Türk arabesk müziğinin efsanevi isimlerinden Ferdi Tayfur, 2 Ocak 2025 tarihinde Antalya'da tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybetti.
Erken Yaşamı ve Müziğe Başlangıcı
15 Kasım 1945'te Adana'nın Hürriyet Mahallesi'nde doğan Ferdi Tayfur Turanbayburt, adını babasının hayranı olduğu tiyatro ve dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur'dan aldı.
Babasının pavyon çıkışı öldürülmesi üzerine eğitim hayatı yarıda kalan Tayfur, ailesinin geçimine katkı sağlamak için çiftlikte çalıştı.
Müziğe olan tutkusu genç yaşlarda başlayan Tayfur, 1968 yılında İstanbul'a giderek ilk 45'liğini çıkardı. Ancak bu plak beklenen ilgiyi görmedi. 1970'li yılların ortalarında "Huzurum Kalmadı" ve "Çeşme" gibi eserlerle geniş kitlelere ulaştı.
Kariyerindeki Yükselişi
1970'lerin sonlarından itibaren arabesk müziğin önde gelen isimlerinden biri haline gelen Tayfur, "Bana Gerçekleri Söyle", "Ben de Özledim", "Emmoğlu" ve "Derbeder" gibi hit şarkılarla büyük beğeni topladı. Toplamda dokuz Altın Plak Ödülü kazanan sanatçı, 1982 yılında kendi plak şirketi Ferdifon'u kurdu.
Sinema Kariyeri
Müzik kariyerinin yanı sıra sinemada da başarılı bir yol izleyen Tayfur, 30'dan fazla filmde rol aldı. 1977 yılında "Çeşme" filmiyle başlayan sinema serüveni, "Derbeder", "Ben de Özledim" ve "Yıldızlar da Kayar" gibi filmlerle devam etti. Ayrıca, bazı filmlerin senaryosunu yazdı ve yönetmenliğini üstlendi.
Özel Hayatı ve Sağlık Sorunları
Ferdi Tayfur, 1974 yılında Zeliha Turanbayburt ile evlendi ve bu evlilikten beş çocuğu oldu. Ayrıca, 1976-2007 yılları arasında Necla Nazır ile uzun süreli bir birliktelik yaşadı. Son yıllarda sağlık sorunları yaşayan Tayfur, 2019 yılında felç geçirdi ve tedavi süreci devam etti.
Vefatı ve Mirası
Ferdi Tayfur, karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle 2 Ocak 2025'te Antalya'da hayatını kaybetti.
Sanatçının vefatı, Türkiye'de büyük bir üzüntüyle karşılandı. Cenaze törenine ailesi, sanat camiasından isimler ve çok sayıda hayranı katıldı.
Ferdi Tayfur, ardında bıraktığı sayısız eser ve filmlerle Türk müziğinde derin izler bıraktı. Arabesk müziğin "üç babası"ndan biri olarak anılan sanatçı, duygusal yorumları ve besteleriyle dinleyicilerin kalbinde taht kurdu.