DEVA Partisi’nin İstanbul Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkan adaylarının tanıtıldığı etkinlik başladı. İBB Başkan adayı İdris Şahin, “İstanbul’u AKP ve CHP’nin iki kutuplu siyasetine teslim etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Etkinlikte, İdris Şahin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını ve ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı. Seçim kampanyasının sloganı “Alem Buysa DEVA Sensin” olarak açıklandı ve Mahsun Kırmızıgül’ün “Alem Buysa Kral Benim” şarkısı çalındı.
Şahin’in konuşması sırasında dil sürçmesi yaşandı ve “Mehmet Akif Ersoy” yerine yanlışlıkla “Mehmet Akif Erdoğan” dedi, bu durum salonda gülüşmelere neden oldu.
“İstanbul İki Yanlıştan Biri Değil” İdris Şahin konuşmasında, “İstanbul konusunda söylenecek çok şey var. Mevcut iktidarın şehircilik politikaları şehirlerimizi yok ediyor, bu bizim kaderimiz olamaz. Umutsuzluğa yer yok. İstanbul’u ve Türkiye’yi iki kutba mahkum etmeyeceğiz. Ataşehir gibi İstanbul’un gözbebeği yerlere ulaşım iki buçuk saat sürüyor. İstanbul çaresiz değil, iki yanlış arasında seçim yapmak zorunda değil” dedi.
“Alem Buysa DEVA Sizsiniz” Ali Babacan, DEVA Partisi’nin İstanbul adaylarını tanıttığı toplantıda konuştu. Babacan, konuşmasında sosyal destekler, yerel seçimler ve muhalefetin politikaları hakkında konuştu. “Hayat tarzınızdan veya siyasi görüşlerinizden ödün vermeden sosyal desteklerden yararlanmak istiyorsanız, ‘Yararlanacaksınız, hakkınızdır’ diyeceğiz. Korkmadan itiraz etmek, yanlışları açıkça dile getirmek istiyorsanız, ‘Söyleyeceksiniz, hakkınızdır’ diyeceğiz. Ayrım yapmadan, herkes için eşit belediyecilik, demokrasi ve özgürlük, insan onuruna yaraşır bir yaşam; bu ülkenin ve 85 milyonun hakkıdır” ifadelerini kullandı.
Babacan ayrıca, “Eğer alem, yükselen kiralardan, temelsiz binalardan, iktidar ve muhalefetin vatandaş yerine kendi çıkarlarını düşünenlerden ibaretse; eğer alem, et, ekmek ve yemek kuyruklarından, alınamayan zeytin yağından, içilemeyen kahveden oluşuyorsa; o zaman DEVA sizsiniz” dedi.
Babacan, mevcut iktidarın halkın ‘kimseye muhtaç olmama’ ve ‘onurlu bir şekilde geçinme’ haklarını elinden aldığını belirtti. Gençlerin ve ailelerin maddi zorluklar içinde olduğunu, birçok insanın ay sonunu getiremediğini ve kirasını ödeyip karnını doyurabilenlerin kendilerini şanslı saydığını ifade etti.
Muhalefete Eleştiri Babacan, son yıllarda ‘ülke batar’ tehdidi dışında bir politika üretmeyen, muhalefeti kazanç kapısı olarak gören, şiddete karşı duruşunu duruma göre değiştiren ve ezber politikalarla hareket eden muhalefetin de ülkeye katkıda bulunamayacağını söyledi. Türkiye’nin dört bir yanında uzayan kuyrukları ve insanların ucuz et için nasıl beklediklerini anlattı. Emeklilerin ve öğrencilerin kuyruklarda utanç ve sıkıntı içinde beklediğini belirtti.