İnsanların her gün duş alması sağlık için gerekli bir şey mi, yoksa toplumsal ve geleneksel faktörlerden dolayı mı alışkanlığa dönüştü? Biliyoruz, duş almak uyanmaya yardımcı olmakla beraber kişisel hijyen açısından da yararlı gibi görünebiliyor. Ancak gerçekten de her gün duş almak gerekli mi? Cevap hayır, sık sık duş alanlar dikkat etsin! İşte çok duş aldığınızda size ve cildinize zarar verebilecek etkenler...
Cildi tahriş ediyor
Gereğinden fazla duş almanın en çok bilinen yan etkisi cildi kurutması, yıpratması ve tahriş etmesi. Uzmanların araştırmalarına göre kuru ve çatlamış cilt nedeniyle cildin doğal nem bariyeri bozulur. Böylece ciltte zararlı bakteri oluşumu ve alerjik reaksiyonlar başlar. Bunlara ek olarak duş alırken kullandığımız şampuanlar, saç kremleri, duş jelleri, yağlar ve sabunlardaki diğer zararlı katkı maddeleri ve kimyasal maddeler de alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Kirli duş başlıkları cilde zarar veriyor
Amerikan bilim insanlarının araştırmaları, akciğer iltihaplanması ile kirli duş başlıklarının bir ilişkisi olduğunu vurguluyor. Cildin duş başlığındaki kirli mikrop ve bakterilere maruz kalmasıyla birlikte ve nefes alıp verdikçe, bu bakterilerin akciğerlere kadar indiği söyleniyor. Sağlıklı bireyleri pek etkilemese de çocuklar, yaşlılar ve hamileler gibi bağışıklığı zayıf kişilerin zarar görme olasılığı çok daha fazla. Uzmanlar, kirli duş başlıklarının beraberinde getirdiği akciğer iltihaplanması ve göğüs rahatsızlıklarını önlemek adına metal duş başlıklarının plastik duş başlıklarına göre daha iyi olabileceğini vurguluyor.
Cildin genel bariyerine zarar veriyor
Genellikle uzun süre duş alanların çoğu, kuru bir cilde sahip. Sıklıkla banyo yapmak ve gereğinden fazla kese yapmak cildi tahriş eder ve kuruluğa sebep olur. Duş süresinin uzamasıyla birlikte daha çok sıcak suya maruz kalmak ise derinin altındaki nem oranını azaltarak cildi daha da kurutur. Bu yüzden uzmanların tavsiyesine uyarak her zaman soğuğa yakın bir ılık suda yıkanılması gerekir. Ayrıca her gün duş alma ihtiyacı duyuyorsanız, duş sürenizi 10 dakika kadar kısaltmakta da fayda var. Sık sık yıkanıldığında cildin asidik baz dengesi bozulur ve birçok katmandan oluşan cildimizin en önemli katmanı aşınır. Böylece deri, nemini kaybederek zararlı ve toksik maddelerin içeriye girmesine engel olamaz.
Egzamaya yol açabiliyor
Fazla duş aldığı için cilt gerekli nemi depolamakta sorun yaşar. Bu yüzden de kuruluk, tahriş, gerilme, kepeklenme, pul pul soyulma ve kaşıntı başta olmak üzere pek çok yan etki yaşanmaya başlar. Bu tarz yan etkilerin de giderek ağırlaşıp egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına yol açabileceğini söylemek mümkün. Neredeyse kaynayacak sıcaklıkta bir su ile duş almak ve duşta uzun süre kalmak, çok çektiren bir deri hastalığı olan egzamanın ortaya çıkmasını da kolaylaştırıyor. Ayrıca saçı her gün yıkamaya başlayınca saç derisi tahriş olur ve kıl köklerinin kurumasıyla kaşıntı daha da artabilir. Saç derisinde oluşan egzamaya ek olarak kızarıklık, kaşıntı, döküntü ve saçta yağlanma da oluşur.
Özellikle bebeklerde risk daha da fazla
Türk toplumunda da yaygın bir gelenek olan yeni doğan bebekleri her gün yıkama alışkanlığı, bebeklerde cilt hastalıklarına ve tahrişe sebep olabilir. Uzmanlar, ebeveynlere çocuklarını her gün veya çok sık yıkamamalarını tavsiye ediyor. Bebek küçük yaşlarından itibaren sıklıkla yıkanmaya başlarsa, kötü bakteriler ve mikroplarla tanışamaz ve böylece vücudu onlara karşı savunma geliştiremez. Dolayısıyla büyüdüklerinde de daha hassas, duyarlı ve alerjiye meyilli bir cilde sahip olmak onlar için kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle bebeklerin tıpkı yetişkinler gibi 3 günde bir yıkanması en uygunu. Böylelikle bebekler bakterileri hızlıca tanıyıp onlara karşı bağışıklık kazanır.
Bağışıklık sistemini etkiliyor
Uzmanların yaptığı araştırmalara göre vücut için gerekli olan sağlıklı ve farklı bakteri popülasyonları bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu nedenle duşta fazla kalmak ve gereğinden fazla duş almak vücuttaki gerekli enfeksiyon savunma sistemini zayıflatarak bağışıklık sistemini etkiler. Her gün duş alındığında vücut için önemli olan doğal yağlar ve bakteriler kurutulduğundan vücudumuz enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha da savunmasız kalır. Vücuttaki iyi huylu bakterilerin ölmesiyle beraber cilt ve deri hastalıkları da çoğalır.
Saç sağlığını bozuyor
Duş alırken kullandığımız şampuanlar, saç kremleri, saç bakım yağları ve ürünlerde farklı çeşitlerde kimyasallar ve toksik maddeler bulunur. Bu nedenle bu tarz ürünlerde yanlış seçimler yapmak ve gereğinden fazla kullanmak sağlık için son derece zararlı. Her gün bu kimyasalların saça işlendiğini düşündüğümüzde saçımızın doğal yapısını bozacağını tahmin etmek pek de zor değil! Şampuan ve saç kremi gibi bu ürünlerde bol miktarda paraben, zeno östrojen ve bazı petrol bazlı maddeler olduğu için fazla kullanıldığında cilt kanserine de sebep olabilir. Aldığımız her duşta saçın kendi yağı içerisinde nemlenme özelliği azalır ve böylece saçlar kırılgan, hassas ve ince telli olur.
Peki duş almak için ideal su sıcaklığı ne olmalı?
Gereğinden fazla duş almanın zararlarından bahsettiğimize göre sıra geldi duş aldığımız suyun sıcaklığının nasıl olması ve duşta nelere dikkat etmemiz gerektiğine. Her gün duş almakta ısrarcıysanız, her duş aldığınızda şampuan ve saç kremi gibi ürünleri kullanmamanız hem cildiniz hem de saçınız için daha iyi olur. Yalnızca su ile yıkanarak çıkmanız yeterli. Uzmanlara göre her gün duş alan kişilere minimum 23 ve maksimum 30 derece aralığında bir su sıcaklığı önerilir. Hipoalerjenik, paraben içermeyen, hafif formüllü ve dermatoloğun önerdiği şampuan, saç kremi ve yağları kullanılmak zararları büyük ölçüde önler. Ayrıca her duş sonrasında vücudu ve saçı nemlendirmek de dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta. Tabii ki, biz yine de her gün duş almamanızı, böylece cildinizin ve saçınızın doğal yağını ve nemini kaybetmemesini tavsiye ederiz!