Euronews’e konuşan Halk Sağlığı Uzmanları Derneği temsilcisi Dr. Melike Yavuz, iklim değişikliği ve hava kirliliğini "ölümcül bir ikili" olarak tanımladı. Yavuz'a göre orman yangınları bu durumu gözler önüne seren örneklerden biri.

Orman yangınları sırasında "siyah karbon" adı verilen bir kirleticinin ortaya çıktığını ve havayı kirlettiğini açıklayan Yavuz, "Siyah karbon, en yaygın olarak bilinen sera gazı olan karbon dioksitin küresel ısıtma etkisinden 460-1500 katı daha büyük bir etki yaratıyor" diyerek duruma dikkat çekti.

Türkiye'nin de orman yangını acısını sıklıkla tecrübe ettiğini hatırlatan Yavuz, sıcaklık artışlarıyla birlikte her geçen yıl orman yangınlarının da süresi ve şiddeti arttığını belirtti ve daha derin bir krizi önlemek için bir an önce harekete geçilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

EVRENSEL İNSAN HAKKI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, temmuz ayında, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşamayı evrensel bir insan hakkı olarak tanıdı. Türkiye’nin de evet oyu kullandığı karar, 161 ülkenin oyuyla kabul edildi.

Sağlıklı bir çevrede yaşamanın artık devletler tarafından da resmi olarak tanınan bir insan hakkı olduğunu belirten Temiz Hava Hakkı Platformu kararın "yurttaşların hükümetlerini ekolojik yıkımdan ve çevre kirliliğinden sorumlu tutabilmeleri açısından önemli bir hukuksal araç olacağının" altını çizdi.

Platform adına BM kararını değerlendiren Dr. Melike Yavuz, “Türkiye’de, BM’den de önce Anayasamızda sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı yurttaşlarımıza tanınmıştır. Platform olarak, bu hakkın uygulanmasının ve denetlenmesinin azami önemli olduğunu düşünüyoruz ve sağlık ve çevre örgütleri olarak bu yönde çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İklim krizinin Türkiye için de yaşamsal tehditler olduğunun altını çizen Temiz Hava Hakkı Platformu, “Hava kirliliğini önlemek, iklim değişikliğini yavaşlatmak, böylece hem halk sağlığını hem de yaşamı korumak için  çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

Hava kirliliği sistematik olarak izlenmeli ve şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı.

Dünya Sağlık Örgütü hava kalitesi kılavuzuyla uyumlu şekilde hava kirleticileri sınırlamak için gerekli yasalar çıkarılmalı ve ödünsüz uygulanmalı.

Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıt bazlı enerji üretiminden uzaklaşılmalı, yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmalı.

Enerji, ulaşım, sanayi, ısınma, kent ve atık politikaları, yurttaşların sağlıklı bir çevrede yaşama ve temiz hava hakkı perspektifi ile yeniden tasarlanmalı ve zaman kaybetmeksizin uygulamaya geçirilmeli.

Uluslararası Temiz Hava Günü nedir?

BM Çevre Programı her yıl dünyanın yüzde 99'unun hava kirliliğine maruz kaldığını belirtti ve hava kirliliğinin yılda 7 milyon kişinin zamanından önce ölümüne neden olduğuna dikkat çekti.

The Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan araştırma ise 2019'da dünya çapında her altı kişiden birinin hava, su ya da topraktaki kirlilikten kaynaklanan sebeplerle hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Avrupa Çevre Ajansı raporları da hava kirliliğinin her yıl yüzbinlerce kişinin ölümüne neden olmaya devam ettiğini gösteriyor.

BM Çevre Programı'nın girişimiyle her yıl 7 Eylül mavi bir gökyüzü için "Uluslararası Temiz Hava Günü" olarak kutlanıyor. Hava kalitesinin arttırılması için farkındalığı ve eylemlerin arttırılmasını amaçlayan bu günde küresel çapta herkesin ciğerlerine temiz hava çekebilme hakkına kavuşabilmesi için insanoğlunun neden olduğu hava kirliliği sorununa çözüm önerileri tartışılıyor.