Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'ın analizinde, Esad rejiminin çökmesinin Çin'in küresel politikalarını etkilediğine dikkat çekiliyor. Şam'ın düşmesinin, Pekin yönetiminin Ortadoğu politikalarının sınırlılığını ortaya koyduğu yazılıyor.

Amerikan düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nden Jonathan Fulton, şu değerlendirmeyi paylaşıyor:

Çin'in bölgedeki siyasi sonuçları şekillendirebileceğine dair abartılı bir algı vardı.

Fulton, Esad yönetiminin devrilmesinin, Şam'ın başlıca destekçileri İran ve Rusya'nın bölgedeki etkisini azalttığı gibi Çin'in küresel hedeflerine de darbe vurduğu yorumunu yapıyor. Ayrıca Çin'in uluslararası alanda attığı birçok hamlede İran ve Rusya gibi partnerlerden destek aldığını hatırlatıyor.

ÇİN’İN ORTADOĞU’DAKİ ETKİSİ ABARTI  ÇIKTI

Biden, İtalya'da Papa ile Buluşacak Biden, İtalya'da Papa ile Buluşacak

Reuters'ın analizinde, Çin'in 2023'te Suudi Arabistan ve İran arasında normalleşmeyi sağlamasıyla Ortadoğu'daki rolünün önem kazandığına dikkat çekiliyor. Çin, temmuzda da Hamas ve El Fetih arasında arabuluculuk yapmıştı. Kapsamlı bir ulusal birliğe ulaşma ve geçici uzlaşı hükümeti kurma amacıyla mutabakata varan taraflar Pekin Deklarasyonu'nu imzalamıştı. Hamas ve El Fetih'i bir araya getiren Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, bunu "Tarihi bir an" diye nitelemişti.

Ancak Esad yönetiminin devrilmesiyle Çin'in dış politikasının darbe aldığı belirtiliyor. Şanghay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi'nden Ortadoğu uzmanı Fan Hongda, şu yorumları paylaşıyor:

Esad rejiminin ani düşüşü Pekin'in görmek istediği bir senaryo değil. Çin daha istikrarlı ve bağımsız bir Ortadoğu'yu tercih ediyor çünkü bölgede kaos ya da Amerikan yanlısı bir yönelim Çin'in çıkarlarıyla örtüşmüyor.