Bizim için Kıbrıs ne ise ülkemizin herhangi bir şehri aynıdır.
Türk milleti Kıbrıs’ta 1 ağustos 1571’de yani tam 459 yıldan beri millet kimliği ile var.
1877’ye kadar tam bir Türk yönetiminde yaşayan Kıbrıs 93 harbi olarak da bilinen Osmanlı - Rus savaşında Rusların galip gelip İstanbul Yeşilköy’e kadar gelmesinin engellenmesi için Sultan 2nci Abdülhamit tarafından İngilizlere kiralanan Kıbrıs, adaya İngilizlerin sürekli müdahaleleri sonucu bir istikrara kavuşamadı.
Osmanlının cumhuriyete Kıbrıs devri İngilizlerin etkin olduğu nüfusun 3/4 ünün Rum 1/4ünün Türk olduğu bir ada.
Kıbrıs’ın stratejik konumunu anlayabilmemiz için önümüze bir kuzey yarımküre haritası almamız ve biraz dikkatli bakmamız yeterlidir.
Öncelikle Anadolu’nun güvenliği Kıbrıs’tan başlar, biz Türkler Kıbrıs’ın güvenliğini sağlayamazsak ne Antalya’mızın ne Mersin’imizin ne Hatay’ımızın ne Adana’mızın güvenliğini sağlayamayabiliriz.
Üstüne üstlük Doğu Akdeniz’de bilinebilen 50 trilyon dolarlık petrol ve doğalgaz rezervlerinin paylaşılması meselesi var ve Kıbrıs adası tamda bu paylaşım planının tam ortasındadır.
27 Mayıs 1960 darbesinin çok çeşitli nedenleri olduğu yıllarca konuşuldu göz ardı edilen bir sebebin de darbeyle karşılaşan ve idam edilen merhum başbakan Adnan Menderes’in Dışişleri Bakanı Hasan Polatkan’ın idamının da hükümetin ve Dışişleri Bakanının da Kıbrıs konusunda izledikleri milli politika olduğu uzmanlar tarafından dile getirilen bir görüştür.
1967 de Yunanistan’da iktidara gelen “Albaylar Cuntası” Kıbrıs’ta bir Yunan “ENOSSİS”ini denemek yani Kıbrıs’taki Türk varlığını ortadan kaldırma çalışması yaptı.
Türklere baskılar cinayetler tertip ettiler iki toplumun ortak cumhurbaşkanı olan Piskopos Makaryos’u ihtilal ile devirip yerine bir Yunan ordusu albayı olan “Grivas”ı Kıbrıs’ın yönetimine getirme girişimi yaptılar.
Bu şiddet görmeye karşı Kıbrıs Türkleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş önderliğinde “Türk Mukavemet Teşkilatı”nı kurdu ve kendilerini savunmaya çalıştılar.
1974 de Türkiye’de CHP - MSP hükümeti vardır. CHP’nin başında Bülent Ecevit, MSP’nin başında Necmettin Erbakan vardı ve iki partimiz de milliyetçi insanlar tarafından yönetiliyordu (tabii o zamanın CHP’si ile MSP’sinin zamanla emperyalizm tarafından devşirildiği MSP kökünden BOP eşbaşkanlarının çıktığı CHP’nin içinden Atatürk’ten kopmalar yaşandığını da yaşadık gördük görüyoruz)
20 Temmuz 1974 de Kıbrıs’a Türk devleti olarak müdahalemiz kaçınılmazdı çünkü soydaşlarımızın canını malını ırzını geleceğini korumak zorundaydık.
TSK’nın “Atilla harekâtı” fakat genel anlamda “Kıbrıs Barış Harekatı” ile devletimiz ordusuyla Kıbrıs’a müdahale etti ve 46 yıldır ordumuz Kıbrıs’tadır.
Kıbrıs’ta 46 yıldır ordumuzun sayesinde hiç bir toplum diğer toplumlara etnik baskı yapamamaktadır.
15 Kasım 1983’de merhum Rauf Denktaş önderliğinde “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” kuruldu o gün tüm Türk dünyası olarak tabiiki biz Anadolu Türklüğü de hayatımızın en mutlu ve gururlu günlerimizden birini yaşadık.
Emperyalizm ( ABD, İngiltere, AB ülkeleri ) Kıbrıs’ta bir Türk devleti istemiyor.
KKTC’mizi devletimizi tanımadılar tanımasınlar, Anadolu’daki Türk devleti için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir hayat memat meselesidir gerçekten bir “beka” meselesidir.
Tabii emperyalizme maşa olanlar “Kıbrıs’ta yes be annem”ler Rauf Denktaş’a miting izni vermeyenler, bir ABD projesi olan “Annan planı”na Kıbrıs’ta sahip çıkanlar oldu, inşallah akılları başlarına gelmiştir diyelim.
Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır.
Bize nasıl emanet ise bizden sonraki nesillere de emanet kalacaktır.