Kültür Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir, Yozgat’ta gerçekleştirilen ‘Canlarla Buluşma’ programında; “Sadece ‘cemevi ibadethanedir’ dediğimiz zaman diyecekler ki ‘İbadet yapılan yerlerle devlet ilgilenir. Elektriğini öder, suyunu öder. Bakım onarımını yapar, tefrişini yapar. Sosyal kültürel yerlere devlet karışmaz’. Nötr bırakmalarındaki sebep de bu cemevlerini bütüncül olarak ele alıp, tüm bölümlerine yardımda bulunmak” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Canlarla Buluşma’ programının 18’incisi Yozgat Valiliği Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya, Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Yılmaz, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Çiftçi, Yozgat’taki inanç önderleri, köy muhtarları, dernek ve vakıf başkanları katıldı.
Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, “Geçmişten bu yana hepimizin çok söyleyeceği, yeri geldiğinde eleştireceği, yeri geldiğinde eksikti bunun giderilmesi gerekir diyeceği elbette birçok konu var. Geldiğimiz noktada bakın hepimiz burada başkanımızla birlikte bir toplantıdayız. Elbette alacağımız yol, elbette yapacağımız iş çok ama bunu yaparken asıl olan nedir? Yapılacak işler içerisinde en önce, en öncelikli olan gönüller inşa etmek, gönüller almaktır” dedi.
“Cemevi ibadethanedir diye kanunda yazdığınız zaman cemevinin bacası aktığında yapamayacağız, çünkü içinde sosyal kültürel alan var”
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Başkanı Alirıza Özdemir, deprem bölgesindeki cemevlerine 2023 yılında 55 milyon lira ödenek ayrıldığını, bu yıl yine deprem bölgesine 49 milyon lira tutarında hizmet götürüleceğini aktardı. 2024 yılı için deprem dışı bölgelerde 235 cemevinin bakım, onarım ve tefrişat taleplerinin planlandığını bildiren Özdemir, şöyle konuştu:
“Bizi Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı asimilasyonla suçlayanların asıl maksadı Aleviliği tersinden asimile etmektir. Alevilik nasıl asimile olur? Ocak sistemini ortadan kaldırırsınız, herkes kendi pirini, mürşidini unutur, ondan sonra ocağını unutur. Dedeler itibarsızlaştırır. Dört kapı, kırk makam sistemini ortadan kaldırır, Alevilik asimile olur. Ama bu ikisi ayakta olduğu müddetçe Alevilik asimile olmaz. Niye olmaz? Çünkü herkes kendi pirini, mürşidini, ocağını bildiği zaman, yolunu, erkanını, inancını, ibadetini oradan devam ettirir.
Bu kurumun başına atanmadan önce ‘Cemevleri ibadethane değildir, sözü boş bir sözdür ve boş sözü boş adamlar der’ diye yazı yazmış adamım. Şimdi devlet beni bu kurumun başına atadı. Kanunlarda baktığımız zaman cemevleri nötr ifade edilmiş. Yani ibadethanedir demiyor ama ibadethane değildir de demiyor. Nötr olmasının da sebebi şu; biz cemevlerimizde hem kurban kesiyoruz, cem erkanı yürütüyoruz, lokma döküyoruz, cenaze hizmetleri yapıyoruz, yani dini hizmetlerimizi yürütüyoruz. Öbür taraftan misafirhanemiz var, kursumuz var, sosyal kültürel etkinliklerimiz var, konserlerimiz var, hem de sosyal kültürel etkinlikler yürütüyoruz. Dolayısıyla sadece ‘cemevi ibadethanedir’ dediğimiz zaman diyecekler ki ‘İbadet yapılan yerlerle devlet ilgilenir. Elektriğini öder, suyunu öder. Bakım onarımını yapar, tefrişini yapar. Sosyal kültürel yerlere devlet karışmaz’ diyecekler, bununla ilgili yüksek yargı kararı var. Dolayısıyla nötr bırakmalarındaki sebep de bu cemevlerini bütüncül olarak ele alıp, tüm bölümlerine yardımda bulunmak. Mesela biz şimdi Cemevi Başkanlığı olarak ne yapıyoruz? Örnek veriyorum, hem meydan bölümünün bakım onarımını yapıyoruz hem de atıyorum misafirhanenin bakım onarımını yapıyoruz. Hem aşevinin tefrişatını karşılıyoruz hem de konferans salonunun ses sistemini karşılıyoruz. Dolayısıyla cemevine gelen hizmetlerin aksamaması için böyle bir formül düşünmüşler. Ben de bu kurumun başına gelmeden önce bu ayrımın farkında değildim ama işin başına geçtikten sonra bunun böyle olduğunu anladık ve bunu düşündüğüm zaman daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü ‘cemevi ibadethanedir’ diye kanunda yazdığınız zaman cemevlerinin örnek veriyorum bacası aktığında yapamayacağız, çünkü içinde sosyal kültürel alan var. Misafirhane var, örnekler çoğaltılabilir. Dolayısıyla böyle bırakılmış. Belki ilerleyen zamanlarda üç beş yıl sonra, on yıl sonra her neyse belki başka formüller üzerinde durulabilir, yollar üzerinde durulabilir. Ama şu an böyle bir çözüm üretilmiş, bir müddet bununla devam edeceğiz.”