Macaristan’daki Gül Baba Türbesi’nin restorasyonu bitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışını yapacak.

Gül Baba Türbesi, bizim Nazlı Budin’de. Şimdi Budapeşte diyorlar.

Ecdâdımız, 1526 Mohaç Meydan Savaşı’ndan sonra teslim aldığı Budin'i, genç bir kız gibi nazladı. Budin de Osmanlı’ya naz yaptı. Şehir adâletin ve barışın diyârı oldu.

Rivâyete göre Osmanlı kaleyi aldığında Macar krallarının oturduğu saraya Kızıl Elma Sarayı adını vermiş ve halkın ziyâretine açmış. Saray, Budin’e gittiğinde Kanûnî’ye ev sâhipliği yapmış. Kânûnî, sarayın duvarına kendi el yazısıyla şu beyiti yazmış:

“Gâziler meskenidir bunda beyim gayr olmaz

Burda zulmeyleyenin âkıbeti hayr olmaz.”

Cânım Muhibbi, altına şu hadis-i şerifi de kazımış:

“Bir saatlik adâlet, yetmiş yıllık ibâdetten iyidir.”

Avustuya kralları, Osmanlı’nın âdil yönetimi altında bir buçuk asır huzur içinde yaşayan Budin’den hiç vazgeçmediler. 1686’da geriye aldıklarında bu nazlı şehri çok incittiler. Esir düşen on iki bin Müslüman kızın içindeki müftü kızı, Tuna türkülerinin en hüzünlüsünü söyledi:

Ben güzel Budin’de müftü kızıydım

Anamın babamın iki gözüydüm

Ben de bir yuvada körpe kuzuydum

Aldı Nemçe bizim nazlı Budin’i

Sabah ezanında düştü bir yıldız

Deftere yazıldı on iki bin kız

Aman padişahım bizde İslâmız

Aldı Nemçe bizim nazlı Budin’i

Geçen sene Macaristan’a gittik. Budin Kalesi’ne yokuş yukarı çıkarken bir yerde Tuna’ya karşı oturduk ve bu hazin türküyü hatırladık. Ben bu türküyü ne zaman hatırlasam ağlarım.

Nihad Sâmi Banarlı’nın ifâdesiyle hiçbir vatan toprağı Tuna kıyıları kadar Türk kanı içmemiş; hiçbir vatan toprağı, Tuna kadar bu kanla bayraklaşmamıştır.

Kalede dolaşırken bir Nemçe atlısının ayakları altındaki Türk’ü tasvir eden heykel dikkatimizi çekti. Viyana’daki menfur heykelin bir benzeri burada da vardı.

Kaleyi gezdikten sonra Gül Baba’ya gittik. Türbe’ye ulaştığımızda restorasyon sebebiyle kapalı olduğunu görünce önce çok üzüldük ama TİKA adını görünce üzüntümüz, haklı bir gurura dönüştü. TİKA, bir ecdâd yâdigârını daha ihyâ ediyordu.

Bulduğumuz ilk ağaç altına çöküp, Macar ovalarının mânevî fâtihi Gül Baba’yı yâd ettik. Kânûnî’nin Zigetvar’daki türbesine bile tahammül edemeyen vandalizmin, Gül Baba’nın zarâfeti karşısında diz çökmesine tebessüm ettik.

Gül Baba Türbesi, Müslüman Türk’ün Macaristan’a vurduğu mühürdür.

Biz, Nazlı Budin’i incitmedik. Gül diyârı yaptık.

Gül Baba da Tuna Nehri de buna şâhittir.

Türbenin açılışı hayırlı olsun. Gurur duydum.

İnşallah birgün Budin Kalesi’ndeki o menfûr heykel de yıkılır.