Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yıl sonu değerlendirme toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Yunanistan'ın gayriaskeri statüdeki adalarda yaptığı ihlallere yönelik açıklamalarda bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, 2022'de küresel belirsizliklerin arttığını belirterek, "Rusya-Ukrayna savaşı ve akabinde patlak veren gıda ve enerji kriziyle küresel ekonomik durgunluk ve enflasyon yıla damgasını vurdu. Kronikleşmiş bazı sorunlar gündemimizi meşgul etmeye devam etti. Afrika, Balkanlar, Kafkasya'daki sorunlar, Afganistan, Libya, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin, iklim değişikliği ve küresel salgın, düzensiz göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bunlardan bazıları. Küresel sistem, çoklu kriz dönemi yaşıyor. Bir yanda çok kutupluluk olarak adlandırdığımız bir küresel dönüşüm süreci var. Diğer yanda ABD-Çin ayrışması ve batıya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile gevşek bir çift kutuplu sitem ihtimali söz konusu. Aslında bunlar yeni bir sitemin doğum sancıları. Sistemin ne yöne evrileceğini birlikte göreceğiz ve değerlendireceğiz" dedi.
Türk dış politikasının temel ilkelerine değinen Çavuşoğlu, "Küresel ölçekte aktif tutum sergilemek, krizlerin çözümüne katkı sağlamak, krizlerle mücadele ederken fırsatları değerlendirmek. Sadece değişime ayak uydurmak değil değişimi öngörmek ve şekillendirmek. Bu anlayışla 2022'de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu" diye konuştu.
'MISIR'LA NORMALLEŞME YAVAŞ DA OLSA İLERLİYOR'
Normalleşme ve ara buluculuğun iki önemli başlıkları olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Normalleşme çalışmamız kapsamında emirlikler ve Suudi Arabistan'la önemli mesafe aldık. İsrail'le büyükelçileri karşılıklı olarak atadık. Mısır'la normalleşme süreci daha yavaş olsa da ilerliyor. Ara buluculuk alanında Rusya-Ukrayna dışında da aktif olduk. Bosna Hersek, Kosova-Sırbistan, Kırgızistan-Tacikistan, Etiyopya, Somali, Somaliland, Venezuela ve Filipinler gibi dosyalarda yıl boyunca gayret gösterdik" dedi.
'MASADA DESTEĞİ VERİYORUZ'
Çavuşoğlu, yoğun gayretleri sonucunda NATO Stratejik Konsepti'nin terörizmi ittifaka temel 2 tehditten biri olarak teyit ettiğini belirterek, "İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri bağlamında teröre ilişkin kaygılarımızı müttefiklerin gündemine tekrar soktuk. PKK'nın yanı sına PYD-YPG ve FETÖ'yü ismen belirten bir metne ilk kez Zirve Bildirisi'nde atıf yapıldı. İstanbul'daki hain saldırıdan sonra güvenlik güçlerimizin Pençe-Kilit Harekatı ile sahadaki mücadelesine biz de masada gerekli desteği veriyoruz. BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor. Hulusi paşa ve Hakan bey dün Moskova'daydı malumunuz. Ben de Lavrov'la görüşeceğim. Bölgede Yezidilerle Süryanilerle Kürtlerle Türkmenlerle görüşüyoruz. Herkes 'Bizi PKK'dan kurtarın' diyor. Müttefiklerimiz ise maalesef destek değil, köstek olmaya devam ediyorlar. Paris'teki saldırılar, teröristle kol kola girmenin bedelini bir kez daha gösterdi. Hep söyledik. Ateşle oynayan bir gün kendini de yakar. Umarız, müttefiklerimiz bundan gerekli dersleri çıkarır ve terörle mücadelede daha samimi davranır" açıklamasında bulundu.
'SONU SİZİN İÇİN HİÇ İYİ OLMAZ'
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Libya'da 2019'dan bu yana ortaya koyduğumuz iradenin somut sonuçlarını almaya devam ettik. Libya'da, Türkiye'nin rolünü oynayabilecek başka bir aktör yok. Ekimdeki ziyaretimizde imzaladığımız Hidrokarbonlar Mutabakat Muhtırası önemli bir kazanım oldu. Libya'nın tüm kesimlerinin 2019 'Deniz Yetki Alanları Mutabakat Muhtırası'na sahip çıkması önemlidir. Ege ve Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarımızı korumaya devam ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığı'mız sahada, biz de diplomasi mecrasında haklarımızı kayda geçiriyoruz. Yunanistan'la yılın başında diyalog kanallarını işletmeye çalıştık. İstişari görüşmelerin 64'üncüsünü şubat ayında gerçekleştirdik. Ancak daha sonra Miçotakis'in Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege'deki tahrikler, soykırım iddiaları ve Batı Trakya Türklerine baskılar nedeniyle diyaloğu askıya aldık. Yunanistan'ın gayriaskeri statüdeki adalarda yaptığı ihlaller konusunda BM'ye 2021'de 2 mektup vermiştik. Yunanistan'ın Lozan ve Paris antlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, egemenlik haklarını ülkemize karşı öne süremeyeceğini kayda geçirdik. Yunanistan'ın bize cevaben verdiği mektuplar siyasi içerikliydi. Her seferinde, uzmanlarla birlikte hazırladığımız hukuki karşı argümanlarımızı kayda geçirdik. Yunanistan'ın 2'nci mektubuna cevaben, eylül ayında 3'üncü mektubumuzu BM'ye ilettik. Son günlerde, Yunan basınında özellikle Girit'in çevresinde kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler var. Bizim bu konudaki tutumumuz net. Değil 12, Ege'de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclis'imizin bu konuda 1995'de aldığı karar nettir ve halen geçerlidir. Yunanistan'ı bir kez daha uyarıyoruz. Arkana almaya çalıştıklarına güvenerek, sahte kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz. KKTC konusunda 2 devletli çözüm politikamız güçlü şekilde devam etti. KKTC, yıl içinde 2 devletin işbirliğini temel alan önerilerde bulundu. KKTC'nin Türk Devletler Teşkilatı'na (TDT) gözlemci üye olması tarihi bir kazanım oldu. Bu tabi Rum-Yunan ikilisini çıldırttı."
Bakan Çavuşoğlu, ABD ile ilişkilere yönelik ise "ABD'yle ilişkilerde, PKK-PYD-YPG'ye Suriye'de verilen destek FETÖ, CAATSA yaptırımları gibi anlaşmazlıklara ve Türkiye düşmanı lobilerin çabalarına rağmen 2022'de mesafe aldık. 'Stratejik Mekanizma'yı hayata geçirdik. Biri bakan seviyesinde olmak üzere 3 tur görüşme gerçekleştirdik. Ocakta bakanlar düzeyinde 2'nci toplantımızı yapacağız. F-16 tedarikinde, girişimlerimiz sonucu kongre kısıtlayıcı şartları kaldırdı. Şu anda süreç olumlu ilerliyor" dedi.
DHA