Sn. Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye karşı tavır alan yabancı ülkelere ekşiyor, kükrüyor ve “Biz bunlara asla pabuç bırakmayız!” diyor. Elbette Türkiye yabancılara teslim olmaz/olmamalı. Gereken cevabı da misliyle vermelidir.
Şimdi devreye aklı sokalım. Yabancılar Türkiye’ye rest çekerken güvendikleri şeyler nedir ona bir bakalım kabaca. Silah üretiyorlar, teknoloji üretiyorlar, tarım ürünlerini üretiyorlar, kimyasal üretiyorlar, petrol ve türevlerini üretiyorlar. Bu ürettiklerinin de bizim gibi gelişmeye çalışan ya da az gelişmiş ülkelere pazarlıyorlar.
Türkiye bunlardan hangisini üretmekte?
Pabuç bırakmayız derken neyle ve nasıl yapacağımız belli mi?
Türkiye son 10 yıldır, tarım ürünlerinde bile dışa bağlı bir duruma getirilmiştir. Üzülerek söyleyeyim ki; samanı bile ithal eden bir Türkiye ne ile ve nasıl kafa tutacak? Petrol ürün ve türevleri, savaş araç/gereçleri, teknoloji, sanayi ürünleri ve doğalgazın yanında: nohut, fasulye, mercimek, ot ve saman ithal eden bir Türkiye var elimizde.
Türkiye neden bu duruma geldi/getirildi?
Tarıma gereken destek verilmedi. Her ihtiyaç duyulan ürün için ithal yolu açıldı, gümrük ve KDV vergileri düşürüldü; böylece çiftçi ve tüketici değil bu işin ticaretini yapanların kesesi ve kasası dolduruldu.
Türkiye son 10 yıldır kırmızı ette büyükbaşa endekslendi. Büyükbaş hayvan 24 saat 365 gün hazır yemle beslenmektedir. Onun için bu hayvanların girdisi pahalıya mal olmaktadır. Türkiye şu an % 92 oranında büyükbaş hayvan eti tüketmektedir. Oysa bu tüketimi küçükbaş ile dengelemiş olsaydık; küçükbaş hayvanlar 365 gün, 24 saat hazır yeme ihtiyaç duymuyor, yayılıma çıkıyor. Böylece bu hayvanlarda girdi % 70 oranında büyükbaşa göre daha düşük oluyor.
Biz bütün bunları göz ardı ettik. Cumhuriyetin kazanımlarını da hovardaca özelleştirme adı altında yabancılara ve yandaşlara pazarladık. Allah için söyleyin, Türkiye son 15 yıldır üreten bir fabrika yaptı mı?
İşsizlik arttı. Yandaşlık hortladı. Kamuda liyakat ve yeteneğin yerini siyasal yandaş ve cemaat tarafcılığı aldı.
2006 yılında bir kilo fındık: 7 TL idi. Lark marka sigara: 3 TL, 5 kg Ayçiçek yağı:7 TL, 1kg zeytin:3 TL idi. Yıl 2017 bir kg fındık 8 TL. Fakat: Lark marka sigara: 10 TL,5 litre ayçicek yağı:33 TL,1 kg zeytin: 20 TL
Siz çiftçi olsanız fındık üretir miydiniz?
Bu tablo bütün ürünler domates, karpuz, buğday, mısır, nohut, mercimek ve diğerleri içinde geçerlidir.750 bin ton BUĞDAY, 700 bin ton ARPA, 700 bin ton MISIR, 150 bin ton PİRİNÇ ithal edilecek. Gümrük vergisi de SIFIR olacak. Bu parayı çiftçiye destek verseniz olmaz mı?
AKP hükümetleri genel bütçenin % 2 si kadar bir parayı tarıma destek için yasa çıkarmasına rağmen; tarıma ayrılan destek genel bütçenin ne yazık ki; %1 ini bile bulmamaktadır. Bu oran AB ve Avrupa ülkelerinde % 3 ile % 7 arasındadır. Türk çiftçisi nasıl rekabet edecek?1kg dana eti, Almanya’da: 7,Kosova’da: 7, Romanya’da:5, Bulgaristan’da:3,5,brezilya’da:2, Türkiye’de 15 dolardır. Batı bizi kıskanmasın, Batı bize imrenmesin de ne halt etsin!?!?
Ama siz yine de bütün bu gerçekleri görmeden; “efelenmeye” devam edin. Çiftçiden üretim beleyin, kırmızı ette ve diğerlerinde neden fiyat düşmüyor diye hayret edin. Tarım Bakanlığını bir İlahiyatçıdan alıp bir doktora verin. Sn. Recep Konuk’u neden Tarım bakanı yapmadınız? Gerçi Konyalı Sn. Ahmet Davutoğlu’na bile sahip çıkmadı ki Sn. Konuk’un arkasında dursun?
Şunu asla unutmayın, uluslararası adil hukuk yoktur. Güçlü, kalkınmış, teknolojiyi kullanan, sanayileşmiş ülkelerin EKONOMİK ve SİYASAL GÜCÜ vardır. Gündemi de bu güçlüler belirlemektedir.
Bütün dünyaya rest çekiyoruz amma; TV’ye karşılıklı çıkıp şu Kılıçdaroğlu’nu bir türlü susturamıyoruz, hayret!
Esen kalınız.
NOT:18.04.2006 tarihli 5488 sayılı yasa gereği gibi uygulansa ya!