Çin ise bu durumu sürekli reddediyor.
Çin Radyosu'nun haberine göre; "7. İpek Yolu'nda Çin" etkinliğine katılan Çinli ve yabancı gazeteciler kısa süre önce SDoğu Türkistan’nın güney kesiminde yer alan Kaşgar Mesleki Eğitim Merkezi'ni ziyaret etti.
Çin Medya Grubu tarafından organize edilen etkinliğe Türkiye, Mısır, Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Sri Lanka olmak üzere “Kuşak ve Yol güzergâhı”nda yer alan 6 ülkeden muhabirler katıldı. Gazeteciler, Kaşgar'da bulunan eğitim merkezindeki öğrenciler ve öğretim görevleriyle sohbet ettiler.
“EĞİTİM MERKEZLERİNE GÖNDERİLEREK TEKRAR TOPLUMA KAZANDIRILIYOR”
Geziyi haberleştiren Çin Radyosu şu ifadeleri kullandı:
“Çin ve yabancı ülkelerde yürütülen terörle mücadele çabaları, radikal dini düşüncelerin beraberinde mutlaka şiddet ve terörizmi getirdiğini, bunun giderilmesi için terörizmin ideolojik temelinin kazınması gerektiğini kanıtladı.
Xinjiang bölge yönetimi terörizme darbe indirerek terör faaliyetlerini önleme politikasını insan haklarını koruma çalışmalarıyla birleştirdi. Bu bağlamda önemli bir tedbir olarak meslek edindirme ve eğitim merkezleri kuruldu. Terörizm ve radikalizmin etkisi altında suça karışan, ancak yasalara göre hapis cezasına çarptırılması gerekmeyen veya hapis cezasından muaf tutulan kişiler bu eğitim merkezlerine gönderilerek tekrar topluma kazandırılıyor.
Kaşgar Mesleki Eğitim Merkezi'nde Çin genelinde yaygın olan Standart Çince, hukuk bilgisi ve mesleki beceri dersleri veriliyor, aynı zamanda aşırıcı düşüncelerin etkisini giderme çalışması yürütülüyor. Merkezde eğitim alanlara ücretsiz yemek ve konaklama imkanı veriliyor. Sınavları geçip merkezden ayrılanlara istihdam olanakları sağlanıyor.”
DİKMEN: KENDİLERİNİN GÖNÜLLÜ OLDUĞUNU BİZZAT KENDİLERİNDEN DUYDUK
İzmir Gazeteciler Derneği Başkanı Misket Dikmen, bağımsız bir gazeteci olarak İpek Yolu'nda Çin heyetiyle eğitim merkezini ziyaret etmesinin büyük anlam taşıdığını dile getirdi. Dikmen, bu konuda şunları kaydetti:
"Bu merkezlere ilişkin oluşan bir düşünce vardı, bu da aslında (eğitim merkezlerinin) asimilasyonun bir parçası olduğu yönünde. Ancak dün gördüğümüz o çok büyük kampüs içerisindeki öğrencilerin bir rehabilitasyon ve eğitim sürecinden geçtiğini ve bunun bir seçenek olarak sunulduğunda da kendilerinin gönüllü olduğunu bizzat kendilerinden duyduk. Dolayısıyla buna ilişkin verilen eğitim, eğitim süreci ve bunun sonunda meslek edinmiş olmaları, yani artık üretime geçiyor olmaları, görüştüğümüz bütün öğrenciler (bunlardan) çok olumlu söz ediyor. (Eğitim merkezlerinde) koşulların olumlu olduğunu da gördük."
“BENİM GÖRDÜĞÜM TABLO BAMBAŞKA BURADA HİÇBİR ZORLAMA YOK”
Gazeteciler, ziyaret sırasında kursiyerlerle temaslarda bulundular. Afgan Kandahar Orband gazetesinden baş editör Abdul Matin Amiri, bu temaslarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce medyada yer alan bazı haberlere göre, Çin hükümeti insanları gözaltına alarak eğitim kamplarına katılmaya zorluyor. Hatta bu insanlar hapishaneye atılıyor. Ancak bugün benim gördüğüm tablo bambaşka. Burada hiçbir zorlama yok. Burası bir okul. Birkaç kursiyerle röportaj yaptım, çok mutlu olduklarını gördüm. Daha da önemlisi onlar mesleki bilgi ediniyorlar. Beni en çok etkileyen şey, daha önce kapıldıkları aşırıcı düşüncelerden kurtulmuş olmaları ve sorunun çözülmesi."
ATV MUHABİRİ: “NE KADAR HATA YAPTIĞIMIZI GÖRDÜK”
Çin Radyosu'nda yer alan habere göre; hükümete yakın ATV’nin muhabiri Erdal Kuruçay ise eğitim merkezlerini şöyle değerlendirdi:
"Ama gittiğimizde o önyargıların yıkıldığını gördük, çünkü biz Batı medyasını okuyoruz, Batı medyasına göre hareket edip pozisyon alıyoruz. Ne kadar hata yaptığımızı gördük. Gerçekten suça meyil etmiş, suça bulaşmış iki kesim var orada. Orada bir terapi merkezini gördük. Kusuru insan yapar, sonra farkına varmak da hatadan dönmek de yine insana erdem yapan bir durumdur. Aldıkları eğitimler hem sanatsal faaliyetler hem de eğitim alanındaki birçok şey. Aynı zamanda da katma değere fayda sağlamak."