Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç de dün Türkiye’ye yönelik açıklamalarda bulunan Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Çekya’nın Dışişleri Bakanlığı ve AB kurumlarına, “AB’nin üyelik dayanışması gerekçesiyle Yunanistan’a Ege ve Akdeniz ihtilaflarında sorgusuz sualsiz destek vermesi hem AB’nin kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır” cevabını verdi.

Çekya Dışişleri Bakanlığı ve AB'nin bazı kurumlarının açıklamalarına yazılı cevap veren Bilgiç, yapılan açıklamaların Türkiye açısından bir anlamı ve değeri olmadığını vurguladı.

Bilgiç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“AB'nin üyelik dayanışması gerekçesiyle Yunanistan’a Ege ve Akdeniz ihtilaflarında sorgusuz sualsiz destek vermesi hem AB’nin kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Yunanistan’ı şımartan bu tutum çözümü değil çözümsüzlüğü teşvik etmekte, Yunanistan’ın maksimalist talepler peşinde koşmasına destek olmaktadır. Bu açıklamaları yapanların Yunanistan’ın ülkemize yönelik ihlal, taciz ve tehditlerini, tahrikkar eylem ve söylemlerini görmezden gelmeleri, uluslararası hukuka aykırı eylem ve uygulamalarına kayıtsız kalmaları tam bir garabettir. Türkiye Ege ve Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla korumaya devam edecektir. Çekya Dönem Başkanlığı ya da AB, diyaloğu teşvik etmek istiyorlarsa Türkiye-AB ilişkileri, esasen AB dayanışmasını ve ortak çıkarları baltalayan dar görüşlü Yunan/Rum vetosunun suistimalinden kurtarılmalıdır.”

Çekya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada ise Çekya'nın öncelikli hedefinin AB ile Türkiye arasındaki diyaloğu sağlamak olduğu vurgulanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamu önünde yaptığı konuşmada Yunanistan gibi bir AB ülkesini tehdit etmesinin kabul edilemeyeceği, bunun diyalog çabalarına da yardımcı olmadığı ifade edilmişti.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Peter Stano da Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a yönelik  son açıklamalarını “büyük bir endişe kaynağı” olarak değerlendirmiş, Türkiye'yi saldırgan söylemlerden kaçınmaya ve AB üye ülkelerinin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı duymaya çağırmıştı.