Bu düşünmek eylemi adamın başına hep bela açıyor! Böyle göğe bakıyorum uzay aklıma geliyor sonra uzay araçları geliyor aklıma. Uzaya fırlatılan araçların bir özelliği var, atmosferi geçtikten sonra oraya kadar onu taşıyan o yüksekliğe getiren füzeleri otomatik olarak bırakıyor. Yükten kurtuluyor. Hafiflemiş şekilde yörüngesine doğru yol alıyor. Bu süreci siyasete kurgularsak nasıl bir sonuç çıkar? Diye kendi kendime soruyorum.
Sizin başarısızlığınız maalesef başkalarının başarısı oluyor!
Yenilgiler, yaptığınız işe göre sıfatlandırılır. Bu yenilgiler askerseniz başka, siyasetçiyseniz başka konumlar sizi. Türk siyasetinde belirleyici unsurlar maalesef liyakat, çalışkanlık, fikri namus, ilkellik, cesaret gibi olması gereken özellikler insanı fazla bir yere taşımaz!
Türk siyaseti biat ve yalakalık üzerine kurgulandığı için, siyasetin kalitesi yerlerde sürünür! Her zaman deriz, oligarşik ahlak bu çağın en sıkıntılı virüsü! Türk milliyetçiliğinin ruhu toplumculukla şekillendiği halde, işin başındakiler meseleyi modern feodalizmle şekillendirmeleri kimse tarafından tartışılmaz!
Ortak akıl, meşveret gibi süslü laflarla yola çıkanlar tıpkı uzay mekiği gibi ilk onlardan kurtulmak isterler!
***
Uzun yıllar yönetim devşirmelerle, azınlıklara teslim edildiği için ülkede seçkinci toplumun efendileri bürokrasi diktatörlüğünü oluşturmuşlardı!
Anadolu insanının uyanması ve sabrının bitmesi, seçicilik anlamında yeni bir ihtiyacı doğurdu. İşte bu ihtiyaç AKP'yi iktidar yaptı! Bu ihtiyaca cevap verecek ciddi alternatifler oluşamadığı için ülkeyi uzun yıllardır AKP yönetir oldu! Tabiatıyla bu AKP'yi uzun yıllar iktidar olma hastalığı sebebi ile devleti, bütün kurumları ile adı seçilmiş yönetim olsa da ele geçirmiş oldu! Kuvvetler ayrılığı ve kurumlar yerle bir edildi!
Bu muhalefet partilerinde ve sivil toplum örgütlerinde de böyle oldu. Her yapının içinde kuvvetler ayrılığı olmak zorundaydı ama muhalefet de aynı ahlakı benimsedi iç dinamiklerini yedi bitirdi! Sorgulama ve eleştiri gibi demokrasilerin olmazsa olmazı düşman ilan edildi!
İletişim çağı ile kapitalist vicdansızlık ortak aklı istatistiklerde aradı, popülizmde aradı! Bunların tümü bana göre demokrasilerin hastalığı ve çözümsüzlükleri oldu! Düğününüze, toplantınıza davet ettiğiniz insanları karşılamaz bir yere oturtmazsanız, bizim kültürümüzde ayıp işlemiş iyi ev sahipliği yapmamış olursunuz! Siyaset, davet eder altınızdaki sandalyeyi keyfi sebeplerle altınızdan çeken yapı olunca insanlar arasında güven ve inanç kayboldu!
***
Siyasetçilerin belki de en büyük hastalığı, deniz içinde motorsuz bir yelken gibi rüzgâra göre yelken açan, hedefine yürümeyi iktidar uğruna erteleyen bir karakterin ihyası olmuştur!
Bugün isim vermeden siyaseti ve siyasetçileri sorgulamak istedim! Uzun süren bayram tatilinin son gününde, düşünme ve sorgulama vakti bulacağınızı düşündüm.
Son olarak dün ücret vermeden Osmangazi köprüsünden geçerken bu köprülerin yüz yıl önce birçok ülkede yapıldığını, bugün ise en fakir ülkelerde bile böyle eserlerin olduğunu bizzat gözlemlediğim için millet olarak her şeye açlığımızın sebebi midir bilmem ama her şeyi çok abarttığımızı düşündüm!