Geldikleri gibi gidecekler

Abone Ol

Gazeteler, sığınmacıları vatandaş yapma sürecinin hızlandığını yazıyorlar. Sosyal medya hesaplarında bu yönde paylaşımlar yapılıyor. Bunların içinde art niyetli, amacı bağcıyı dövmek olan paylaşımlar olabilir. Ama şurası bir gerçek, iktidar toplumsal desteğini kaybettikçe, kayıplarını başka yollarla izale etmeye çalışıyor.

Mümkün olsa buğday arpa gibi seçmen ithal edecekler.

Biz ırkçı değiliz, Zafer Partisi de ırkçı bir parti değil. Milliyetçilik ırkçılık değildir, eğer milliyetçilik etnik bir kategoriye dayansaydı bugün çok farklı bir manzara ile karşılaşabilirdik. Milliyetçiliğimiz kültürel değerlere dayanır, aynı kültürel değerleri paylaşanlar etnik kökleri farklı da olsa aynı milletten sayar.

Irkçılığı, yabancı düşmanlığını, iktidarın kendi vatandaşını ikinci plana iten tutumu teşvik ediyor. Siz bu ülkenin kaderini sığınmacı seçmenlere bırakırsanız buna kimse evet diyemez. Sığınmacıları vatandaş yapmanın bir amacı seçmen kazanmaktır. Bir milleti yönetenleri, o milletle ilişkisi olmayanların seçmesinden daha aşağılayıcı bir durum olabilir mi?

Vatandaş hastanelerden randevu alamıyor ama sığınmacı hastaneye gidince randevu almadan muayene ve tedavi olabiliyor. Bunun nasıl bir kırılmaya sebep olacağını söylemeye gerek var mı? Üstelik Bakan Soylu ve bazı diğer AKP'li siyasetçiye göre ekonomimizi, tarımımızı bile onlara borçluyuz. Soylu, son olarak, "Afgan çobanları gönderin, çiftçilik biter" dedi. Çobanla çiftçilik arasında ne gibi bir münasebet var anlayamadım. Çobanın işi hayvanlarla, Soylu hayvancılık dese bunun bir anlamı olurdu, ama hayvancılık değil, çiftçilik dedi. Daha ikisi arasındaki farkı bile bilmiyor.

Ekonominin kaderini Suriyeli, Afganlı sığınmacılara bağlamak Türk işçisine hakarettir. Bu sığınmacılar yokken fabrikalarımız çalışmıyor muydu? Hayvanlar yaylalara çıkmıyor muydu? Çiftçi ekip biçmiyor muydu? Sanki Türkiye batmış da sığınmacılar gelip kurtarmışlar. Böyle bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Böyle yapınca da tepkiler büyüyor.

AKP bu sığınmacıları gönderemez, çünkü göndermek istemiyor. Çünkü onları kayıp giden oylarını telafi edecek bir kitle olarak görüyor. Dertleri din kardeşliği değil, öyle olsa Türkistan Türküne bu kadar kayıtsız kalınır mıydı? Uygur Türkünün maruz kaldığı soykırıma hiçbir topluluk maruz kalmadı. Analar çocuklarından, babalar evlerinden, çocuklar yuvalarından koparılıyor. Genç kızların iffeti çiğneniyor, ümmetçi AKP ve onun sözcülerinin sesi çıkmıyor. Ensar-muhacirin kavramı, niçin sadece Suriyeliler, Afganlılar için. Üstelik muhacirin dediğiniz Afganlılar sözde İslamcı bir yönetimden kaçıyorlar. Dünyayı zindana çeviren, her şeyi yasaklayan, dine değil düne bakan bir yönetimden.

Gün geçtikçe Zafer Partisi’nin sığınmacı hassasiyetinin haklılığı anlaşılıyor. Dilimiz farklı, kültürümüz farklı, hatta yaşadığımız çağ bile farklı. Bizden en az elli yıl öncesini yaşıyorlar. Onun için uyum sağlayamıyoruz. Kaldı ki mesele uyum da değil, bu ülke ipini koparıp gelenin vatanı olamaz. Bu basit bir göç dalgası değil, milli/devlete operasyon yapılıyor, çok kültürlü, çok dilli bir toplum yaratılmaya çalışıyorlar. Zafer partisi bu oyunu bozacaktır.

Atatürk'ün ifadesiyle “Geldikleri gibi gidecekler.”