Manisa’da İttifak’tan en büyük darbeyi AK Parti alacak gibi görünüyor.
Türkiye’nin gündemi bir taraftan ekonomik sorunlar, bir taraftan Karadeniz krizi, diğer taraftan ısrarla sürdürülen ABD -PYD ilişkisi, öte yandan 2019 yerel seçimlerine yönelik çalışmalarla ısınmış durumda. Ancak, Vatandaşlarımız yaşamakta oldukları ekonomik sıkıntıları ve belirsizlikleri birilerinin özellikle de medyanın dile getirmesini beklemekte, Medya ise halkın sorunlarına gözünü kapatmış ve tamamen ilgisiz bir durumda.
Siyasetçilere bakarsak eğer, neredeyse tüm Siyasetçiler kendi BEKA’ları adına yerel seçime yoğunlaşmış durumdalar.
31 Mart seçimine en hazır parti tüm yaşananlara rağmen AKP olarak görünmektedir. Başta ana muhalefet CHP olmak üzere diğer partiler sınırlı sayıda adaylarını açıklamış olmalarına rağmen AKP şova dönüştürmeyi başardıkları toplantılarla bugüne kadar Ankara ve İzmir adaylarının da bulunduğu 60 ilde belediye başkan adaylarını açıklamış durumdadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yapılan AKP grup toplantısı çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayının dahil olduğu diğer adayları da Arjantin seyahati sonrası açıklayacağını bildirmiştir.
Söz konusu açıklamada bir soru üzerine MHP ile karşılıklı jestlere devam edecekleri sinyalini de vermiştir.
MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta sonu Alanya’da partisinin yaptığı belediye başkanları toplantısında İstanbul, Ankara ve İzmir de hiçbir şart ve karşılık beklemeden AKP adaylarını desteklemek suretiyle Başkan Erdoğan’ı fiilen mukabele etmeye zorlamıştır.
AKP sözcüleri Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’de aday çıkarmayacaklarını ifade etmiş olmalarına rağmen halen MHP’nin elinde bulunan Adana, Mersin ve Manisa’daki durum belirsizliğini korumakta, bu nedenle her iki partinin taraftarlarında da heyecanlı bekleyiş gerilime neden olmaktadır.
Adana’da AKP Genel Başkan yardımcısı ve parti sözcüsü Ömer Çelik, anketlerde önde gözüken MHP’li Hüseyin Sözlü’nün ittifak adayı olarak ilan edilmesini şimdilik önlese bile neticeyi değiştiremeyeceği düşünülmektedir.
Mersin de ise yerel seçimlere yönelik yapılan araştırmalarda tüm partilerin birbirine yakın oranda şansının olması Cumhur İttifakı adayı olarak MHP’li Hamit Tuna’nın işini kolaylaştırmakta.
MHP’li 3 Büyükşehir Belediyesinden bir diğeri olan Manisa’da durum ise oldukça farklı gözükmektedir.
Manisa Büyükşehir ve 6 ilçe belediye başkanlığı MHP’li olmasına rağmen geriye kalan tüm belediye başkanlıkları merkezdeki 2 ilçe dahil AKP mensubu başkanlarca yönetilmektedir.
10 AKP belediyesinin bulunduğu ilçelerde Büyükşehir belediyesi hizmetlerinin MHP’li ilçeler seviyesinde olmadığı algısı halkta yaygındır.
Cengiz Ergün geçmişte ANAP’ta İl başkan yardımcısı olmasına rağmen CHP kökenli bir aileden gelmekte olması muhafazakar-sağ seçmen ağırlıklı Manisa’da bir handikap olarak gözükmektedir.
Cengiz Ergün ve ailesinin hayat tarzı bir kısım AKP taraftarı arasında tepki çekmektedir. Ergün’ün Büyükşehir meclis toplantılarında AKP’li üyelerin eleştirilerine abartılı tepkiler vermiş olması, 15 Temmuz sonrası meydanlara ancak bir hafta sonra çıkması AKP’lilerin hafızalarında olumsuz olarak yer etmiştir.
Tüm bunlardan daha fazla da Cumhur İttifakına dair 24 Haziran seçimleri öncesi sarf ettiği “ittifak tavanda var ama tabanda yok” söylemi tüm Türkiye gibi Manisa’yı da temelden sarsmıştır.
Manisa da en son yapılan milletvekilliği seçiminde AKP oyu 385 bin seviyesinde olurken MHP oyları ise İYİP’in seçimlerde en fazla MHP’ye zarar vermiş olması dolaysıyla 110 bine gerilemiş durumdadır. Bu büyük oy farkına rağmen AKP’liler İttifak adayı olarak Ergün’ün isminin öne çıkmasını bir türlü içlerine sindirememektedirler.
AKP açısından Cengiz Ergün’ün adaylığı pek hoş görünmezken MHP seçmeni açısından da ciddi engeller vardır.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Ülkücü olmayan Ergün’ün MHP de yaşanan İYİ Partililerin kopuşu sürecinde yeni yapılanmaya beslediği sempati de bilinmektedir.
Ergün’ün en yakınında bulunan kişilerin imza sürecinde başrollerde yer almış olmaları, ayrıca iptal edilen kongre sürecinde imza verenler arasında adının geçmesi ve son olarak da 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakına hiç destek vermediği yolundaki yaygın kanı İttifakın Manisa’da gerçekleşmesini ve başarıya ulaşmasını güçleştirmektedir.
Tüm bunlara rağmen Bahçeli’nin İttifakın söz konusu olmadığı günlerde Cengiz Ergün’ü İYİ parti veya CHP’den aday olmasını engellemek için MHP adayı olarak ilan ettiği değerlendirilmektedir.
Toplam oyları 425 bin hatta HDP oylarının da eklenmesi halinde 500 bin seviyesine ulaştığı göz önüne alınırsa CHP ve İYİ partililer arasında daha çok sevilen Ergün’ün muhtemel Millet İttifakı adayı olması halinde yeniden başkan seçilme şansının daha fazla olacağı çıplak bir gerçektir. Ancak bu durum artık geride kalmıştır.
Bundan böyle Manisa’da yaşanabilecek seçenekleri değerlendirecek olursak çok farklı durumlar görülebilecektir.
Millet İttifakının Manisa’da gündeme gelmesi durumunda adayın kimliği belirleyici olmakla birlikte millet ittifakı adayının şansının en az Cumhur ittifakı kadar olabilecektir.
Manisa kamuoyunda Cumhur İttifakının teşekkül ederek Ergün’ün aday olması veya İttifak olmaması halinde AKP adayı yapılmazsa Manisa’da çok önemli miktarda taraftarı bulunan ve anketlerde adı öne çıkan ülkücü kökenli AKP’li eski vekil Selçuk Özdağ’ın İYİ partiden aday olması konuşulan seçeneklerden birisidir.
Özdağ’ın bu durumda seçim yarışında ipi göğüsleyeceği de konuşulmaktadır.
Görülmektedir ki Manisa’da tüm partilerin ve adayların eşit şansa sahip olduğu belirsizlik hakim durumdadır.
Cumhur İttifakının başarıya ulaşması için her iki parti tabanı tarafından kabul görecek bir aday bulunamazsa Manisa Cumhur ittifakına dahil olsa bile kaybedilme ihtimali daha yüksek görünmektedir.
Yazımızı bir güzel ile bitirelim.
Mevlam görelim neyler, Neylerse güzel eyler…
‘’Hakk şerleri hayreyler,
Zannetme ki gayreyler,
Arif anı seyreyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.’’
Kalın sağlıcakla.