Türkiye’de üstünlerin hukuku, üstünlerin hakları, üstünlerin demokrasisi, üstünlerin iktidarı,üstünlerin muhalefeti olarak adlandırabileceğimiz bir sistem işletilmekte....
Bu ne demek? diye soranlar olabilir...
Bizi mutsuz eden çoğu şey gerçek demokrasi kurallarının işletilememesinden kaynaklanmaktadır...
Demokrasilerde en temel unsur kişi hak ve özgürlükleri ve toplumların kendini yöneteceği iktidarları seçim ile belirleyebilme haklarına sahip olmalarıdır...
Buna birinci basamaktan başlarsak; Bireyler düşündüklerini özgürce ifade edebilmelidirler.Düşünce suçu diye bir kavram temel insan haklarına aykırıdır...
Bireyler kendi düşünce normlarına uygun buldukları siyasi partilerde yer alabilirler ve yine bu siyasi partilere seçimlerde oy vermek suretiyle kendi düşüncelerinin Meclis’te temsil edilebilmesine katkıda bulunabilirler...
İdeal bir demokratik sistemde her düşünce Meclis’te temsil edilebilir...
Fakat bizim ülkemizde demokrasi ne yazık ki ne devlet sistemine ne de toplum kültürüne tam olarak yerleşebilmiş değildir...
Demokrasinin tam anlamıyla yerleşebilmesi için eğitim sisteminde ve siyasi partiler kanununda köklü değişikliklere ihtiyaç vardır...
Özellikle Delege sistemi derhal kaldırılması gereken antidemokratik uygulamaların başında gelmektedir...
Eğer siyasi partilerde delege sisteminden vazgeçilmez ise Türk halkının demokratik bir şekilde yönetilmesi ilelebet mümkün değildir...
Delege sistemi üstünlerin yönetiminin, üstünlerin hukukunun, üstünlerin demokrasisinin garantisidir..
Delegeler teşkilat yönetimlerinin antidemokratik bir şekilde uzun sürelerle değiştirilemezliğinin, saltanatının sağlanmasında olmazsa olmaz şartıdır...
Delegeler en küçük teşkilatlardan başlayarak genel merkeze kadar uzanan tüm kademelerde yöneticilerin koltuklarında iyi yönetme kaygısı duymadan, huzur içinde, kimseye hesap vermeden, mutlu mesut yaşamasına ve hatta formalite icabı yapılan olağan kongre ve kurultaylarda mevcut iktidarlarını koruyacaklarına dair kesin inançları ile yaptıkları hiç bir hatadan dönmemelerine,giderek oturdukları koltukların kendileri ile özdeşleşmesine, ölünceye kadar o makamı korumalarına yol açarlar...
Delegeler mevcudun delegesi olup genel olarak mevcuda hizmet ederler.. Türkiye’de ben hiç delegenin değiştirdiği bir Genel Başkan hatırlamıyorum.. Bilen varsa söylesin... Varsa da istisnaların kaideyi değiştirmeyeceği bir durumda olduğunu biliyorum....
Delegeler sorgulanmamanın, değiştirilmemenin, daha iyi yönetme kaygısından uzak olmanın, koltuğa yapışmanın, Saltanatın devamının kutsal garantörleri olduğu sürece oynadığımız bu Demokrasicilik oyunu bizi daha çooook uyutmaya devam eder...
Eğer biz tam demokrasi peşinde koşan, büyük ve Demokratik Türkiye hayaliyle yanıp tutuşan bireylersek öncelikle kendi hak ve özgürlüklerimiz için siyasi partiler yasasında değişiklik istemeliyiz..
Kendilerine destek verdiğimiz siyasi partilerin de bu konuyu gündeme getirmelerini ve israrla gündemde tutmalarını sağlamalıyız....
Siyasi partiler üye sayılarını en üst düzeyde tutmalı ve seçimlerini tüm üyelerin katılımı İle son derece eşit ve demokratik şartlar sağlanarak gerçekleştirmelidirler....
Bana göre bu Demokrasi yolunda bize en büyük katkıyı sağlayacak girişim olacaktır...
Kahrolsun Delege Sistemine Bel Bağlayan Sahte Demokrat, Saltanat Peşinde olan Siyasi Oyuncular....
Yaşasın Tam Demokratik Parlamenter Sisteme İnanan Gerçek ve Dürüst Siyaset Ehilleri.....