Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin ardından döviz piyasasında beklenen olumsuz senaryoların yaşanmadığını ifade etti. Ayrıca, Erdoğan enflasyonun mayıs ayında doruğa ulaşmasını ve sonrasında düşüşe geçmesini öngördüklerini belirtti.
AKP'nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEİK Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada şu noktalara değindi:
• Küresel ekonomi son 4-5 yılda zorlu bir dönemden geçiyor. Covid-19 salgınının yol açtığı ekonomik zorluklar, bölgesel çatışmalarla birleşerek daha karmaşık bir hale geldi.
• Navlun maliyetlerinden ticari kısıtlamalara, enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalardan diğer belirsizlik faktörlerine kadar birçok zorlukla karşılaştık.
• Tüm dünyada olduğu gibi bizim için de en büyük sorun enflasyon olmakla birlikte, diğer hedeflerimizde de önemli başarılar elde ettik.
• Ekonomik yol haritamız, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı'dır. Bölgesel krizler, yerel seçimler ve muhalefetin popülist açıklamalarına rağmen bu plana bağlı kalmaya devam ediyoruz.
'Olumsuz Senaryolar Gerçekleşmedi'
• 31 Mart yerel seçimleri öncesinde, seçim ekonomisi uygulamalarına başvurmadık. Diğerleri gibi, siyasi çıkarlarımız uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini tehlikeye atmadık.
• Ekonomistler, gazeteciler, siyasetçiler ve profesörler dahil olmak üzere bazı kesimler, seçim öncesinde döviz kuru üzerinden olumsuz bir hava yaratmaya çalıştılar. 1 Nisan sabahı döviz kurunun anormal şekilde artacağına dair gerçek dışı senaryolar ürettiler ve insanları döviz alımına yönlendirdiler. Ancak bu senaryoların hiçbiri gerçekleşmedi ve Türk ekonomisi yoluna devam etti.
'Enflasyonun Düşüşünü Bekliyoruz'
• Ekonomi programımızın ana hedefi, enflasyonu tek haneli rakamlara indirerek halkımızın refahını artırmaktır. Geçici bir iyileşme değil, enflasyonda kalıcı bir düşüş amaçlıyoruz.
• Yıllık enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaştıktan sonra hızla düşeceğini ve yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecine gireceğimizi öngörüyoruz. Maliye politikası aracılığıyla ek enflasyon baskısına izin vermeyeceğiz.
• Yeni bir sanayi politikası uygulamaya koyuyoruz. Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi ile yatırım ödeneklerindeki kesintileri öncelikli sektörlere yönlendireceğiz.
• Rekabetçiliği sadece döviz kuru üzerinden değerlendirmenin yanılgısına düşmeden, bu alanda atılacak ek adımlar konusunda sizlerle iş birliği yapmaya devam edeceğiz.