Bununla birlikte bir kesimin sonuç böyle olacağı düşüncesi de gerçekleşmiş oldu.
Peki nedir o sonuç?
Masada adaylık noktasında anlaşmazlık çakacak ve masadan kopmalar olacak beklentisi. Öyle de oldu.
İyi Parti masadan kalktı.
Buraya kadar durumun normal olduğunu düşünen kesim vardır elbette. Ama anormal olan milyonlarca insanın tekrar bir umutsuzluğa sürüklenmesi durumu. İnsanların Millet İttifakı’ndan beklentisi çok yüksek seviyelerde iken bir anda İyi Parti’nin masadan “benim önereceğim aday olmazsa veya sizin önerdiğiniz adayı ben kabul etmiyorum” türünden rest çekmesi her şeyi ters düz etti.
Ülkenin birinci önceliği aday mı, genel başkanlarının egosu mu, yoksa vatanın ve milletin istikbali mi?
Üçüncü şık olmadığını maalesef yaşayarak gördük. Ülkeye yazık ediyorlar. Hırslarına milleti ve vatani tercih ediyorlar. Peki ne olacak bundan sonra?
Şayet ortak akıl devreye girmez ise Cumhur İttifakı adayına seçimi altın tepsi de sunacaklar maalesef.
Kimse kimseyi kandırmasın, bu seçim iyi partisiz de CHP’sizde diğer muhalif partilerin desteği olmadan da kazanılamaz. Her vatansever muhalif partinin her bir seçmenine seçmen oyuna ihtiyacı vardır millet ittifakının. Bu ayrışmanın ne iyi partiye ne CHP ye ne de millet ittifakına yarar getirmesi beklenemez.
Çok yazık oluyor ülkeye. Yanlışlar hatalar defalarca uyarmamıza rağmen ısrarla egolara siyasi hırslara yenik düşmeler. Burada Akşener’in hatası masadan ayrılması olmuştur. Ve bu siyasi intihar anlamına gelmektedir.
Akşener’in yapması gereken tek şey şuydu: “Önümüze Kılıçdaroğlu getirildi biz de şu şu isimleri önerdik ama altılı masanın oy çokluğuyla kabul edildi” deyip topu karşı tarafa atacaktı.
Ağza alınmayacak sözlerle ipleri koparıp yol ayrımına gitmesi duygusallıktan öte bir durum değildir. Bunun adı siyasi intihardır. Kılıçdaroğlu’da burada kendisi aday olmak yerine her kesimde karşılık bulacak bir aday üzerinde bir aday üzerinde yoğunlaşması gerekirdi.
Yaşanılan bu süreç sadece Erdoğan’ı sevindirir.
Bölünme hiç iyi olmadı. Zaten zar zor kazanılacak bir seçim vardı. Şimdi ne olur bilinmez. Bir tarafta Kemal Bey, İnce Bey, Sinan Ogan Bey; diğer tarafta Erdoğan.
Yine de hiçbir şey çok geç değil. Tek aday tek çatı altında birleşilmesi lazım. Çünkü söz konu vatanın istikbali. Siyasi hırslara vatanın geleceğini heba edilmemeli. Tek çatı altında buluşulmalı başka çare yok.
Bu noktada Kılıçdaroğlu mu haklı Akşener mi?
Kimin haklı olduğunun bir anlamı yok, onlardan sorunları konuşarak çözmeyi, ülkeyi bu yıkımdan çıkarmayı bekleyen toplum haklı. Haklı olan değil, ülkeyi düşünen lider olmalılar.
Diğer bir husus;
Ülkücü seçmen illa da “Mansur Yavaş olsun” diyor Mansur Yavaş’ın kazanacağını düşünüyorlar.
Ama perdenin diğer yüzünde Mansur Yavaş Doğu ve Güneydoğu’da karşılığı nedir?
Siz “kazanır” diyorsunuz ama sol ve Kürt kesiminin büyük çoğunluğu sıcak bakmıyor.
Burada her şeyi iyi inceleyip o şekilde değerlendirmek lazım.
Takip ettiğim kadar illa Mansur diyenlerin %90’ını ülkücü ve milliyetçi kesimden dostlar.
Benim düşüncem ve fikrim olan oldu artık.
Bundan sonra iyi analiz edilip değerlendirilmesi ve ona göre adım atılması lazım.
Burada üç aday var Kılıçdaroğlu, İnce ve Ogan. Bunların bir araya gelip ortak hareket noktasında yol alması lazım. Bu seçimde bir oy dahi kıymetlidir.
Yanılıyor muyum ne dersiniz.?