İstanbul zor bir şehir. Her günü ayrı bir hikâye, her günü farklı bir stres. Yaşam şartları, trafik çilesi, suç patlaması ve daha onlarca sorun. Hele bir de siyasetle uğraşıyorsanız, ne iş kalır, ne de aile.
Gündüzün stresi, akşam olunca yerini dost sohbetlerine bırakır. Kimileri bir yerlerde demlenip günün yorgunluğunu atarken, kimileri de fayans dizeler kıraathanelerde. Tabii ki pandemi olmayan günlerden bahsediyorum sizlere. Bugünlerde akşam olunca gidilecek tek bir yer var; o da yıllarca ihmal ettiğimiz evimiz.
Gece olunca bir başka olur sohbet diye yazdım ya; o masada siyaset konuşuluyorsa kesin ülke kurtarılır, iş konuşuluyorsa milyon dolarlar kazanılır. Patron, siyasi lider ve masada bulunmayan ortak tanıdık, her kimse hepsi eleştirilir.
Ankara da İstanbul gibidir aslında. Gece olunca, gözden uzak pinhan mekanlarda siyasiler buluşur ve sohbet ederler. Bazen liderlerini eleştirirler, bazen de liderleri tarafından görevlendirilmek suretiyle bir başka partinin temsilcisiyle buluşurlar. Geleceğe yönelik planlar yaparlar. Bir denk gelseniz; "siz sabah birbirinize saldırmamış mıydınız?" diye sorabilirsiniz. O derece yani!
Geçtiğimiz senenin son üç ayında bu tarz buluşmalar çok oldu Ankara'da. 2021 yılında, daha da fazla olacağı kesin. Gündüz birbirlerine hakaret edenler, şahsi bekaları için geceleri buluşacaklar ve yeni oyunu belirleyecekler. Bizler de, adil bir seçim olacak ve bizim oylarımızla birileri seçimi kazanacak diye aylarca genel seçim için propagandalar yapacağız. Ben yokum arkadaş, böyle iyi! Size de nacizane tavsiyem; ailenize ayırmanız gereken zamanı ve parayı, bu zamanları kollayan siyaset simsarlarına yedirmeyin!
Hülasa, gelişmiş ülkelerde ülkenin kaderini gündüzler belirlerken, bizim gibi ülkelerde ne yazık ki geceler belirliyor işte. Gözden uzak, karanlık ve kasvet dolu geceler. O gecelerden nasıl bir oyun çıkacak, merakla bekliyorum. Ne güzel yazmış Mustafa Kutlu 'Huzursuz Bacak' isimli kitabında; "geceler gebedir, meşime-i şebten neler doğar bilemeyiz".