Filistin ve Türkiye

Abone Ol

Değerli okurlarım son günlerde gündem de yoğun bir şekilde yer alan,

Tüm semavi dinlerin kutsal gördüğü Kudüs,

Yine İsrail zulmü altında işgal günlerini yaşıyor.

Bugün konuya farklı bir bakış açısıyla yaklaşacağız.

İslam tarihine merakı olanlar bilirler.

Türkler İslam’ı kabul ettikten sonra sürekli İslam’ın sancaktarlığını yapmış bir millettir. Araplar ise bir iç çekişme ve kendi içlerinde sürekli bir kavga…

Günümüze baktığımızda ise A’sından Z’sine kadar bütün Arap ülkeleri;

Başta Suud, Mısır, BAE, Ürdün, Katar, Kuveyt olmak üzere bütün Arap coğrafyası batının uşaklığını yaptığını görmekteyiz.

Bu olayın farklı bir perdesi…

Peki, hal böyleyken Türkiye açısından durum nedir?

İsrail’i ilk tanıyan Müslüman Türk devleti kim? Biziz

İktidarda kim var bir sağ parti?

Demokrasi şehidi diye yüceltilen Adnan Menderes hükümeti dönemi.

Günümüze gelelim,

İktidar da yine bir İslami sağ parti var AKP,

Ve bu dönemde İsrail ile ticari ilişlilerimiz doruk noktasına çıkıyor,

Şimdi burada ne yanlış var sakıncası nedir diye soracaksınız?

Hemen açıklayayım,

Bir taraftan seçmene karşı siyasi şov yapıp "one munit" diyerek İsrail’e karşı güya kafa tutuyorum diyerek hamasi nutuklar atacaksınız?

İsrail karşıtıymış gibi maske siyaseti izleyeceksiniz?

Diğer taraftan İsrail’le kol kola yol yürüyeceksiniz?

Mevlana’nın bir sözü var;

“Ya olduğun gibi görün,

Ya göründüğün gibi ol,

Ama her ne olursan ol, dosdoğru ol!”

Şöyle AKP-İsrail ticari sürecine kısaca göz attığımızda;

2002 yılında İsrail'le yapılan ticaret hacmi 1.405,9 milyar dolarken, 2014 yılında 5.832,2 milyar dolarla zirve yaparken,

Mavi Marmara krizinin ardından hafif gerileme göstererek 2017 yılında bu rakam 4.912,6 dolar olarak gerçekleştiğini görmekteyiz.

TÜİK verilerine göre,

Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında İsrail 9. sırada yer alıyor. Erdoğan’ın“one munit” şovundan bu yana neredeyse düzenli olarak artan İsrail ile ekonomik anlaşmalar sonrası 2019 yılındaki toplam ihracat miktarı 4,5 milyar dolara kadar yükselmiştir.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre,

İsrail ile dış ticaret hacmi,

4 milyar 464 milyon doları ihracat,

1 milyar 601 milyon doları ithalat olmak üzere,

6 milyar 65 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

2017 yılında Türkiye,

İsrail'in en çok ithalat yaptığı 6. ülke olurken, en çok ihracat yaptığı 11. ülke olmuştu.

Yani işler karşılıklı olarak görüntüde kötü ama gerçekte "tıkırında" gidiyor.

Şimdi diyeceksiniz "Nasıl olur bu?"

Müslümanların kutsal saydığı Kudüs’ü işgal eden bir ülkeyle ticari ilişkiler hız kesmeden her geçen gün nasıl büyür diye.

Basbayağı büyür.

Değerli okurlarım ben buralara takılmıyorum benim asıl takıldığım nokta şu:

Benim asıl anlatmak istediğim konu farklı,

Biz bırakalım İsrail’le ne yapıp yapmadığımıza da

Biz yıllarca PKK ile mücadele ederken uğrunda neredeyse naralar düzdüğümüz Filistin bizim için ne yapmış gelin ona bir göz atalım.

Emperyalizmin güdümünde ve işgali altında olan bir şehre biz Müslüman Türk dünyası tepki gösterirken itiraz ederken, karşı çıkarken,

Peki, aynı duyarlılığı Filistin’den bize karşı gösterdi mi?

Göreniniz şahit olanınız veya işiteniniz oldu mu?

1969 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşları İsrail zulmünde olan Filistin’e silahlı direnişe destek vermek için giderlerken,

İsrail’e karşı savaşırken,

Bizim 1980’li yıllardan beri PKK terör örgütüyle mücadele ettiğimizi bilen Filistin,

Bu mücadele de;

Askerimizi,

Polisimizi,

Öğretmenimizi,

Çoluk çocuk binlerce sivil vatandaşımızı şehit verirken,

Filistin’den PKK terör örgütüne karşı bir kınama,

Bir açıklama,

Bir tepki duyanınız oldu mu?

Tam tersi sürekli Türkiye karşıtı siyaset izlemiştir.

Türklerin Filistin’e bu kadar destek çıkmasına rağmen.

Sürekli Türk düşmanlığı izleyen bir çizgisi lmuştur.

Filistin dediğimiz ülkenin önce bayrağına bakalım,

Bayrağındaki üç dikey şerit;

Abbasi, Emevi ve Fatimi hilafetlerini simgeler…

Kırmızı üçgen ise Arapların Türklere karşı gerçekleştirdiği isyanın ve akıtılan kanların sembolüdür.

Adamlar açık açık Türk düşmanı…

Koşa koşa sözde Ermeni soykırımını tanıdı…

Türkiye'nin terör tehdidini ortadan kaldırmak için,

Suriye'nin kuzeyine başlattığı operasyonu kınadı…

Libya ile yaptığımız anlaşmaya karşı çıktığı gibi bir de diğer cephede yer aldı.

Birleşmiş Milletler de tek bir kez lehimize oy kullanmadı.

Ortaklık teklif etmemize karşın,

Doğu Akdeniz doğalgazları için,

"Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan ile anlaşma imzaladı"

İşte öve öve bitiremediğimiz Filistin bu kadar Türkiye karşıtı politika belirleyen Türk düşmanı.

Hani bir söz vardır ayıdan post Araptan dost olmaz diye.

Kim demişse vallahi doğru demiş tallahi doğru demiş.