Asgari ücretin yüzde 49 arttığı ve 2024 yılında 17 bin 2 TL olacağı açıklandı. CHP Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, yeni asgari ücreti eleştirdi.
“BU ÜCRET MİLYONLARCA İŞÇİYİ AÇ VE YOKSUL BIRAKIYOR”
Karatepe, şöyle konuştu:
"Bugün duyurulan asgari ücret, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin bir göstergesidir. Asgari ücret, normalde çalışanların %2-3’ünü ilgilendiren bir konu iken, şimdi tüm halkın sorunu haline gelmiştir. Bunun sebeplerini iyi analiz etmek lazım.
Eski Bakan Vedat Bilgin, asgari ücretlilerin nüfusa oranının %37 olduğunu söyledi. Ama asgari ücrete yakın ücret alanları da hesaba kattığımızda, bu oran %50’ye yaklaşıyor.
DİSK-AR’ın raporuna göre, ücretli çalışanların %64’ü asgari ücretin altında veya bir buçuk katı üstünde kazanıyor. Yani asgari ücret, çalışanların çoğunun aldığı ücret haline gelmiş. Bu durumun değişmesi gerekiyor.
Türkiye, Avrupa’da asgari ücretli çalışan oranı en yüksek ülke. En yakın rakibi Slovenya’nın 2.5 katı fazla asgari ücretli çalışan var. 2013’te Türkiye’den daha düşük asgari ücretli 14 Avrupa ülkesi varken, 2023’te sadece 4 ülke kaldı.
Bugün açıklanan 17.002 TL’lik asgari ücret, büyükşehirlerde ortalama bir evin kirasına denk geliyor. Türk-İş’in hesabına göre, Kasım ayında açlık sınırı 14 bin 25 TL, yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL oldu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşam maliyeti’ de 18 bin 239 TL’ye çıktı.
Anlaşılan o ki, bugün duyurulan asgari ücret, yoksulluğu önlemek için yeterli değil. Eğer bir ailede üç asgari ücretli çalışan yoksa, o aile yoksul sayılır. Bu kadar yüksek işsizlik varken, bir evden üç kişinin çalışması da mümkün değil. Bu ücret, milyonlarca işçiyi aç ve yoksul bırakıyor. ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLMALIYDI?
Emekçilerin milli gelirden aldığı pay, TÜİK verilerine göre sürekli düşüyor. Bugün duyurulan asgari ücret, beklentileri karşılamaktan uzak.
Bugün duyurulan asgari ücret, sadece TÜİK’in hesapladığı enflasyonu geçici olarak karşılayabilir. 2024 yılının ilk yarısında beklenen yüksek enflasyon karşısında, bugün yapılan zamın etkisi çabucak kaybolacaktır. Bu yüzden, hükümetin asgari ücreti yılda bir kez belirleme tutumuna karşı çıkmalı ve yılın ikinci yarısında yeni bir ücret belirlenmesini talep etmeliyiz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak duruşumuz bellidir. Biz emekçilerin yanındayız. Emekçileri açlık ve yoksulluğa mahkûm eden bu sistemi değiştirmek için uğraşacağız. Bu bağlamda, asgari ücret belirlenirken sadece açlık sınırı verisine bakmak yeterli değildir. Asıl dikkat edilmesi gereken, asgari ücret yönetmeliğinde de belirtildiği gibi, insanların beslenme ihtiyaçlarının yanı sıra, barınma, ulaşım, sağlık, eğitim ve kültürel faaliyetler için de harcama yapabilecekleri bir seviyede olmasıdır. Bu yüzden, sadece açlık sınırını esas almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü bu, Türkiye’de var olan derin yoksulluğu kabul etmek demektir. Biz yoksulluğu kabul etmek yerine, yoksulluğu ortadan kaldıracak politikalar uygulayacağız. Hedefimiz, tüm vatandaşlarımızın insan onuruna yakışır bir gelirle yaşamalarını sağlamaktır."