Hatayspor eski antrenörü olan ve Hatay'da deprem olduğu andan bu yana destek çalışmalarına katkı sağlayan Gökhan Zan o anları anlattı:
"İç duvarlar patladı."
Ben 9. kattaydım. Zihinsel engelli kardeşim, annem ve eşim vardı. Uyuyorduk. Bir anda eşimle uyandık. Pozisyonumuzu almaya çalıştık. Annem ve kardeşim odamıza geldi. Herkes panik halindeydi. Sakin kalmaya ve yatak başında pozisyon almaya çalıştık. Deprem yavaş başladı, uyandırdı, sonra yavaşladı. Sonra durdu. Durur gibi oldu ve pik yaptı. Yıkılana kadar durmadı. Kaderimize razı kaldık. Yıkılması lazım dedik. Yıkılmasını bekledik. Aklımdan başka bir şey geçmiyordu. Binanın ayakta kalması normal değil dedim. 1.5 dakikanın üstünde bir süreydi. Bitmedi. Çok uzundu. O anda iç duvarlar patladı.
"Sakin kaldık ama çok ağırdı, çok şiddetliydi"
Kardeşimi sırtıma aldım. Direkt evden çıktık pijamalarımızla, deprem durunca. Her taraf karanlıktı. Dua ettik. Sakin kaldık ama çok ağırdı, çok şiddetliydi. Şoktu. Deprem değildi başka bir şeydi. Allah kimseye yaşatmasın. Çok uzun süre, çok uzun süre. Sallanıyorsun, şiddetleniyor, yavaşlayıp durduktan sonra bitmesi lazım. Sonra pik yaptı. Tekrar böyle canlandı ve durmadı. Vuruyorlar üstümüze üstümüze. Her evin altında atom bombaları var ve patlıyordu. Yıkılması lazım ki dursun diye düşünüyorsun. Öyle bir durumdu.
"Can havli, panik hali"
Ben indiğim her katta komşuların evlerinin içlerini görüyordum, duvarlar patlamıştı. Öyle bir şekilde indik. Can havli, panik hali, herkes arabaya binmeye çalışıyordu. Çığlık sesleri, enkazdan çıkma çalışmaları, çığlık sesleri, çıplak ayakla koşan insanlar, elektriklerin gitmesi, fırtına, buz, panik, kıyamet… Hepsi bir aradaydı. Gün ağırdı.
"Şehirde kimse yok, yardım yok"
Sabah 7 gibi şehir merkezine yürüdüm. Şehir yok, her yer yerle bir. Enkazdan insanlar çıkıyordu, enkazların içinden gelen sesler. Yanan binalar. Bir şey yapamıyorsun. Yan yatan binalar. Yaşlı teyzelerin, amcaların yalvarışları enkazdan. Kabus gibiydi. Allah kimseye yaşatmasın. Etrafta kimse yok, yardım yok. Enkazlardan sesler geliyor. Çok zordu, çok zor.
"Yardımların anlık değil sürdürülebilir olması önemli"
Yardımların anlık değil sürdürülebilir olması önemli. Gelen yardımlar 1 aylık değil, uzun bir süreç olacak. Çok zaman alacak, aylarca… Peyderpey yardımların düzenli olması şart. Bütün yardımseverlerden ricam, herkes çok iyi niyetli, herkes elinden gelenin fazlasını yapmak istiyor, bizim insanımız duyarlı, kenetlenildi, birlik beraberlik duygusu oldu. İnsanlığın ölmediğini gördük. Bu çok kıymetli. Benim halkımdan ricam, bu sadece bugünlük değil, yardımlar biraz daha bekleyerek programlı bir şekilde devam etmesi önemli.