Dünyada fanatizmin birçok örneğini gördük, bizim gençlik yıllarımızda sağ ve sol fanatizmin en zirvesini yaşadıkları için hiç acımadan birbirlerine kurşun atabiliyorlardı.
Yaşadıklarımızdan ödediğimiz ağır bedellerden sonra edindiğimiz tecrübeler bize doğru yolu gösterdi.
Dün birbirine kurşun atanlar bugün ortak payda çerçevesinde bir araya gelebildiler.
Örneğin intihar komandoları, bunu daha çok İslam dünyasında gördük, çünkü İslam dünyasına orantısız bir baskı, hak hukuku tanımamazlık, İsrail üzerinden Filistin örneğinde adeta terör olsun, teröristler çıksın da, biz haklı olalım algı çalışmasında İsrail çok başarılı olmuştur. Buda dünyanın en fanatik devletlerinden biri olarak hafızalarımızda yer aldı.
Sonra dışlanan, baskılanan azınlık psikolojisine düşürülen topluluklar, cemaat ve tarikatların elemanları aynı fanatizm içersinde kendi içlerine kapanarak, kin ve nefretlerini, öfkelerini büyüterek, demokrasiyi kullanarak sandık yoluyla iktidarı ele alıp intikamlarını bir bir aldıklarını hep beraber yaşadık.
Fanatizm bir hastalıktır.
Bu hastalıktan doktorların vereceği ilaçlarla veya telkinlerle veya başka yollarla kurtulmanın yolu zannettiniz gibi kısa ve kolay değil, tedavi için uzun yıllar gerekiyor.
Ülkemiz bugün bu durumdadır, fanatik ne olursa olsun her halükarda sorgulamadan, teslimiyetçi bir destek ile hukuksuzluğu bir ibadet anlayışına çeviren, bu tehlikeli hastalıktan kurtulmamız baya uzun sürecek.
Bütün dinlerin öğretilerine baktığımızda, Peygamber ve elçilerinin söylediklerini dinlediklerimizde hepsi ifrat ve tefriti yasaklamış, ortadan yani sağduyu ile yaşanmasını öğütlemişlerdir.
Demek ki dinler fanatizmi reddediyor. Böyle olduğu halde fanatizmin ana rahmi, kuluçkalanıp büyüyebildiği yerler maalesef din ve dine bağlı tarikat cemaat anlayışlarında zemin bulmaktadır.
Burada suç dinlerden çok din adamı diye geçinen bu alanı bir yönetim biçimi olarak kullanan örgütlü yapılardır.
Fanatizmin yaşam bulduğu alanların diğer adresleri ise fakirlik ve cehalettir. Sınıflar arası husumet, öfke, yanlış paylaşım, düzeninde beslediği ana unsurdur.
Fanatizm fanatiklerin inandığı şeye çok büyük bir sevgi ve destekle bağlılık olarak da ifade edilebilir veya öyle anlaşılabilir.
Ancak fanatikler ve fanatizm destek yerine köstek, fayda yerine zarar veren bir anlayıştır.
Sevginin zararı olur mu diye aklından geçirenler oluyordur, bunun cevabı evet her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi sevginin de aşırısı zararlıdır.
Buna toplum bilimciler orangutan sevgisi de derler. Zira orangutan yeni doğmuş yavrusunu kucağında koca elleri ile vurarak sevip öldürür. Orangutan yavrusunu öldürdüğünü günler sonra anlar.
Bu da bir sevgi biçimidir. Ama görüldüğü üzere zararlı bir sevgi biçimi. Fanatizmle ilgili bir çok örnekler verilebilir.
Şu kaçınılmaz bir gerçektir ki fanatizm insanlığa mutluluk getirmemiştir.
Fanatizm mutluluk getirmez. Ancak birileri tarafından güdülmek ve kullanılmak için müthiş bir motivasyondur.