Sn. Erdoğan ve AKP kurmayları slogan üretmede pek mahirler.
İçinde ne olduğu bilinmeyen yeni bir sloganları var; Türkiye Yüz yılı.
Sahi nedir bu Türkiye Yüz yılı, içinde neler var merak ettim. Ufak bir araştırma yaptım; geçinemeyen emekli, tabana vurmuş ekonomi, önlenemeyen enflasyon, can yakan pahalılık, değeri yerlerde sürünün Türk Lirası, laiklikten uzaklaşmış eğitim, anlamını yitirmiş sağlık sistemi, güveni kaybetmiş DİB, güvenilmeyen hukuk ve adalet.
Yalan ise yalan deyin!
Sn. Erdoğan kimi konuşmalarında şu gençlere, eski Türkiye’yi bir anlatın diyor.
Eski Türkiye’de neler var, diye ufak bir araştırma yaptım.
Meğer o beğenmediğiniz Türkiye’de:
Unu, şekeri çuvalla alıyormuşuz,
Yağı, peyniri, pekmezi tenekeyle alıyormuşuz,
Helvayı, kıymayı leğenle alıyormuşuz,
Soğanı, patatesi çuvalla alıyormuşuz,
Karpuzu, kavunu üçer, beşer alıyormuşuz.
22 yıllık doğru adamla, doğru zamana ve Türkiye Yüz Yılı’na bakınca
Unu, şekeri gramla,
Yağı, peyniri gramla,
Helvayı, kıymayı gramla,
Soğanı, patatesi, domatesi, biberi taneyle,
Kavunu, karpuzu, lahanayı dilimle almaya başlamışız.
Nene Hatun Park’ında emeklilerle konuştum, yeni Türkiye’mi, eski Türkiye’mi diye sordum:
“Bey efendi! Bunlara ve bunların güzel sözlerine inandık, ağızları besmeleli, alınları seccadeye değiyor diye yıllarca oy verdik ama sonumuz böyle olmamalıydı” dediler.
“İnanın eski Türkiye’yi mumla arattılar” dediler.
Söze girdim ve “Sn. Erdoğan, Türk ekonomisi düzeldikçe, memura, emekliye daha iyi bir hayat standardı sağlayacağız diyor” dedim.
“Daha önceki vaatlerini biliyoruz, hangi sözlerini yerine getirdiler ki, göle su gelene kadar kurbağanın gözleri patlayacak” dediler.
Ama söz veriyorlar.
Elinde bastonu olan daha yaşlı birisi:” beyim ekonomiyi bu hale getiren kim?” Bizde bir söz vardır, “Anana asılan kim kadı, kime şikâyet ediyorsun kadıya derler. Aklın alıyor mu, bozanın düzelteceğini?”
Dilim tutuldu, söyleyecek söz bulamadım.
Bir başkası: “ Ben artık, ülkenin kaymağını yiyenlerin ve bu asil millete sabır, şükür tavsiye edenlerin lafına da, sözüne de inanmıyorum. Perşembe pazarında Tanrı’nın ıspanağı 30 lira. Bunun arkasına sildikleri altı sıfırı da bir koy bakalım.”
Ermenekli olduğunu söyleyen: “Vaatlere karnım tok artık!. Perşembenin gelişi çarşambadan belli değil mi bey? Dünyanın en güzel dağlarına, en bereketli yaylalarına sahibiz hayvancılık yok! Her biri bir Avrupa ülkesi büyüklüğünde onlarca verimli ovamız var ama tarım yok! Üç tarafımız denizlerle çevrili soframızda balık yok! Bu kadar yokluk, ancak sistematik bir çabayla mümkün olabilir. Yalansa yalan deyin ve yüzüme tükürün!”
Vatandaşa eski Türkiye’yi aratan, özleten Sn. Erdoğan ve AKP’li kurmayları kutluyorum.
Esen kalınız.