3 Haziran 2022 tarihli Resmi Gazete'de Recep Tayyip Erdoğan imzalı görevden alma ve yeni atama kararları, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'nda derin bir krizi tetikledi. 10 gün içerisinde Başkan Vekili de dahil olmak üzere dört kişi istifa etti ve altı kişinin de Erdoğan tarafından görevden alındığı düşünüldüğünde YÖK'teki koltukların yarısı değişmiş oldu.

Sürecin yeni YÖK Başkanı ile ilişkisi olduğu gibi çok sayıda iddia gündemde kendisine yer bulmaya devam ederken YÖK'e dair sıradışı ve dikkat çekici bir çıkış geldi. Prof. Dr. Hasan Oktay, ngazete isimli internet sitesinde yayımlanan köşe yazısında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski YÖK Başkanı Yekta Saraç ile istifa eden YÖK üyelerine sert sözlerle yüklendi.

YÖK'ün yurt dışında Türkçe yükseköğretim yasağını hatırlatan Oktay, yazısında Saraç'ın babası Mehmet Emin Saraç ile son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi arasındaki ilginç bağı, bu iki ismin Mısır'da beraber bulunduğunu ve sıkı bir şekilde hem Atatürk'e hem Türkiye'ye düşmanlık ettiğini kaleme aldı.

Öte yandan Yekta Saraç'ın Milli Eğitim Bakanlığı sözü aldığını öne süren Prof. Dr. Oktay, yazısında AKP'ye ve AKP lideri Erdoğan'a da uyarıda bulundu. Bir hesaplaşmanın söz konusu olduğunu ve hükümetin bu hesaplaşma sandığa yansımadan meselelerin farkına varması gerektiğini kaydeden Oktay'ın ilgili yazısı şöyle:

"Uzun zamandır bu köşede YÖK’ün yurtdışında Türkçe yükseköğretim yasağını eleştiren yazılar yazıyorum. Eski YÖK başkanı Yekta Saraç Milli Eğitim Bakanı olabilmek için veya Yekta'ya Milli Eğitim Bakanlığı sözü verilerek yurtdışında Türkçe Yükseköğretim yapılamaz kararı çıkartıldı. Bizim dışımızda kimsenin gıkı çıkmıyor. Türkçe dünya dilidir diyen sayın cumhurbaşkanımız bile konu karşısında susuyor. Başta Kıbrıs olmak üzere Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın resmi dili Türkçe ama oralarda yapılan Türkçe yüksek eğitim Türkiye tarafından kabul edilmeyecek. Bu ne demek Türkçe dünya dili olmaktan çıkıp son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendinin deyimi ile cehennem dili haline dönmüş oldu. Bizim iktidarın bileşenlerindeki bazı grupların İdeolojik ve patolojik rahatsızlıkları sık sık su yüzüne çıkmaktadır. Mustafa Sabri Efendi Eşari ulemasıdır, Türk ve Türklük düşmanıdır. Milli Mücadeleye karşı çıktığı, Damat Ferit hükümetlerinin vazgeçilmez şeyhülislamı olduğu için önce Yunanistan’a oradan da Mısır'a kaçmak zorunda kalmıştı. 1954'te ölene kadar Mısır üzerinden Türkiye düşmanlığı devam etmiştir. Yekta Saraç ile Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin ne alakası var, diyeceksiniz. Mustafa Sabri Tokatlıdır. Yekta Saraç da Tokatlıdır ve Yekta'nın babası Mehmet Emin Saraç, Mustafa Sabri’nin öğrencisi olarak 9 yıl Mısır'da ikamet etmiştir. Mustafa Sabri, Ezher uleması olarak Türkiye’den okumak için Mısır'a gidenleri sıkı bir Atatürk ve Türkiye düşmanı olarak yetiştirir. Yekta Saraç hem ideolojik olarak Türkçenin yasaklanmasını bir ibadet şekli olarak algılar ve hem de ona Milli Eğitim Bakanlığı sözü veren zatı muhtereme ittiba ederek bir taş ile iki kuş vuracaktır. Yekta iki dönemdir Mustafa Sabri’nin temsilcisi olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin en mütenahi kurumu olan YÖK'e başkanlık etmiştir ve YÖK'ü adeta intikam alırcasına mahvetmiştir. Bu bir ayrı yazı konusu olabilir. Eşari medrese zihniyetinin temsilcisi Mustafa Sabri’nin mantığını, ufkunu YÖK’e aktararak Türk Yüksek eğitim ve öğretimini tarihin en rezil halini yaşatan Yekta yargılanır mı bilmiyorum ama Yekta’ya uyarak Türkçe yasağını çıkaran o muhterem YÖK üyeleri bugünlerde oldukça zor günler yaşıyor. Yekta Milli Eğitim Bakanlığı sözü ile kandırılırken YÖK üyelerine Yekta ne sözü verdi bilinmez ama o YÖK üyeleri bugün bir bir ya görevlerine son verilerek ya da istifa ettirilerek en ağır hakarete maruz kalıyorlar. Türkçeye ihanetin faturası en ağır şekilde burunlarından fitil fitil gelecek, hatta FETÖ üyeleri gibi yargılanacaklar."

Uhutun okçuları, Cem Sultanın çocukları ve Mustafa Sabri’nin YÖK'ü

"Uhut Savaşını hepimizi biliriz okçular tepesindeki ganimet aşığı gafilleri de biliriz. İşte o gafiller üzerinden değil, savaşta canhıraş savaşanlar üzerinden İslam tarihi bu güne geldi. AK Parti hükümeti bu süreci çok iyi bilmelidir ve ganimetcileri yüzünden bitme noktasına gelmiştir. Cem Sultan Papa'ya sığınarak elde etmeye çalıştığı Osmanlı tahtına oturma hayalini evlatlarının canı ile ödedi. İşte FETÖ de Papalık ve ABD üzerinden Türkiye’de iktidara gelmek istedi sonuç ortada. Ne İslam Tarihi okçular üzerinden ne de Osmanlı Tarihi Cem Sultanın çocukları üzerinden yürümedi. Şimdi de Mustafa Sabri’nin intikamını almak, onun üzerinden Türkiye Cumhuriyetini yok etmek isteyenler Cumhur ittifakını sırf beka endişesi ile destekleyenlerin tokadı ile perişan olacaklar.

YÖK üyeleri şimdi istifa ettiriliyor, görevlerine son veriliyor ama Mustafa Sabri’nin intikamı ile YÖK’ü mahveden, yurtdışında Türkçe eğitimi yasaklayan Yekta Saraç ile birlikte yargılanacakları günler yakındır. Sadece Yekta Saraç değil, ona baskı yaparak ve ya Oona Milli Eğitim Bakanlığı sözü vererek Makedonya’daki İngilizce eğitim veren üniversitesini koruyabilmek için yurtdışında Türkçe eğitimi yasaklatan bay muhterem de yakında gerekli cevabı alacaktır. Cumhur İttifakının milli bileşenleri vatan için, bayrak için, Türkçe için verdikleri mücadeleye devam edeceklerdir. Bu hesaplaşma sandığa yansımadan Sayın Cumhurbaşkanımız meselelerin farkına varmalıdır."