İş insanı ve spor camiasının tanınmış simalarından İbrahim Murat Gündüz, son dönemde gerçekleştirdiği konuşmalarda Türk milletinin tarih boyunca devletsiz var olamayacağına dikkat çekti. Gündüz, “Tarih boyunca yokluğu, varlığı, sefaleti, acıyı, iyiyi, güzeli ve birçok şeyi gördük, yaşadık ama şu bir gerçek ki, çok şeysiz yapabiliriz fakat devletsiz asla yapamayız” ifadelerini kullanarak devletin Türk milleti için taşıdığı hayati önemi vurguladı.
Devlet-i Ebed Müddet: Türk Milletinin Kadim Değerleri
Gündüz, “Devlet-i Ebed Müddet” kavramının Türk milletinin üst kimliği olduğuna ve bu anlayışın tarih boyunca her dönemde yaşatıldığına değindi. Oğuz Kağan’dan günümüze kadar varlığını sürdüren “Türk Derin Devleti”nin, Türk milletinin karşılaştığı her zorluğa rağmen ayakta kalmasını sağladığını belirten Gündüz, bu durumu “Çam da bizim, kozalak da” metaforuyla ifade etti. Çam ağacı, Türk devletlerinin sürekliliğini sağlayan temel teşkilatı, kozalaklar ise farklı dönemlerde kurulan ancak aynı kökten gelen Türk devletlerini temsil ediyor.
Gündüz, “Devlet Ebed Müddet bizim en büyük davamızdır ve bugünkü Devlet-i Ebed Müddet’imiz Türkiye Cumhuriyeti’dir” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nin bir devamı olduğunu ve aynı bilinçle yaşatılması gerektiğini vurguladı. Gündüz, “Uğruna yüz binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz bu toprakların ebediyete kadar devam edecek bir devlet olarak bizlere yurt kalması en büyük duamızdır” sözleriyle Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlattı.
İsmail Hakkı Pekin ile Tanışma ve Yakın Savunma Sanatı İstişaresi
Gündüz, Türk derin devletinin savunucularından biri olarak gördüğü emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile tanışmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade etti. Gündüz, Pekin’in hayatından ve vatanseverliğinden çok etkilendiğini belirterek, “Büyük Türk devleti İsmail Hakkı Pekin gibi vatanseverlerin sayesinde ayaktadır” dedi.
Özellikle, İbrahim Murat Gündüz ve İsmail Hakkı Pekin’in Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirmeyi düşündükleri yeni bir yakın savunma sanatı üzerine gerçekleştirdikleri istişare dikkat çekti. Gündüz, Türk ordusuna özel bir yakın savunma sistemi oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “İsrail ordusunun Krav Maga isimli yakın savunma tekniğine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de kendine has bir sistem geliştirmesi gerekiyor” dedi.
Yerli Yakın Savunma Sanatının Önemi
İbrahim Murat Gündüz, Türk milletine, Türk askerine ve Türk devletine özgü bir savunma sisteminin oluşturulmasını arzuladığını belirtti. “Türk milletine ait, Türk askerine ait ve Türk devletine ait özel bir sporun olmasını çok arzuluyorum” diyen Gündüz, Türk ordusunun disiplinine ve tarihine uygun bir yakın dövüş öğretisinin oluşturulmasının hem askeri alanda hem de milli bilinç açısından büyük bir katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Bu istişare, Türk Silahlı Kuvvetleri için milli bir savunma sistemi geliştirme yönündeki adımlara katkı sağlamayı amaçlamakta. Gündüz ve Pekin, Türk askerinin fiziksel yeteneklerini güçlendirecek ve milletin savaşçı ruhunu yansıtacak bu sistemin, tarihsel Türk savaş sanatlarından esinlenerek modern bir yapı ile oluşturulması gerektiğine inanıyorlar.
Sonuç: Türk Gençliğine Bir Çağrı
İbrahim Murat Gündüz, Devlet-i Ebed Müddet davasına olan bağlılığı ve Türk milletine duyduğu sevgiyle, genç nesillerin bu milli davaya sahip çıkmasının önemine vurgu yapıyor. “Biz, tarih boyunca karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden millet olarak geldik” diyen Gündüz, Türk milletinin varlığını sürdürmesi için birlik ve beraberliğin şart olduğunu belirtiyor.
Gündüz, Türk gençliğinin, milli bilincini ve devlet geleneğini öğrenerek vatan sevgisi ve fedakârlık duygusuyla yetişmelerinin gerekliliğine dikkat çekiyor. Türk milletinin güçlü bir devlet anlayışına sahip olması için her bireyin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, İbrahim Murat Gündüz’ün vurguladığı “Devlet-i Ebed Müddet” davası, Türk milletinin tarihsel bilinç ve devlet geleneğinin bir yansıması olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir. Gündüz’ün Türk gençliğine yaptığı bu çağrılar, milli bilinç ve devlet anlayışının nesiller boyu sürmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.