CHP'nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal ;seçilirse, belediyenin kapısının DEM hariç, herkese açık olacağını söyledi.
CHP Genel başkanı Özel, Köksal'ın sözlerini düzeltmeye çalıştıysa da söz bir defa ağızdan çıkmıştı. Parti içinden gelen tepkiler, Köksal'ın sözlerinin parti görüşü değil, kendi görüşü olduğunu gösteriyordu.
Köksal'ın sözlerini, milliyetçilik olarak okuyan ve destekleyenler oldu.
Bizde doğru anlaşılmayan kavramlardan biri de milliyetçiliktir. Zira, milliyetçilik bir bütünleştirme, birleştirme, entegre etme doktrinidir. Toplumu ayıran, kategorize eden, dışlayan bir anlayış milliyetçilikle bağdaşmaz. Toplumun bir kısmını devlet hizmetinden mahrum etmek onları devlete ve toplumun diğer kesimlerine yabancılaştırarak, kendilerine yeni bir devlet kurmalarını istemektir.
Etnik bölücülüğün amacı zaten bu değil midir? Önce hitap ettiği toplumda bir farklılık ve ezilmişlik bilinci yaratmak, sonra da onu çoğunluğa yabancılaştırarak koparmaktır. Bölünme dediğimiz şey de, toplumun bir kısmının devlet ve millete yabancılaşması, ondan umudunu keserek -başka arayışlara- yönelmesidir.
Belediyelerin görevi, kapsama alanlarındaki tüm toplum kesimlerine hizmettir.Kimseye kendini yabancı veya dışlanmış hissettirmemektir.
Siyasetini, söylemlerini benimsemesek de DEM'e oy verenler de bu ülkenin insanlarıdır.Sorumluluk mevkiinde bulunan hiç kimse herhangi bir gruba hizmet vermeyeceğim diyemez.Bu dilin, "oy yoksa hizmet yok" diyen iktidarın dilinden farkı yoktur.Ayrımcılık yaparsanız bölünür, kucaklarsanız bütünleşirsiniz.Bölücülükle mücadelenin yolu bir başka biçimde bölücülük yapmak değildir.
Bir toplum için en tehlikeli şey, ucuz milliyetçiliktir. Bu tür milliyetçilik, hastalıklıdır ve asla ülkenin birliğine hizmet etmez. Ve aslında öyle adlandırılsa da milliyetçilik değildir. Nereden gelirse gelsin ayrılıkçı politikalara cevap verelim, etnik/dil farklılığı üzerinden yürütülen ayrıştırma çabalarına karşı duralım ama bunu yaparken itme yolunu değil, ikna yolunu seçelim. Köksal'ın kullandığı dille bunu yapmanın imkanı yoktur. Bilakis bu dil DEM'le bağları zayıf seçmenleri oraya çivilemekten ve bu ülkeyle bağlarını zayıflatmaktan başka işe yaramaz.
Yerel seçimler, yerel ihtiyaçları önceleyen politikalar gerektirir. İdeolojik tartışmalar, gerçek ihtiyaçların gözden kaçırılmasına yahut gözden uzaklaştırılmasına neden olur.Vatandaş bir kilo ucuz et, bir ucuz ekmek almak için saatlerce kuyrukta beklerken kimin ne kadar milliyetçi olduğu bu problemi çözer mi? İktidarın muhalefeti DEM işbirliği ile suçlaması bu maksada matuftur.Enflasyonu, pahalılığı,sığınmacı sorununu,rüşveti, yolsuzluğu unutturmanın en kolay yollarından biri budur.İktidar, DEM üzerinden gündem değiştirip, mevcut gerçekliğin getireceği siyasi yükten kurtulmaya çalışırken, toplumun bir kısmını yabancılaştırarak daha büyük bir yükü geleceğimizin sırtına yüklüyor. Kısacası,bölücülüğe karşıyız, karşı olduğumuz için de bu devlet ve onun kurumlarının bütün bir millete ait olduğunu ve herkese hizmet etmesi gerektiğini söylüyoruz.