Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıcı etkiye neden olan depremlerden sonra televizyon programlarında en çok gördüğümüz isimlerden Prof. Dr. Celal Şengör, hastalığıyla gündem oldu. Daha önce hafif otizmli olduğunu açıklayan ve geçtiğimiz aylarda Asperger sendromu teşhisi konulan Şengör'ün hayatı da merak edilmeye başlandı.
Peki Prof. Dr. Celal Şengör kimdir?
Türk akademisyen, jeolog ve bilim insanı, Ali Mehmet Celal Şengör, 24 Mart 1955’te Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da dünyaya geldi.
Celal Şengör, İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsünde görev yapmaktadır.
EĞİTİMİ
Robert Koleji'nden den mezun olan Şengör, liseyi bitirdikten sonra üniversite eğitimi için Amerika'ya gitmiştir.
Şengör, 1972'de Houston Üniversitesi'nde lisans eğitimine başlamış ancak okulun Şengör'e göre kaliteli olmaması nedeniyle 2,5 sene sonra Albany'de bulunan New York Eyalet Üniversitesi Jeoloji bölümüne yatay geçiş yapmıştır.
AKADEMİK KARİYERİ
Mehmet Fuat Köprülü'den sonra Rus Bilimler Akademisine seçilmiş ikinci Türk profesörü olan Şengör'e Alman Jeoloji Derneği tarafından Gustav Steinmann Madalyası verilmiştir. Fransa, Birleşik Krallık, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmalarda bulunan Şengör, jeolojide bilhassa yapısal yer bilim ve tektonik dallarındaki çalışmaları ile ün yapmıştır.
1988'de Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi'nden şeref bilim doktoru unvanına sahip olan Şengör, 1990 yılında Academia Europaea'ya kabul edilmiştir. Aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 1991 yılında ise Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi olmuştur.
Yine 1991 yılında Kültür Bakanlığı'nın Bilgi Çağı Ödülünü kazanmış ve 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı'nda profesörlüğe yükselmiştir.
İleri seviyede İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen Şengör, Felemenkçe, İtalyanca, Portekizce, İspanyolca ve Osmanlı Türkçesi de okuyabildiğini söylemiştir.
ASPERGER SENDROMU NEDİR?
Aynı zamanda yüksek işlevli otizm türlerinden biri olduğu düşünülen Asperger sendromu esasen otistik spektrum bozukluğu yani kısaca OSB adı verilen geniş bir tanı yelpazesinin parçasıdır.
Otistik spektrum bozukluğu, bir kişinin başkalarıyla nasıl algıladığını ve sosyalleştiğini etkileyen, sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlara neden olan beyin gelişimi ile ilgili bir durumdur. Otistik spektrum bozukluğu olan bireyler sosyalleşme ve sosyal becerilerde zorluk yaşarlar. İlgi alanları spesifik olma eğilimindedir, katı rutinleri takip etmeye yönelirler ve örneğin el çırpma gibi sıklıkla tekrarlayan davranışlar gösterirler.
Geçmişte Asperger sendromunun diğer otistik spektrum bozukluklarından ayrı tanımlanmasının nedeni, Asperger’li bireylerin ortalama veya ortalamanın üzerinde dil ve zeka yeteneklerinin olduğunun gözlemlenmiş olmasıdır.
BELİRTİLERİ
Asperger sendromunun belirtileri diğer otistik spektrum bozukluklarının semptomlarına paralellik gösterse dahi genellikle çok daha hafif seyreder ve bireyin günlük yaşamda aktif olmasına engel teşkil etmeyen belirtilerdir.
Asperger sendromunun belirtileri ise şöyle:
Arkadaşlık kurma ve sürdürme sürecinde zorluklar ile karşılaşma, diğerlerinin duygu ve düşüncelerini kavrayamamak yani empati kuramamak, sınırlı sayıda belirli konulara gösterilen takıntılı ilgi, düzensiz konuşma veya konuşmayı kendi ilgi alanına yönlendirme, diğer tarafın konuştuğu konuya odaklanamama, el çırpma veya uzuv sallama gibi tekrarlanan motor davranışlar, göz teması kuramama veya göz temasını çok odaklı sürdürmek, dilin alaylı ya da ironi ile kullanımını anlamada güçlük çekmek, kişilerarası normal beklenen sınırlara uymama, mahremiyet algısının gelişmemesi, rutine aşırı bağlılık, sakarlık, ses tonunu içinde bulunan duruma uygun ayarlamada veya aynı tutmada zorlanma, sesli, görsel, kokulu, tat almaya bağlı veya temasa bağlı uyarıcılara karşı hassasiyet, sosyal farkındalıkta eksiklik ile sosyalleşmeye karşı ilgi eksikliği, vücut dilini anlayamama ile kendini ifade ederken yüz ifadesini değiştirmeme ve mimik kullanma eksikliği ya da abartılı mimiklerin kullanılması bulunur.
Celâl Şengör, hafif Asperger Sendromu teşhisini "Ben de hafif Aschberger ile teşhis edilmiş bir insanım. Ve bu özelliğime şükran borçluyum. Otistik olmasaydım bilimde elde ettiğim başarıları elde edemezdim." sözleriyle açıklamıştı.