?
Sandıkların açıldığı kesin sonuçların belli olmadığı bu saatlerde; sonuç ne olursa olsun bir dahaki seçim döneminde konuşulanlar arasında Ümit Özdağ'ın adı olmayacağı kesin. Göle yoğurt mayalayan Nasrettin Hoca misali bir siyasi girişim yaptı ama ilkelerinden vazgeçerek Türk milliyetçilerini kırgın bırakmış oldu. Kendisinin de siyasi intiharını hazırladı.
28 Mayıs Seçim sonuçlarının ülkemize ve Türk milletimize hayırlı olmasını dilerim. İleriki seçimlerde Türk milliyetçilerinin tek çatı altında Türk milletinin istiklalini koruyacağı bir ittifak içerisinde olmalarını da Allah’tan niyaz ederim.