İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve İzmir Milletvekili Salih Uzun, Demokrat Parti'den istifa etti.
Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve İzmir Milletvekili Salih Uzun, partilerinden istifa ettiklerini açıkladı.
Enginyurt istifasını sosyal medya hesabından duyurdu. 4 yıldır Demokrat Partide siyaset yaptığını belirten Enginyurt, "Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar merkez bir oluşumun şart olduğunu gösterdi. Bu maksatla hareketle Demokrat Parti'de 2025 mart ayında kongre yapılması için karar alınmıştı. Kongreye kadar merkez sağı toparlamak için Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve başka partilerde siyaset yapanların bir araya gelmesi ile bir merkez oluşturalım istedik. Fakat aniden Demokrat Parti kongre kararı aldı, 17 Kasım'da kongre yaptı. Biz Sayın genel başkanı kibar bir şekilde uyardık rica ettik. Dedik ki bu ani kongre kararının Demokrat Parti'ye bir faydası olmaz. Aynı tas aynı hamam gidecekse Demokrat Parti büyümez. 2 yıl önce 10 bin kişi ile Atatürk Kapalı Spor Salonunda kongre yaparken şimdi bir otel salonunda kongre Demokrat Parti'ye yakışmaz. Kongre büyümek demektir. Ancak teklifimiz kabul görmedi." ifadelerine yer verdi.
Salih Uzun da X hesabından yaptığı açıklamada istifa kararının gerekçelerini "Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır. Türkiye’nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Merkez zaruridir. Makul mümkündür." olarak açıkladı. Uzun şu açıklamayı yayımladı:
"33 yıl önce, henüz Mülkiye'de öğrenci iken, girişinde 'Anavatan Partisi Genel Merkezi' yazan kapıdan içeriye adım attığım ilk günden bugüne kadar, oraya veda etmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü o gün Türkiye'nin demokratik birikiminin mihenk taşı ve tarihsel çatısı olan o kapı, benim için her zaman bir binadan çok daha fazlası idi. Dün üzerinde Anavatan Partisi, şimdiyse Demokrat Parti yazıyorsa, merkez sağı birleştirmek için kat edilen uzun ve meşakkatli yolun sonucudur.
Anavatan Partisi'nin son Genel Başkanı sıfatıyla yaptığım son konuşmada, merkez sağ siyasetin Türkiye'nin çimentosu ve sağduyu hareketi olduğunu söylemiştim. Bu umut ve inançla Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi'ni tek çatı altında birleştirmiştik. Aynı iddiayı 2022 yılındaki kurultayda da tekrarlamıştım. Siyasete baktığım yeri özetleyen o sözler hem bir temenni hem de bir uyarı idi. Üzülerek görüyorum ki geldiğimiz noktada ne temennilere kulak asılmış ne de uyarılara dikkat edilmiştir. Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır.
Sözün kısası, genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime veda ediyorum. 33 yıl önce girdiğim o binadan, ihtiyacımız olan çatıyı inşa etmek üzere ayrılıyorum. O bina içerisinde yapmaya çalışıp yapamadıklarımı, dışarıda yapmak için bu kararı alıyorum.
Çünkü Türkiye'nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Devlet ile toplum arasında yıkılmış olan köprüler acil olarak tamir edilmelidir. Cumhuriyet tüm kurumları ile derhal ayağa kaldırılmalıdır. Merkez zaruridir, Makul mümkündür. Başaracağız"