Marmara Denizi'nde son iki hafta içinde iki deprem meydana geldi. İlki 5 Aralık'ta Gemlik Körfezi'nde 5,1 büyüklüğünde, ikincisi ise 17 Aralık'ta Yalova Çınarcık açıklarında 4,1 büyüklüğünde oldu. Bu depremler, İstanbul'da uzun zamandır beklenen büyük depremin habercisi mi, yoksa normal sismik aktivite mi? Bu sorunun cevabını arayan jeofizikçi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan depremlerin İstanbul için bir tehlike oluşturmadığını, ancak halkın psikolojisini bozduğunu söyledi.
Ercan, Yalova Çınarcık'taki depremin ardından yaptığı açıklamada, bu depremin eşik depremin çok altında olduğunu, bu bölgede depremlerin yıkıcı olması için 6,4'ün üstünde olması gerektiğini belirtti. Ercan, "4,1 deprem acaba İstanbul'da depremi tetikler mi? Küçük bir deprem kendisinden daha büyük bir depremiz tetiklemez. Böyle bir olasılık yok. Beklenen İstanbul depreminin ayak sesleri değil" dedi. Ercan, İstanbul'da beklenen deprem olana kadar 3,5-6 büyüklüğünde depremlerin yaşanabileceğini de ekledi.
Ercan, bazı bilim insanlarının depremin olma ihtimalinden bahsetmesinin psikolojik bir vaka olduğunu düşündüğünü, kendisinin de rahatsız olduğunu ifade etti. Ercan, "Medyada seçici gazetecilere ihtiyacımız var. Kim ne demiş sonra ne olmuş? Ama seçiciliği olması gerekiyor. Bunun bir tartısı olması gerekiyor. Dedikleri olmuyor. Bilime ters açıklamalar oluyor" diye uyardı.
Ercan, Yalova'da yaşanan depremin İstanbul'da beklenen büyük depremle bir alakasının olmadığını vurgulayarak, 2045'ten önce deprem olmasını beklemediğini söyledi. Ercan, "Bizim İstanbul için kırılmasını beklediğimiz Kuzey Marmara kırığı ve bu deprem çok küçük. Biz bunları deprem olarak bile görmüyoruz. İstanbul'da Marmara'da 6,4'ten sonra başlar yıkıcılık. Halkın psikolojisi bozuluyor. Sözün özü İstanbul için bir deprem beklemiyorum. 2045'ten önce olmaz diyorum. Ama bunları deyince bazıları da kızıyor. 'Bizi rahatlatıyorsunuz' diyorlar. Şimdi kimse önlem almayacak diyen de var" şeklinde konuştu.
