DEMOKRASİDEN SELEFİLİĞEMİ

Abone Ol

DEMOKRASİDEN SELEFİLİĞEMİ

 

 

 

 

Bir kötü ve kötülükleri bahane ederek rekabeti ve rakipleri ortadan kaldırmak ve Kendini sorgulanmaz,tartışılmaz hale getirmek emareleri sonucu Cumhurbaşkanına karşı bu güvensizliği ve soruyu şimdi sessiz ilk fırsatta sesli bir biçimde sordurtacaktır!

 

 

Diktatörlük ve darbeye karşı adını tedbir koyup daha büyük kötülükler,hukuksuzluklar,hak tanınamazlıklar kısacası diktatör anlayışlarla yönetme şekli asla o kötülükleri yok etmez! Bilakis gelecekte kötü ekilmiş tohum vazifesi haline gelir.

 

 

Selefliliğin tarifini yönetim ve erk’te değişimsizlik diye tarif ederiz!İslam dünyasında bu vahabiliğin gizlenmiş yanı da denir! “Güya” Tedbir diye uyguladığınız kurallar yönetenin dışında herkesi rahatsız,huzursuz ediyorsa bu iktidarda değişmezliğe gitmenin işaretleri kabul edilir!

 

 

Ülkemizde bana da bir şey olur mu? Korkusunu kaç kişi yaşıyordur merak ediyorum! Böyle bir ülkede istikrar,huzur gelecek tasavvuru olamaz!Rakiplerinizi veya var olan,ilave icat edilmiş suçlar için bile bir evrensel hukuk olmalıdır!Sözde paralelcilere yapılan operasyon bütün ülkeyi,farklı görüş sahibi iş adamlarını,siyaset ve aydınlarını bir bahane ile yok etmek bu kadar kolay olmamalı !

 

 

Havuz medyası ve alt birimlerdeki yerel medya kanallarında sipariş,düzmece senaryo ve iftiralarla savcılara ihbar ve iddianame şeklinde hüküm kesen anlayışlar bir tür suç teşekkülü,şantaj mangalarını teşvik ve destek algılanmaktadır! Kaybeden yada kazanan kim olursa olsun sonuç göreceksiniz ülkenin zararına olacaktır!Kaos ortamlarında at izi,it izine karışır derler aynen bu durumu yaşıyor Türkiye’miz!

 

 

Gerçek şudur 14 Temmuz da yapılan yanlışlar bir yana 15 Temmuz da ülkemize kahpece kurulan suikast teşebbüsü çok şükür az bir zarar ve acı ile atlatıldı diyebilmeliyiz! 16 Temmuz dan sonra hepimizin özlediği tarafsızlık,eşitlik ilkesine sahip bunu yaşayan ve yaşatan gerçekten Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu değerlerini,demokrasiyi içine sindirmiş bir Cumhurbaşkanımız olsun özlemindeyiz.Sn. Cumhurbaşkanı bu anlamda mesajlar vermektedir ancak bu hayata geçip,geçmeyeceği konusunda şüphesi olan biriyim.Biz Türkiye’mizi,Cumhuriyetimizi,Demokrasimizi,”fetö” korkusu ile değil,siyasi tercihimizle savunduk,sonuna kadar savunacağız.Türkiye bir çadır devleti görünümü yaşamamalı keyfiyetle,siyasi kin ve husumetle herkesin malı,canı,gezme,öğrenim,iş gibi temel haklarına asla dokunulmadan eşit yurttaşlar muhataplığında varsa suçları hesap verebilmelidir!

 

 

 

Görülmektedir ki boş,yalan ihbarlarla insanlar linç edilmektedir!Tıpkı dün “ERGENEKON” operasyonlarında paralele bağlı Televizyonlar 24 saat kesintisiz propaganda ve baskı ile insanların tutuklanmasını sağlayıp ve herkesi linç etmeleri gibi bu gün Havuz medyası ile paralel adlı operasyonlar arasındaki benzerlik şaşırtıcıdır! Bu curcuna içinde kim gerçek suçlu yada suçsuz bulamazsınız!Suçlamalar kişilerin iftiralarına ya da uydurulmuş sözde delillerle değil hukuk çerçevesinde yapılmasına kimse karşı değildir!

 

 

Ülkemizin geleceği için her taraf bazı şeyleri,iddiaları,suçlamaları dondurabilmelidir.Demokrasi bunların hepsinin üstünde bir değerdir.17 25 Aralığı hırsızlık günü olarak her yıl kutlama talimatı veren Sn. Bahçeli gibi milli birlik adiyle bu yapılabilir,anlaşılabilirde! Ancak AKP ile uzlaşıp kendi ülküdaşlarını sadece kendine rakip ya da muhalif diye cadı avcılarının kucağına atmak,teşvik etmek öyle değilse bu algıyı ortadan kaldırmak için bir şeyler yapmayan Sn. Bahçeli için kara bir leke olacaktır!