Nayib Armando Bukele Ortez, 24 Temmuz 1981 tarihinde El Salvador'un başkenti San Salvador'da doğdu. Babası, iş insanı ve endüstriyel kimyager Armando Bukele Kattán, annesi ise Roma Katolik Olga Marina Ortez'tir. Bukele, ailesinin ilk çocuğuydu ve üç erkek kardeşi ile birlikte büyüdü. Ailesinin kökeni, 1921 yılında Kudüs ve Beytüllahim'den El Salvador'a göç eden Filistinli Hristiyanlara dayanıyor. Bukele, orta öğrenimini 1999'da Escuela Panamericana'da tamamladıktan sonra, avukatlık eğitimi almak amacıyla Orta Amerika Üniversitesi'ne kaydoldu. Ancak, babasının reklam ajansında çalışmaya karar vererek eğitimini yarıda bıraktı.
Siyasi kariyerine 2011 yılında atılan Bukele, önce solcu Farabundo Martí Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN) partisine katıldı ve 2012'de Nuevo Cuscatlán belediye başkanı oldu. 2015'te San Salvador belediye başkanlığına seçilen Bukele, 2017'de partisinden ihraç edilerek, kendi kurduğu Nuevas Ideas partisinin temellerini attı. 2019 seçimlerinde başkanlık için GANA partisiyle ittifak yaparak kazandı. 1 Haziran 2019'dan itibaren El Salvador'un 43. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.
Başkanlık döneminde, El Salvador'un çete sorunuyla mücadele etmek için Bölgesel Kontrol Planı'nı başlatan Bukele, cinayet oranlarında ciddi bir azalma sağladı. Ayrıca, Bitcoin'i ülkesinde yasal ödeme aracı olarak kabul ettiren Bukele, ekonomi politikalarını modernize etmeye çalıştı. Ancak, siyasi rakipleri ve bağımsız medya tarafından otoriter bir yönetim tarzı ile eleştirilen Bukele, 2021'de yasama seçimlerinde geniş bir çoğunluk elde ederek, başsavcıyı ve yargı organlarını değiştirmeyi başardı.
2024'teki başkanlık seçimlerinde de yeniden aday olan Bukele, anayasal düzenlemelerde yapılan değişiklikle %85'lik bir oy oranıyla yeniden seçildi. Başarılı bir lider olarak tanımlansa da, popülist ve muhafazakâr politikalarıyla dikkat çekti.
1999 yılında Nayib Bukele, Obermet, S.A. de C.V. (diğer adıyla 4am Saatchi & Saatchi El Salvador) adlı bir pazarlama şirketi kurdu ve 2006'dan 2010'a kadar, ardından 2010'dan 2012'ye kadar başkanlık yaptı. Şirket, özellikle 2004'te Schafik Hándal ve 2009'da Mauricio Funes'in FMLN (Farabundo Martí Ulusal Kurtuluş Cephesi) başkanlık kampanyalarına siyasi reklamlar sundu. Bukele, 2005 ile 2007 arasında El Salvador pasaportu veren CLS şirketinin başkanlığını üstlendi ve 2006-2010 yılları arasında Nölck reklam ajansının başkanlık görevini yürüttü. Ayrıca 2009'dan 2012'ye kadar Yamaha Motors El Salvador'un başkanı olarak görev yaptı. İş dünyasında kendini "büyük bir geleceği olan iş adamı" olarak tanımladı.
Siyasi Kariyerine Adım Atışı
2011 yılında Bukele, FMLN üyesi olarak siyasete gireceğini duyurdu. O dönemde "konfor alanının" dışına çıkmak istediğini belirterek bu adımı attı. 2012'de resmi olarak FMLN'ye katıldı ve San Salvador metropolünün bir parçası olan Nuevo Cuscatlán belediye başkanlığı için kampanya yürütmeye başladı. Bukele, Demokratik Değişim siyasi partisi tarafından desteklendi ve 11 Mart 2012'de %51,67 oy alarak Nuevo Cuscatlán belediye başkanı seçildi. Bu seçimle birlikte Bukele, ülkenin en genç belediye başkanı oldu.
Belediye başkanlığı döneminde gençlere yönelik burs programları başlatan Bukele, görevine başladığı maaşını da bu programa bağışladı. Ayrıca 2014'te Sphere PM adlı bir projeye imza attı ve bu proje ile gençleri suça yönelmekten alıkoymayı amaçladı. Bukele'nin bu projeleri, bilim ve teknoloji eğitiminin teşvik edilmesine yönelikti. 2014'te Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde de bir konuşma yaparak bu projeler hakkında bilgi verdi.
San Salvador Belediye Başkanı
2014 yılında Bukele, 2015'te yapılacak San Salvador belediye başkanlığı seçimlerine aday olacağını duyurdu. FMLN'nin desteklediği Bukele, 1 Mart 2015'teki seçimlerde rakibi Edwin Zamora'yı %50,38 oy oranıyla yenerek San Salvador belediye başkanı oldu. 2015'te göreve başlamasının ardından, San Salvador'da şehir merkezini yeniden canlandırma ve suçla mücadele için kapsamlı bir "yeniden düzenleme" planı başlattı. Bu projelerin arasında, sanatsal ve kültürel etkinlikler de yer aldı. Ayrıca şehri daha güvenli hale getirebilmek amacıyla çeşitli aydınlatma ve video gözetim sistemleri kurdu.
Aynı zamanda, sokak satıcılarını işlerini değiştirmeye teşvik etmek için Cuscatlán Pazarı'nı açtı. 2016'da "San Salvador'un %100 Aydınlatılmış" kampanyasını başlatarak şehirdeki suçla mücadele için önemli bir adım attı. Bunun yanı sıra, gençlerin çetelere katılmasını engellemek için Dalton Projesi gibi burs ve eğitim projeleri başlattı.
Troll Center Davası ve Medya ile İlişkileri
2016'da Bukele, El Diario de Hoy ve La Prensa Gráfica gazetelerinin haberlerinde, kendisinin bir "Troll Center" kurarak bu gazetelere ait sahte siteler oluşturduğuna dair suçlamalarla karşılaştı. Bukele, bu suçlamaları reddederek, olaya hiçbir şekilde karışmadığını belirtti. Ancak, o dönemdeki medya ve başsavcılık soruşturmaları, bu olayla ilgili olarak beş kişiyi suçladı. Sonraki yıllarda, Bukele'nin bu dava üzerindeki yasal mücadelesi devam etti.
Bukele'nin siyasi kariyerinde, medya ile girdiği bu tür tartışmalar ve eleştiriler, halkın gözünde otoriter eğilimler taşıdığı yönünde yorumlandı. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen, Bukele El Salvador'da oldukça popüler bir figür olarak kalmaya devam etti.
2020'lerde Bukele'nin başkanlık dönemindeki en dikkat çeken meselelerden biri, çetelerle yürütülen iddia edilen gizli müzakerelerdi. El Salvador'daki çeteler, özellikle MS-13 ve Barrio 18, ülke genelinde büyük bir şiddet tehdidi oluşturuyordu. 2019'da başkanlık görevine başlayan Bukele, çete şiddetini sona erdirmeyi vaat etti ve çeşitli güvenlik önlemleri alarak cinayet oranlarını düşürmeye çalıştı. Ancak, 2020'de Uluslararası Kriz Grubu (ICG) ve El Faro gazetesi, Bukele hükümetinin çetelerle gizli anlaşmalar yaparak şiddeti azalttığını iddia etti. Bu iddialara göre, hükümet çetelerle müzakerelerde bulunarak cinayetleri azalttı ve bazı çeteleri 2021 seçimlerinde Nuevas Ideas’ı desteklemeye ikna etti.
Bu iddialar, 2021'de ABD Hazine Bakanlığı tarafından doğrulandı ve Bukele hükümetine yaptırımlar uygulandı. Bakanlık, El Faro'nun önceki yılki raporlarıyla uyumlu olarak, hükümetin çetelerle mali anlaşmalar yaparak cinayet oranlarını düşürdüğünü öne sürdü. Bunun yanı sıra, El Salvador hükümetinin çetelerin seçim süreçlerine müdahale etmelerini sağladığı ve çetelere ödüller sunduğu ifade edildi. Bukele, bu suçlamaları reddederek, ABD'nin El Salvador'dan "mutlak teslimiyet" talep ettiğini belirtti ve ülkedeki güvenlik politikalarını savundu.
Başkanlık dönemi boyunca, Bukele'nin hükümetine karşı çıkan eleştiriler arasında, insan hakları ihlalleri ve demokratik ilkelerle ilgili kaygılar yer aldı. Buna rağmen, suç oranlarındaki düşüş ve çetelerle yürütülen mücadelede elde edilen başarılar, Bukele'nin popülerliğini artırmaya devam etti.
El Salvador'da çetelere karşı alınan önlemler, özellikle Nayib Bukele'nin başkanlığında daha da sertleşti. 2022'de yaşanan büyük çete cinayetleri dalgası, hükümetin çetelerle mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıydı. Bu olaylar, 25-27 Mart 2022 tarihleri arasında 87 cinayetin işlenmesine neden oldu. Bu cinayetlerin çoğu 26 Mart'ta gerçekleşti ve gün, El Salvador tarihindeki en ölümcül günlerden biri olarak kaydedildi. Hükûmet, bu cinayetlerin çetelerle yapılan gizli ateşkesi bozan bir mesaj olduğuna inanarak karşılık verdi.
27 Mart 2022 tarihinde, Yasama Meclisi olağanüstü hâl ilan edilmesine karar verdi. Bu karar, El Salvador'da "istisna hâli" olarak bilinen, çetelerle mücadelede çok daha sert önlemler alınmasını mümkün kılan bir durumu başlattı. Olağanüstü hâl, halkın toplu halde bir araya gelmesini engelledi, örgütlenme özgürlüğünü kısıtladı ve haberleşme haklarını askıya aldı. Ayrıca, tutuklanan kişilerin yasal hakları, özellikle 72 saat içinde hâkim karşısına çıkma gibi haklar askıya alındı. Bu önlemler, çetelerle ilişkili olduğu şüphesiyle geniş çaplı tutuklamaları hızlandırdı.
Hükûmet, güvenlik güçlerinin El Salvador'un çeşitli bölgelerinde çetelerin kontrolündeki mahallelere baskın yapmalarını sağladı ve bazı bölgelerde, özellikle Soyapango, Apopa, Cabañas gibi yerleşim yerlerinde büyük çaplı ablukalar uygulandı.
El Salvador'da, Nayib Bukele'nin yönetimindeki çeşitli reformlar ve yolsuzluğa karşı mücadele, ülkenin siyasi gündeminde önemli değişikliklere yol açtı. 2022 yılında Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algısı Endeksi'nde El Salvador 100 üzerinden 33 puan aldı ve 180 ülke arasında 116. sırada yer aldı. Ancak, yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre El Salvadorluların yalnızca %4'ü yolsuzluğu en büyük sorun olarak görüyordu.
Bukele'nin belediye ve yasama reformlarına dair önerileri, geniş bir tartışma yarattı. Aralık 2022'de, El Salvador'daki belediye sayısının 262'den 50'ye indirilmesi gerektiğini belirtti. 2023'te ise yasama meclisindeki sandalye sayısının 84'ten 60'a düşürülmesi önerisini sundu. Bu reformların, yönetimdeki güç yoğunlaşmasını pekiştirmeye yönelik olduğu eleştirileri olsa da, hükümetin stratejisi olarak savunuldu.
2024 başkanlık seçimleri için, Bukele'nin yeniden aday olma süreci, hem yerel hem de uluslararası alanda yoğun tartışmalara yol açtı. 2021 yılında alınan bir yüksek mahkeme kararı, Bukele'nin yeniden seçilmesinin yolunu açtı. Muhalefet ve anayasa avukatları, bu kararın anayasa ihlali olduğunu öne sürerek eleştirilerde bulundu. Bukele, 2024 seçimlerinde tekrar adaylığını koyacağını resmen duyurdu. Bu duyuru, anayasa hukukçuları tarafından tartışmalı olarak değerlendirildi.
2024 seçim kampanyasında, Bukele'nin başlıca rakipleri, ARENA partisinden Joel Sánchez ve FMLN partisinden Manuel Flores'tu. Ancak, Bukele, anketlerde büyük bir farkla önde gidiyordu. Seçimler, 4 Şubat 2024'te yapıldı ve Bukele, %84,65 oy oranıyla yeniden başkan seçildi. Ayrıca, Nuevas Ideas partisinin Yasama Meclisi'ndeki üstün çoğunluğunu koruması, Bukele'nin siyasi gücünü pekiştirdi. Seçim sonuçları, "ezici zafer" olarak nitelendirildi.
Bukele, Time dergisine verdiği bir röportajda, 2024'teki başkanlık seçimlerinden sonra üçüncü dönem için aday olmayacağını açıkladı.
Kişisel Yaşamı:
Nayib Bukele, 6 Aralık 2014 tarihinde Gabriela Rodríguez ile evlendi. Gabriela, bir psikolog ve bale dansçısıdır. Çiftin iki çocuğu olmuştur: İlk çocukları Layla 15 Ağustos 2019'da doğmuşken, ikinci çocukları Amineah ise 8 Kasım 2023'te dünyaya gelmiştir.
Mal Varlığı:
El Salvador hükümetinin şeffaflık web sitesine göre, Bukele'nin 2019 itibarıyla yıllık başkanlık maaşı 5.181 ABD dolarıdır. Aynı dönemde net mal varlığı 2.548.967 ABD doları olarak belirtilmiştir. Bukele'nin serveti, siyasete girmeden önce büyük ölçüde ticari girişimlerinden elde edilmiştir.
Dini İnançları:
Bukele'nin dini inançları, 2019 başkanlık kampanyasında tartışma konusu olmuştur. Çelişkili söylentiler, Bukele'nin ya Hristiyan, ya Müslüman ya da ateist olduğunu öne sürmüştür. 2011 yılında, Bukele'yi ailesiyle birlikte bir camide namaz kılarken gösteren fotoğraflar sosyal medyada yayılınca bu tartışmalar başlamıştır. Bukele ise bu durumu, sağcı çevrelerin İslamofobi yaratma girişimi olarak değerlendirmiştir. Bukele, herhangi bir dini aidiyetinin olmadığını ancak Tanrı'ya ve İsa'ya inandığını belirtmiştir. 2015 yılında, "Dinlerin ayinlerine pek inanan biri değilim ama Tanrı'ya, İsa Mesih'e inanıyorum" şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Başarılar:
2019 yılında Pekin Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi, Bukele'ye fahri doktora unvanı vermiştir. 2021 yılında ise Time dergisi, Bukele'yi dünyanın en etkili 100 kişisinden biri olarak listelemiştir.
Siyasi Görüşleri:
Bukele, Nuevo Cuscatlán belediye başkanıyken kendisini "radikal solun" bir parçası olarak tanımlamıştır. Ancak başkanlık döneminde, herhangi bir siyasi ideolojiye bağlı olmadığını belirtmiştir. El Salvador'daki hem sol hem de sağ siyasi hareketleri eleştirmiştir. Bazı gazeteciler ve analistler Bukele'yi popülist ve sağcı popülist olarak tanımlamıştır. Bukele, ayrıca Donald Trump ile karşılaştırılmış ve yönetim tarzı açısından benzerlikler gösterdiği öne sürülmüştür. 2024 yılında, The Economist dergisi, Bukele'yi aşırı sağ olarak tanımlamış ve onu Brezilya eski başkanı Jair Bolsonaro ve Arjantin Başkanı Javier Milei ile kıyaslamıştır.
Sosyal Konular:
Bukele, sosyal meselelerde genellikle esnek bir tutum sergilemiştir. LGBT+ hakları ve eşcinsel evlilik konularında önceki yıllarda verdiği açıklamalarda tutum değiştirmiştir. 2014'te LGBT topluluğunu desteklediğini ifade etse de, 2021'de eşcinsel evliliğin yasallaştırılması için anayasa reformu teklif etmiş ancak daha sonra bu teklifin eşcinsel evliliği yasallaştırmayı amaçlamadığını açıklamıştır. Kürtaj konusunda da Bukele'nin tutumu serttir. El Salvador'un en katı kürtaj yasalarına sahip olduğu ülkelerden biri olduğunu belirten Bukele, kürtajı her durumda yasaklamaktadır. Ancak, anne hayatının tehlikede olduğu durumlarda kürtajı desteklediğini ifade etmiştir. 2021'deki anayasa reformu teklifinde, kürtajın yalnızca annenin hayatı tehdit altında olduğunda yapılmasına izin verilmesi gerektiği öne sürülmüştür.
Devamında, El Salvador'un çetelerle mücadelesi ve hükûmetin uyguladığı baskılar büyük bir ulusal tartışma konusu oldu. Bukele hükümetinin uyguladığı olağanüstü hâl ve güvenlik önlemleri, ulusal güvenlik açısından önemli bir adım olarak görülürken, insan hakları grupları, yargı bağımsızlığı ve suçlulara uygulanan muameleye dair ciddi endişelerini dile getirmeye devam etti. El Salvador'da yürütülen bu operasyonlar, özellikle suç oranlarını azaltma amacını güderken, aynı zamanda ülkedeki bazı yerleşik sorunları da gözler önüne serdi.
Bununla birlikte, El Salvador halkının büyük bir kısmı, hükümetin sert tedbirlerine destek verdi. Kamuoyu yoklamalarına göre, Salvadorluların büyük bir çoğunluğu çete karşı alınan önlemleri ve hükûmetin mücadele yöntemlerini onayladı. Bu desteğin, halkın çetelerden, cinayetlerden ve suçlardan duyduğu korkunun bir yansıması olduğu söylenebilir.
Ancak, bu tür operasyonların uzun vadede sürdürülebilirliği ve insan hakları ihlallerine yol açıp açmadığı, uluslararası toplum tarafından sürekli izleniyor. Özellikle Birleşmiş Milletler ve diğer insan hakları örgütleri, El Salvador'daki insan hakları durumunun iyileştirilmesi için hükümetin daha dikkatli bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguluyor.
Bu bağlamda, ülkedeki hapishaneler ve tutuklu durumları, ciddi bir şekilde ele alınmaya devam ediyor. El Salvador'un hapishane nüfusu, dünya çapında en yüksek oranlardan birine ulaşmış durumda. Bu durum, cezaevi kapasitesinin ve yönetim sisteminin yetersizliğini gündeme getiriyor. Ayrıca, bu süreçte serbest bırakılanların ve haksız yere tutuklananların sayısının artması, hükümetin adalet sistemini gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.
2022 ve 2023 yıllarında El Salvador'da, Başkan Nayib Bukele'nin çetelerle mücadelesi ve buna bağlı olarak güvenlik önlemleri, ülke genelinde büyük tartışmalara yol açtı. Bu dönemde Bukele, şiddetle mücadele etmek amacıyla olağanüstü önlemler aldı. 2022 yılında, çete üyelerinin tutuklanmasının ardından, Bukele yeni hapishaneler inşa etmeyi önerdi ve bu hapishaneler, dünyanın en büyüklerinden biri olarak tasarlandı. Bukele, Twitter üzerinden cezaevlerinde hapsedilenlerin yaşam koşullarına dair paylaşımlar yaparak, hapishanedeki çete üyelerine karşı sert bir tutum sergiledi. Çetelerin misilleme yapacağına dair endişeler ve polise yönelik saldırılar üzerine, hükümet çete üyelerinin yiyecek ve temel ihtiyaçlarını kısıtlama gibi adımlar attı.
Ancak, bu sert politikalar uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, El Salvador hükümetinin çete baskıları sırasında işlediği insan hakları ihlalleri konusunda artan kanıtlara dikkat çekti. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü de, keyfi tutuklamalar, işkence ve diğer ihlallerin meydana geldiğini bildirdi.
Bunun yanında, Bukele'nin 2021'deki anayasa değişikliği ve yasama krizleri de dikkat çekti. Özellikle 9 Şubat 2020'de yaşanan "9F" olayı, Bukele'nin meclisi kontrol altına almak amacıyla askerleri kullanmasını ve karşılaştığı muhalefetle ilgili sert tutumunu gündeme getirdi. Ardından, 2021 seçimleriyle birlikte iktidar koalisyonu oluşturulmuş ve Yüksek Adalet Divanı'ndaki yargıçlar ile Başsavcı görevden alınmıştı. Bu gelişmeler, "1M" olarak adlandırıldı ve muhalefet tarafından, güç gaspı ve kendi kendine darbe olarak tanımlandı.
Bukele'nin bu eylemleri, El Salvador'un iç siyaseti ve yargı bağımsızlığı konusunda ciddi endişelere yol açtı ve uluslararası alanda da tepki topladı.
El Salvador'un COVID-19 aşılarının çoğu, özellikle ABD ve Çin tarafından bağışlandı. 13 Mayıs 2021'de, El Salvador Cumhurbaşkanı Nayib Bukele, Honduras'taki yedi kasabaya 34.000 doz COVID-19 aşısı bağışladı. Bu bağış, Honduras'ın yalnızca 59.000 doz alırken, El Salvador'un 1,9 milyon doz aldığı dönemde gerçekleşti. Bukele'nin bu adımı, Orta Amerika'daki halkla ilişkiler stratejisi olarak değerlendirilmiştir. Gazeteci Gabriel Labrador, Bukele'nin bu bağışı, Honduras'taki kamuoyu algısını düzeltmek ve El Salvador'un bölgedeki imajını güçlendirmek amacıyla yaptığına dikkat çekmiştir.
Bu dönemde, El Salvador'da sağlık önlemleri ve aşı temini konusunda bir yoğun çaba vardı. Bukele'nin başkanlık döneminde, COVID-19 pandemisinin yönetimi önemli bir yer tutmuş, ülke sağlık alt yapısını güçlendirmeye yönelik adımlar atılmıştır. Aynı zamanda, El Salvador'un hükümetinin aşı temini konusunda dış kaynaklarla işbirliği yapması, özellikle Çin ve ABD gibi büyük ülkelerle yapılan bağış anlaşmaları da, El Salvador'un uluslararası ilişkilerindeki etkileşimini göstermektedir.
El Salvador'un Bitcoin'e yönelik benimseme süreci, Cumhurbaşkanı Nayib Bukele'nin vizyoner adımlarıyla şekillendi. 5 Haziran 2021'de Bukele, Bitcoin 2021 konferansında, Yasama Meclisi'ne Bitcoin'in yasal ödeme aracı olarak kullanılmasına izin verecek bir yasa tasarısı sunacağını duyurdu. Bu adımın, "istihdam yaratma" ve "finansal katılımı teşvik etme" gibi kısa vadeli hedefleri olduğunu belirtti. Yasama Meclisi, 8 Haziran 2021'de bu tasarıyı onaylayarak El Salvador'u Bitcoin'i yasal ödeme aracı olarak kabul eden ilk ülke yaptı.
Bitcoin'in yasal ödeme aracı olarak kabul edilmesiyle, El Salvador'da Bitcoin, 2001 yılında kabul edilen Amerikan dolarıyla birlikte ödeme aracı haline geldi. Ancak Bitcoin'in yasal hale gelmesinin hemen ardından, Bitcoin'in değeri düşerek başına 52.000 $'dan 43.000 $'ın altına indi. Aynı zamanda, Apple ve Huawei, El Salvador hükümeti tarafından desteklenen dijital cüzdan olan Chivo'yu platformlarında sunmadılar. Bu gelişmeler, ülkede protestolara yol açtı ve yaklaşık 1000 kişi, Bitcoin'in benimsenmesine karşı olmak için San Salvador sokaklarında yürüdü.
Bir gün önce, 6 Eylül 2021'de Bukele, El Salvador hükümetinin ilk 200 Bitcoin'ini satın aldığını açıkladı. Ancak Bitcoin'in değeri, 2021 ve 2022'de düştü ve El Salvador hükümeti bu dönemde yaklaşık 56 milyon $ kaybetti. Ekonomist Steve Hanke, El Salvador'un "dünyanın en sıkıntılı devlet borcuna" sahip olduğunu belirtirken, diğer ekonomistler de Bitcoin'in benimsenmesinin ülkenin borç ödeme kapasitesini olumsuz etkileyebileceğini öngördü. Bukele'nin ilk döneminde, El Salvador, Orta Amerika'nın en yavaş büyüyen ekonomisiydi. Ancak 2023 Aralık ayında Bitcoin'in fiyatı 44.000 $'a yükseldiğinde, Bukele, El Salvador'un Bitcoin yatırımının dengeye ulaştığını açıkladı.
Kasım 2021'de Bukele, La Unión'un güneydoğu bölgesindeki Conchagua yanardağının eteklerinde bir Bitcoin City kurmayı planladığını duyurdu. Bitcoin madenciliği için jeotermal enerji kullanılacak olan şehir, düşük vergiler ve çevre dostu bir ekonomi vaat ediyordu. Şehirde gelir vergisi, emlak vergisi, satın alma vergisi ve şehir vergisi olmayacak, ayrıca sıfır CO2 emisyonu hedefleniyordu. Ancak bu plan, El Salvador Uygun Teknoloji Merkezi başkanı Ricardo Navarro tarafından eleştirildi ve bunun çevresel bir felakete yol açabileceği iddia edildi. Mayıs 2022'de Bukele, şehirle ilgili modellerin ve planlanan havaalanının görsellerini Twitter'da paylaştı.
Aralık 2023'te El Salvador Yasama Meclisi, bireylerin Bitcoin bağışlayarak El Salvador vatandaşlığı satın almasına izin veren bir yasayı kabul etti. Bu adım, El Salvador'u Bitcoin odaklı küresel bir yatırım merkezi haline getirme amacı taşıyor.
El Salvador'un Bitcoin'e yaptığı yatırım, dalgalı bir süreçle birlikte kar ve zararlar yaşadı, ancak Bukele'nin Bitcoin vizyonu, dünya çapında dikkat çekmeye devam ediyor.
El Salvador'un dış politikası, Cumhurbaşkanı Nayib Bukele'nin liderliğinde aktif ve zaman zaman tartışmalı bir şekilde şekillendi. Bukele, özellikle Orta Amerika ve küresel çapta önemli diplomatik ilişkiler kurarak El Salvador'un konumunu güçlendirmeyi hedefledi.
Haziran 2019'da, Bukele hükümeti Venezuela'da Nicolás Maduro'yu devlet başkanı olarak tanımayı reddetti ve Juan Guaidó'yu meşru başkan olarak kabul etti. Kasım 2019'da Bukele, Maduro'nun yönetimini bir diktatörlük olarak nitelendirerek, Venezuela'nın El Salvador'daki diplomatlarını sınır dışı etti. Ayrıca, Kasım 2020'de Peru'da meydana gelen hükümet değişikliğini darbe olarak nitelendirdi ve Manuel Merino'nun başkanlığını tanımadı.
2021'de Bukele, Nikaragua'daki seçimlerin sonucunu kınayarak, bu seçimleri geniş çapta hileli olarak değerlendiren birçok hükümetle aynı görüşü paylaştı. Ancak 2022'de, El Salvador, Amerikan Devletleri Örgütü'nde Nikaragua'yı eleştiren kararlarda çekimser kaldı ve "müdahale etmemeyi" savundu.
Başkanlık dönemi boyunca Bukele, dünya çapında birçok devlet lideriyle görüşmeler yaptı. Bunlar arasında, Eylül 2019'da ABD Başkanı Donald Trump, Kasım 2019'da Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Aralık 2019'da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve 2022'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yer aldı. Bu görüşmeler, El Salvador'un uluslararası ilişkilerinde önemli bir etki yarattı.
Bukele'nin dış politikadaki bir diğer önemli kararı, 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline dair Birleşmiş Milletler oylamalarında çekimser kalmak oldu. Bukele, Rusya'nın işgalini kınamayan bu tutumu, ülkesinin dış politikada bağımsız bir yol izlemeyi tercih ettiğini gösterdi.
2023'te Bukele, İsrail'e yönelik Hamas saldırısını kınayarak, Hamas'ı "vahşi yaratıklar" olarak tanımladı ve Filistin halkının Hamas'ı temsil etmediğini belirtti. Bu açıklamaları, Filistin'e yönelik duyduğu desteğin geriye gittiği izlenimini uyandırdı.
Son olarak, 2024'te Bukele, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi desteğiyle Haiti'deki çete savaşını sonlandırmak için bir misyon göndermeyi teklif etti. Bu, El Salvador'un bölgesel güvenlik sorunlarına çözüm bulma çabalarının bir parçasıydı.
Bu diplomatik hamleler, Bukele'nin El Salvador'un uluslararası alanda daha aktif bir rol üstlenmesini sağladı, ancak aynı zamanda bazı çevrelerde eleştirileri de beraberinde getirdi.
El Salvador Başkanı Nayib Bukele'nin dış ilişkileri, özellikle Çin ile olan işbirliği, yolsuzlukla mücadele kampanyaları ve Orta Amerika'nın birleşmesine yönelik fikirleriyle dikkat çekiyor. İşte öne çıkan bazı konular:
-
Çin ile İlişkiler:
- 2018'de El Salvador, Tayvan ile diplomatik bağlarını kesip Çin Halk Cumhuriyeti'ni meşru Çin olarak tanımaya başladı. Bu karar, Bukele'nin hükümetinin ve ABD'nin Çin'in Latin Amerika'daki etkisini arttırmasına yönelik eleştirilerine yol açtı. 2019'da Bukele, Çin ile büyük bir altyapı anlaşması imzaladı ve 2023'te Çin ile işbirliği, Ulusal Kütüphane ve Ulusal Stadyum gibi projelere yansıdı. Ayrıca, iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması müzakereleri başladı.
-
Yolsuzlukla Mücadele:
- Bukele, El Salvador'da yolsuzluğu önlemek için çeşitli adımlar attı, ancak ABD, bazı hükümet yetkililerini yolsuzluktan dolayı yaptırım uygulamakla suçladı. Bukele, bu eleştirileri reddetti ve ülke içindeki yolsuzlukla mücadele için yeni stratejiler başlattı. 2021'de, Başkanlık danışmanlarından eski bakanlara kadar bir dizi üst düzey yetkili ABD yaptırımlarına uğradı.
-
Orta Amerika Birliği:
- Bukele, Orta Amerika'nın birleşmesini savunan bir lider olarak, bölgedeki ülkeleri tek bir siyasi ve ekonomik federasyona dönüştürme fikrini ön planda tutuyor. 2020'de Guatemala ile imzaladığı anlaşma, Orta Amerika'nın entegrasyonunu pekiştirme amacını taşıyordu.
-
Göç ve Kamu İmajı:
- Bukele, Orta Amerika'dan ABD'ye göçün nedenlerini ekonomik ve güvenlik sorunları olarak açıklamış ve El Salvador'daki yaşam koşullarını iyileştirme çabalarını vurgulamıştır. Bu bağlamda, El Salvador'dan yapılan göçün engellenmesi gerektiğini belirtti.
-
Uluslararası İlişkiler:
- El Salvador, başkanlığı süresince çok sayıda uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptı. 2023'te, Miss Universe gibi önemli organizasyonları ülkeye çekti. Bukele, El Salvador'un uluslararası alanda tanıtılmasını ve turist çekmeyi hedefledi. Ancak, başkanlık sürecinde basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda eleştiriler aldı.
Bukele'nin liderliği, sıkça otoriterlik ve caudillo (güçlü lider) tarzı ile tanımlanmış, aynı zamanda sosyal medya üzerinden geniş bir takipçi kitlesi oluşturmuş ve popülerlik kazanmıştır.